Bağlar Belediyesince Bağcılar Mahallesinde kadınların çalışması için kurulan, sebze ve meyvenin yanı sıra el işi ürünlerinin de satıldığı pazara erkekler sadece alışveriş yapmak amacıyla girebiliyor.
Diyarbakır'da 18 yaşından büyük, şiddet gören, eşinden ayrılan, eşi cezaevinde olan ve çocuklarına bakmak zorunda kalan kadınlar, kendileri için oluşturulmuş semt pazarında istihdam imkanı buluyor.
- "Amacımız kadınların ekonomik hayata katılımını sağlamak"
Pazarın koordinatörü Saniye Bozkurt, AA muhabirine, bölgedeki kadınların ayaklarının üzerinde durmalarını sağlamak düşüncesiyle hayata geçirdikleri pazarın 2 gün sabit, 4 gün ise farklı noktalarda hizmet verdiğini söyledi.
Bozkurt, pazarda 184 kadının çalıştığını ifade ederek, ekonomik özgürlüklerini kazanan kadınların öz güvenlerinin arttığını belirtti.
"Bu, kadın farkındalığını ve farkını ortaya çıkarmak için yapılmış bir proje. Her türlü ekonomik sıkıntıyı kadınlar yaşıyor. Amacımız ötekileştirilen, yok sayılan, şiddet mağduru kadınların ekonomik hayata katılımını sağlamak" diyen Bozkurt, kadınların, el işi, sebze, meyve ve konfeksiyon ürünlerinin satışından günde 75 ila 100 lira kazanç elde ettiğini vurguladı.
- "Yaptığımız tam anlamıyla rehabilitasyon"
Semt pazarına halkın yoğun ilgi gösterdiğine işaret eden Bozkurt, kadına her alanda pozitif ayrımcılık yapılmasını istediklerini dile getirdi.
Pazarcılığın yıllarca erkekler tarafından yapıldığını kaydeden Bozkurt, "Burada kadınların gizli kalan dünyalarını ve potansiyellerini açığa çıkarmak için bir çalışma yürüttük. 18 yaşından büyük kadınlar burada çalışabilir. Pazarda çalışan kadınlara daha iyi hizmet için eğitim de veriyoruz" diye konuştu.
"Yaptığımız tam anlamıyla rehabilitasyon. Kadının olduğu her yerde hayat var" ifadelerini kullanan Bozkurt, kadınların her ay kendi aralarında para toplayarak düğün, taziye ve farklı ihtiyaçlarını karşıladığını aktardı.
Bozkurt, kadına yönelik her türlü şiddeti kınadıklarını sözlerine ekledi.
- Ayaklarımın üstünde durmaya çalışıyorum"
Pazarda sebze satan evli ve 2 çocuk annesi Eylem Karacadağ, işini severek yaptığını söyledi.
Aile bütçesine katkı sunmak için pazarda çalıştığını ifade eden Karacadağ, çocuklarını kayınvalidesine bıraktığını belirtti.
İnsanın istedikten sonra her zorluğun üstesinden gelebileceğini dile getiren Karacadağ, "İşler Allah'a şükürler olsun iyi. Ayaklarımın üstünde durmaya çalışıyorum. Kadınlara her zaman ayaklarının üzerinde durmalarını, kendilerini ezdirmemelerini öneriyorum" şeklinde konuştu.
Pazarda çalışan Zuhal Yelboğa ise eşinden ayrıldığını, sadece kadınların çalışması nedeniyle bu pazarı tercih ettiğini belirtti.
Kızına iyi bir gelecek sağlamak amacıyla çalıştığını vurgulayan Yelboğa, sebze ve meyveleri taşımakta zorlandıklarını ancak başka çarelerinin olmadığını dile getirdi.
Yelboğa, "Burada kadınlarla iç içe olmak, çalışmak dertleşmek çok güzel" dedi.
- "Çocuklarım cahil kalmasın diye çalışıyorum"
Kadınların sadece fiziksel değil, ekonomik şiddete de maruz kaldığına dikkati çeken Yelboğa, şöyle konuştu:
"Bu pazarda sadece kadınların çalışması bile kadınların kendilerinin gücünün farkında olduklarını gösteriyor. Kadın artık susmuyor, şiddete maruz kaldığında sesini çıkarabiliyor. Kadınların kendini aşmasını istiyorum."
6 çocuk annesi Güler Eker de eşi çalışmadığı için çocuklarının geçimini sağlamak amacıyla pazarda elbise sattığını söyledi.
Hem pazarda çalışıp hem de evin işlerini yürütmenin zor olduğunu vurgulayan Eker, "Çocuklarıma hem babalık hem de annelik yapıyorum. Biz cahil kaldık. Çocuklarımız da cahil kalmasın, işsiz olmasınlar diye burada çalışıyorum" şeklinde konuştu.
Pazardan alışveriş yapan Mehmet Demir, kadınların çalıştığı pazarın kente farklılık kattığını söyledi.
Sadiye Zeyrek ise kadınların ekonomisine katkı sunmak için bu pazardan alışveriş yapmayı tercih ettiğini anlatarak, kadınların erkeklere göre daha titiz çalıştığını dile getirdi.