Kamalak, partisinin il kongresine katılmak üzere geldiği kentte iş adamlarıyla yemekte bir araya geldi.
Yemek öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kamalak, "Sümmeye Erdoğan'a suikast iddiaları konusunda neler düşünüyorsunuz" sorusu üzerine bu konuya nereden bakılırsa bakılsın sevimsiz bir olay olduğunu söyledi.
Gerçek olup olmadığını bilmediğini belirten Kamalak, "Genelde medya mensupları, siyasiler bu olayın gerçek olmadığı kanaatinde. Öyle de olsa böyle de olsa sevimsiz bir olaydır diye düşünüyoruz. Zamana bırakmak lazım, herhalde Türkiye Cumhuriyeti Devleti olayları aydınlığa kavuşturacak kadar güçlüdür" diye konuştu.
"IŞİD tarafından Suriye'deki Süleyman Şah Türbesi'ni koruyan askerlerin esir alındığına yönelik iddialar var. Sizin bu konudaki görüşleriniz nelerdir" sorusu üzerine ise Kamalak, bu olayın gerçek olduğunu sanmadığını aktararak, "Kanaatimce IŞİD o kadar çılgınlık yapacak kadar akılsızlık değil diye düşünüyorum" diye cevap verdi.
Kamalak, daha sonra iş adamlarına yönelik yaptığı konuşmada, iktisadi bağımsızlığını elde edemeyen ülkelerin siyasi bağımsızlıklarını sürdürebilmelerinin mümkün olmadığını savundu.
İktisadi bağımsızlığın sürdürülebilmesi için de mutlak surette üniversitelerin yeniden dizayn edilmesi gerektirdiğini, yüksek teknolojiye mutlak surette belli program dahilinde üniversitelerde yer verilmesi gerektiğini anlatan Kamalak, şunları söyledi:
"Hedef, idealist gençlik. Üniversitelerde yüksek teknolojiye yönelik bir devlet anlayışı içerisinde program yok ama ilkokulda, ortaokulda var mı, orta öğretimde maalesef orada da yok. Şu halde eğitim sistemini bir bütün olarak ele almak durumundayız üretim için, çünkü bunlar bir binanın taşları gibi üst üste konulması gereken unsurlardır.'
- Kadın cinayetleri
Kamalak, gelinen noktaya bakıldığı zaman son 10 yıl içerisinde 7 bin küsur kadının, kocası, hısım akrabası, sevgilisi tarafından katledildiğini söyleyen Kamalak, şöyle devam etti:
"En yakın olay, biliyorsunuz Özgecan hadisesi. En yakın olaylardan bir tanesi, tek olay o değil. Türkiye genelinde o ses getirdiği için onu biliyoruz. Gelinen nokta bu. Düşünün bir anne diyor ki ağlıyor Özgecan'ın annesi, 'Kızımı bekledim, bekledim gelmedi' diyor. Ne korkunç bir şey bu. Düşünün insan kedisi gelmese kanaatimce ev kendisine zindan olur, nerede diye onu arar ama burada gelmeyen ve gelmeyecek olan onun öz ciğerinden kopan yavrusu. 20 yaşında bir fidan üniversite öğrencisi. Ne oluyor, 22 yaşındaki, bu ülkenin okullarında yetişmiş olan bir genç tarafından hunharca katlediliyor, bunun daha vahimi babasından, arkadaşından yardım istiyor. Onlar da geliyor diyor ki 'Oğlum kız yüzünü cırmalamış, tırnaklarının arasında senin deriler var, ne yapalım, elini kes.' Yetmedi 'yakalım' diyor ve yakılıyor. Peki Milli Görüş ne diyor, önce ahlak ve maneviyat ancak nasıl bir ahlak ve maneviyat, hiç şüphesiz ki bu milletin örfüne, adetine, inancına uygun bir ahlak ve maneviyat."
Kamalak, daha sonra partisinin il kongresine katıldı.