Metin Külünk, bazı temas ve ziyaretlerde bulunmak üzere geldiği Avusturya'nın başkenti Viyana'da sivil toplum örgütü başkanları, esnaf ve kanaat önderleri ile bir araya geldi.
Külünk, burada yaptığı konuşmada, Avusturya Parlamentosu tarafından kabul edilen tartışmalı "İslam Yasası"na değinerek, Avusturya'nın bir laboratuvar olduğunu ve buradan çıkacak sonuçların bütün Avrupa'ya yayılmak istendiğini söyledi. Avrupa'da yaşayan Müslümanların birlik ve beraberlik içinde hareket etmelerinin önemine dikkat çeken Külünk, İslam Yasası ile Müslümanlara reva görülen muamelenin "beka meselesi" olduğunu söyledi.
- "İslam'ı tarif etmekten vazgeçin" -
Külünk, Avusturya'da geçen ay sonunda mecliste yasalaşan düzenleme ile ilgili şunları söyledi:
"Tartışmaların hepsini dikkatli takip ediyoruz. Batı'ya şunu söylüyoruz. İslam'ı ve Müslümanları terör üzerinden algılamaktan vazgeçin. İslam'ı ve Müslümanları terör üzerinden algılamaktan, camiye kilise muamelesi yapmaktan vazgeçin. İslam'ı tarif etmekten vazgeçin. Avro-İslam kavramından vazgeçin. İslam çağlarüstüdür. İslam'ı asla teslim alamazsınız. İslam'ı teslim alma çabasından vazgeçin. İslam'ı tarif etme çabalarından vazgeçin."
- "Anayasa Mahkemesi'ne gidin" -
Kamu güvenliğinin yasanın bir parçası haline getirilmesinin yanlış olduğunu ifade eden Külünk, "Türkiye'den gelen imamlara yasak koyma. Bunlar benim vatandaşım. Bunların dini hizmetini görmek benim en tabii hakkım. Kompleksleri şu. Türkiye'yi önümüzdeki yüzyılda Avrupa'da sınırlandırmak istiyorlar" diye konuştu.
Kurulacak İlahiyat Fakültesi ile "içeriksiz bir İslam'ı Avrupa'nın hizmetine sunmak" istediklerini vurgulayan Külünk, bunun "devşirilmiş ve ruhunu kirletmiş adamlar aracılığıyla" getirilmek istendiğini dile getirdi.
"İslam Yasası" ile halkın Türkiye'ye aidiyetlerinin yok etmek istendiğini kaydeden Külünk, ülkedeki Türklere seslenerek "Anayasa Mahkemesi'ne gidin hakkınızı arayın" diye konuştu.
- Kurz'a tepki: "Bizi tarif etmeye kalkma" -
Yasayı savunan Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz'a tepki gösteren Külünk, şunları dile getirdi:
"Bu söylediklerim Sebastian Kurz'un önüne gidecek, hoplayacak biliyorum. Hoplasın. Kurz şunu bilsin. İslam ve Türkler başkalarının tarifine açık değildir, bizi tarif etmeye kalkma. Biz onların varlıklarının içinde, onlara değer katan bir toplumuz. Müslümanlar gittikleri her yere değer götürürler. Bize medeniyet öğretmeye kalkmasınlar. Ruanda'yı, Srebrenitsa'yı hatırlatırız. Öyle yağma yok. Cami kundaklamalarına çıtın çıkmayacak, ırkçılık kokan İslam düşmanlığına tek kelime etmeyeceksin, olmaz böyle şey."
- "Göçmen muamelesi yapmaktan vazgeçin" -
İslam'ın ve Müslümanların Avrupa'nın ayrılmaz parçası olduğunu ve "yabancı veya göçmen" olmadıklarını söyleyen Külünk, "Entegrasyonu aştık. Biz Avrupa'nın bir parçasıyız. Burada üretiyoruz, okula gidiyoruz, yatırım yapıyoruz. Biz Avrupa'nın eşit parçalarıyız. Bize göçmen muamelesi yapmaktan vazgeçin. Biz göçmen değiliz, bizim uyum problemimiz yok. Biz bu toplumun birer parçasıyız" ifadesini kullandı.
Haziran ayında Türkiye'de yapılacak genel seçim hakkında da konuşan Külünk, 400 milletvekili çıkarmayı hedeflediklerini, güçlü bir devlet için başkanlık sistemine geçmek istediklerini belirtti.
Terör sorununu çözmeye çalıştıklarını aktaran Külünk, "Kandil'deki maşaların, İstanbul'daki Boğaziçi aşiretlerinin ve paralel örgütlerin Türkiye'yi 1998'lere hapsetmeye çalıştığını" söyledi.
Mücadeleye kesintisiz devam edeceklerini vurgulayan Külünk, "Bu mücadelenin öznesi devlet başkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bütün yükseliş ve geriletme arasındaki mücadelenin nirengi noktası sayın Erdoğan'dır. Tarih liderler üzerinden konuşulur. Hedefleri AK Parti değil, Recep Tayyip Erdoğan'dır" dedi.
Ak Parti Kadın Kolları Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Güldal Akşit ise İslam Yasası'na değindi ve yasanın Müslümanlara dayatıldığını kaydetti. Akşit, bu yasanın korkuların ürünü olduğunu söyledi.
Avrupalı Türk Demokratlar Birliği Avusturya Şube Başkanı Cem Aslan da birlik ve beraberlik içerisinde hukuki haklarını sonuna kadar arayacaklarını vurguladı.