Çağdaş Esnaf, Sanayici ve İşverenleri Derneği'nin (ÇAĞSİAD) Bağcılar'daki Genel Merkezi'ni ziyaretinde Demirtaş, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
Bir gazetecinin Ege Üniversitesi'nde bir öğrencinin ölümüyle sonuçlanan kavgayla ilişkin sorusu üzerine Demirtaş, "olayın güvenlik paketinin parlamentoda görüşülmeye başlandığı ve hükümetin dayattığı bir dönemde gerçekleşmesinin, arkasının iyi araştırılması gerektiği hissiyatı uyandırdığını" söyledi.
Demirtaş, görüşlerini şöyle aktardı:
"Kimliği, düşüncesi ne olursa olsun gençlerin bu şekilde öldürülmesi hepimizi derinden üzüyor, kaygılandırıyor. Hepsi ana baba evladıdır. Herkesin çok dikkatli olması lazım. Bu dönemlerde dikkat ederseniz, seçim atmosferine girilen her süreçte üniversitelerde özel olarak tahrikler planlanır. Bu tahrikler hükümetin bilgisi dışında, hükümete karşı filan gerçekleştirilmez. AKP hükümeti de dün Ege Üniversitesi'nde meydana gelen veya getirilen bu olayın hesabını vermek zorundadır."
Üniversiteye aralarında dışarıdan kimselerin de olduğu 150 kişilik bir grubun girdiğini ve çevrede polisin bulunmadığını savunan Demirtaş, "Gece gündüz üniversiteyi işgal eden polis, o saatlerde yok. Gençlerden biri bıçaklanıyor, 45 dakika, 1 saat ambulans yok. Zar zor hastaneye yetiştiriliyor ve hayatını kaybediyor. Bütün bunlar tesadüf müdür, iyi araştırılması lazım" diye konuştu.
- "Hepimiz sadece zarar görürüz"
Üniversite öğrencileri ve gençlere dikkatli davranmalarını tavsiye eden Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sakın ola ki bu tür olaylar karşısında duygusal reflekslerle birbirini kıracak, birbirini tahrik edecek hamleler yapmasınlar. Bundan hepimiz sadece zarar görürüz. Defalarca Türkiye'de denendi, görüldü, bundan karlı çıkan biz olmuyoruz, halklar olmuyor. O nedenle MHP'lisi, HDP'lisi, CHP'lisi, AKP'lisi, ayrım gözetmeden bütün gençlere söylüyorum. Aman dikkatli olun. Bu zamanlar tahriklerin çok yoğun olacağı zamanlardır. Bir kişi MHP'lidir diye 'kıymetsizdir' diyemezsiniz, bir gençtir, annesi babası vardır, ateş düştüğü yeri yakar ama sonuçta Türkiye'nin tamamı bu tür olaylardan eminim ki kaygı duyar."
- "130 maddeyi geri çeksinler"
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun muhalefet partileri için kullandığı "bunlar molotof muhalefeti" ibaresiyle ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine de Demirtaş, şunları söyledi:
"Israrla 'molotof-bonzai koalisyonu' diyor. Çarpıttığını, yalan söylediğini ispatladık. Paket 132 madde, 2 maddesi molotof ve bonzaidir. Geri kalan 130 madde nedir? Niye bunları konuşmuyor Başbakan? Eğer bonzai ve molotofsa derdi, o 2 madde kalsın, geri kalan 130 maddeyi geri çeksinler çıkaralım. O 130 maddede ne var? Bunları niye anlatmıyorlar? Molotof suç değilmiş. 20 yıl ceza veriliyor şu anda molotofa. Cezayı artımak mı istiyorsunuz? Getirin paketi bir madde, 2 madde, ortaklaşalım, çıkaralım."
İç Güvenlik Paketi ile valilere hakim, savcı yetkisi verildiğini savunan Demirtaş, "Bunları niye konuşmuyorsun? Bütün gösterileri istediğiniz şekilde yasaklama, göstericileri gerekçesiz bir şekilde, makul şüphe adı altında, uyduruk gerekçelerle gözaltına alma hakkı veriyorsunuz bu yasayla. Ülkenin şu anda molotof gibi bir sorunu yok. Yalancı bir başbakan ve onu destekleyen bir cumhurbaşkanı sorunu var. En büyük sorun bu" diye konuştu.
- "Biz de molotofa karşıyız"
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, molotofa karşı olduklarını ifade ederek, "Şiddet olmasın, sokaklarda şiddet olmasın, buna karşıyız. Ama sanki ceza kanununda bunlar suç değilmiş gibi davranıyorlar. Zaten ceza kanununda var, molotof silahtır, suçtur, cezası ağırdır, bunlar yokmuş gibi toplumu, esnafı korkutarak, 'Efendim bakın iş yerinizi, mahallenizi yakacaklar. Muhalefet bunu engellemeye çalıyor' yaygarası koparıyorlar" değerlendirmesini yaptı.
İktidarın halkın sokağa çıkmasını istemediğini, sokaktan korktuğunu iddia eden Demirtaş, şunları kaydetti:
"Niye korkar bir iktidar sokaktan? Çünkü sokağı çok incitmiştir. Çok kırmıştır. Hakaret etmiştir sokağa. Sokak o yüzden infial halindedir, isyan halindedir. İnsanların mezhebine, kimliğine, yaşam tarzına, alın terine, emeğine, kadınların cinsiyetine hakaret edilmiştir. Toplum o yüzden isyan halindedir. İsyan batırma yasasıdır bu. Yasa 5 günün sonunda ancak dün gece görüşülmeye başlanabildi. Her maddeyi 5 gün tartışmak istiyorlarsa 130 madde kaç günde çıkar hesaplayın. Göze alıyorlarsa biz direneceğiz. Özellikle bir Cumhurbaşkanı parlamentoya emir verir gibi 'bu yasa çıkacak' diyorsa biz de muhalefet olarak hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakan'a söylüyoruz: Nefesimiz yettiği oranda bu yasayı engelleyeceğiz."
- "Biz milletin vekiliysek, millet dayak yemesin"
Yasanın görüşülmesi sırasında parlamentoda yaşanan kavgayı hatırlatan Demirtaş, şu görüşleri dile getirdi:
"Parlamentoda zaten bu yasanın ne demek olduğunu milletvekilleriniz iyi anlatıyor. Milletvekilleriniz zaten uyguladığı şiddetle kendi görüşlerini, düşüncelerini, bu yasanın içeriğini pratikte gösteriyor. Halk sokakta dayak yiyeceğine, biz parlamentoda dayak yemeyi göze alırız kardeşim ama bu yasayı çıkarmayız. Biz milletin vekiliysek, millet dayak yemesin, çocukları sokakta öldürülmesin. Vekillerimiz sonuna kadar orada direniş gösterecekler, bu yasayı AKP şu ya da bu şekilde geri çekmek zorunda kalacak."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın parlamento sürecinin sonunda yasayı onaylama makamında olduğunu belirten Demirtaş, "Yasa daha parlamentoda görüşülürken Cumhurbaşkanı olarak açıkça yasadan yana görüş belirtmeniz Anayasa'ya aykırıdır" dedi.
Demirtaş, Erdoğan'a seslenmek istediğini ifade ederek, "Ülkeyi geriyorsunuz, parlamentoyu geriyorsunuz, bunu yapmayın lütfen. Biz ülkede barış, kardeşlik, huzur olsun diye uğraşırken ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı ortalığı karıştırmak için elinden geleni yapıyor. Biz bu tuzağa düşmeyeceğiz. Gerilim olacaksa parlamentoda olsun, sokaklarda olmasın. Ama parlamentodaki gerilim de şiddete dönüşmesin" şeklinde konuştu.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ÇAĞSİAD Başkanı Hasan Hüseyin Türkeş'le de makamında bir süre basına kapalı görüştü. Görüşmenin sonunda Türkeş, ziyaret anısında Demirtaş'a bir plaket verdi. Demirtaş daha sonra dernek üyeleriyle basına kapalı bir araya geldi.