Işık, Bekirdere Mahallesi sakinleriyle gerçekleştirilen kahvaltı programındaki konuşmasında, bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutladığını belirterek, kadınsız toplum ve medeniyet olamayacağını söyledi.
Toplumun gelişmişlik seviyesinin kadına verdiği önem ve değerle ölçüldüğünü ifade eden Işık, şöyle konuştu:
"Kadına yönelik şiddeti buradan bir kez daha lanetliyorum. Bizim inancımızda bütün medeniyetin temelini oluşturan en önemli unsur kadındır. Kadına kalkan el, bütün medeniyetimize ve değerlerimize kalkmış bir eldir. Bizi biz yapan değerlerin başında kadına değer vermek, onun hakkını ve hukukunu korumak gelir. Türkiye bundan sonra özellikle kadına şiddete yönelik çok daha etkin mücadelenin olduğu, kadına şiddetin minimize olduğu ülke haline gelir."
Işık, Türkiye'ye daha iyi hizmet etmek için gece gündüz çalıştıklarını dile getirerek, son 12 yılda önemli hizmetler yaptıklarını anlattı. İktidarları döneminde hem Kocaeli hem de Türkiye'nin "hizmet yağmuruna" tutulduğunu belirten Işık, her fırsatta vatandaşlarla bir araya geldiklerini vurguladı.
- "Türkiye bölgesinde tam bir istikrar adası"
Işık, dünyada çok önemli gelişmeler olduğunu anlatarak, bölgenin 1. Dünya Savaşı'ndan sonra en büyük çalkantıyı yaşadığına işaret etti. Türkiye'nin etrafındaki 5'ten fazla ülkede devlet otoritesinin olmadığını kaydeden Işık, Türkiye'nin bölgenin bu yapısında tam bir "istikrar adası" olduğunu bildirdi.
Işık, ülkenin siyasi ve ekonomik istikrarının her şeye rağmen sürdürdüğünü vurgulayarak, 1 milyon 700 binden fazla muhaciri Türkiye'de ağırladıklarını söyledi.
- Dolar kurundaki artış
Dolar kurundaki yükselişi değerlendiren Işık, "Birkaç gündür dövizde hareketlenme var. Bazı çevreler bunu Türkiye'nin iç tartışmalarına bağlamaya çalışıyorlar. Biraz el insaf demek lazım. Bakın bundan birkaç yıl önce Cumhurbaşkanımız, dönemin Başbakanı olarak bütün ekonomi yönetimimiz şunu söylemedi mi, 'Dövizle geliri olmayan dövizle borçlanmasın'. İki yıl önce de hane halkının dövizle borçlanmasını önleyen bir düzenleme yaptık. Şimdi dövizde bir hareket var. Neden, çünkü ABD ekonomisi güçleniyor, dolar, avro karşısında değer kazanıyor. Şimdi bunu Türkiye'deki iç gelişmelere bağlamak ne kadar insafla bağdaşır size soruyorum" ifadesini kullandı.
Bakan Işık, döviz artışıyla ilgili önceki gün gazetecilere yaptığı açıklamayı anımsatarak, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu dövizin yükselişi ekonomide kalıcı bir risk oluşturmuyor. Bunun da 3 temel sebebini saydım. Bunlardan birincisi, Türkiye'nin döviz cinsinden borcu çok az. Dolayısıyla devletin döviz ihtiyacı yok. İkincisi, hane halkının borcu döviz cinsinden değil Türk lirası cinsinden. Üçüncüsü de döviz borcu olan şirketlerin geliri de döviz cinsinden. Hükümete saldırmaya hazır kalemler var ya ben de 'Hane halkının borçluluğu Türk lirası cinsinden' dedim ya, 'Vay efendim dövizin artışı halkı etkilemez dedi'. Elbette döviz artışı olursa bundan herkes etkilenir. Eğer bu kalıcı olursa etki kalıcı olur. Döviz artışı geçici olursa etki de geçici olur."
"Hane halkının borcunun Türk lirası cinsinden olmasının anlamı nedir, döviz yükseldikçe vatandaşın borcu artmaz" diyen Işık, şunları kaydetti:
"Eğer biz buna müsaade etseydik bugün döviz yükselişi vatandaşın borcunu artırırdı. Biz eğer ne yaptığımızı bilmeseydik bu kadar karışıklığın içinde emin adımla yollarına devam etmezdi. Bu kadar büyük türbülansın yaşandığı dönemde Türkiye, eğer ne yaptığını bilmeyen politika izleseydi Allah muhafaza dünyada kriz yokken krize sokulan ülke darmadağın olurdu. 2001'de dünyada kriz mi vardı? Şu anda Avrupa'da ciddi sıkıntı var ama Türkiye yoluna emin adımlarla ilerliyor."