Çelik, Erenler ilçesindeki otelde düzenlenen Sakarya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Mesleki Sınav Merkezinin (SESOB MSM) tanıtım toplantısında, küresel ekonomi ve dünyada çok ciddi kırılganlık ve sıkıntılar yaşandığını söyledi.
Gelişmiş ülkelerde çok ciddi büyüme sorunları bulunduğuna dikkati çeken Çelik, "Yüzde 1'lerde büyüme gerçekleşiyor. Gelişmekte olan ülkeler, direkt gelişmiş ülkelerle varlıklarını geliştirmeye çalıştıkları için ciddi şekilde etkileniyor, bunun için oralarda da büyüme neredeyse yarı yarıya düşmekte" diye konuştu.
Çelik, Avrupa Birliği'ndeki (AB) hem siyasal hem de yapısal sorunlara işaret ederek, komşu Yunanistan'ın AB ile ilişkilerini uzun zamandır izlediklerini aktardı.
Türkiye'nin çevresinin ateş çemberi olduğunu vurgulayan Çelik, "Çok şükür, Türkiye'de gerek küresel gerek AB gerekse bölgesel birçok soruna rağmen istikrarlı yürüyüş var çünkü bu istikrarlı yürüyüşün arkasında siyasi istikrar var" ifadesini kullandı.
- İç Güvenlik Paketi
Türkiye'nin 2002'den sonra özgürlüklerle güvenlik dengesini kurma adına önemli reformlar gerçekleştirdiğini anımsatan Çelik, güvenliksiz özgürlük olamayacağını, bu dengenin çok önem taşıdığını, Türkiye'nin bunu 6-7 Ekim olaylarında ibretle izlediğini vurguladı.
Çelik, bu tür lokal hadiseleri masaya yatırdıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Kesinlikle özgürlüklerde geri gidiş niyetinde değiliz, olmadığımızı ifade ediyoruz. Bir yasa tasarısını Mecliste oturup konuşabiliriz. TBMM Genel Kurulu'nda "İç Güvenlik Paketi" görüşülüyor. Eksiği, düzeltilmesi gereken yerleri olabilir ama bu konuyu buradan çıkarıp, yanlışlıkları gidermeye dönük katkı sağlamanın ötesinde bunu çok başka taraflara çekip, Meclisin yasama görevini engellemeye çalışıyorsanız, 5 gündür 'Meclis, yasanın bir maddesini görüşmesin' diye gayret gösteriyorsanız, o zaman birileri çok farklı soruları akla getirir. Yasama faaliyetini yapamayan Meclis olur mu? Buna engel olan muhalefet partisine 'parti' mi denir? Böyle particilik, siyaset mi olur?
Millet size, iktidara yetkiyi vermiş, parlamentoda seçilmiş bütün milletvekilleri milletin iradesiyle gelmiş. Orada oturur, uzlaşırsınız, uzlaşamazsanız muhalefetinizi yaparsınız ama yasama faaliyeti devam eder. 'Yasama faaliyetini yaptırmayacağım' diyen milletvekili ve siyasi partinin görevi olmaz. Dün akşam ve bir haftadır ibretle bunu izliyoruz."
- MYK belgesi alma zorunluluğu
Esnafın toplumun bel kemiği olduğunu kaydeden Çelik, son günlerdeki olumsuzluklardan esnafı rencide edecek yaklaşımı kimsenin aklından geçirmemesi gerektiğini anlattı.
Mersin'de öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'a Allah'tan rahmet dileyen Çelik, "Onu, hayatını zehir edenin, 77 milyonun infialine sebep olanların insan olması bile tartışılır, bırakın şu veya bu meslekten olmasını. Onları sizlerden biri gibi lanse etmeye çalışanlara kesinlikle kapılarınızı kapatınız. Onların insanlığı bile tartışılır" diye konuştu.
Çelik, herkesin evladının iyi ve kariyerli meslek sahibi olmasını istediğini ama önce insan olma arzusu taşınması gerektiğini, meslekle ilgili sorunların da böylelikle kendiliğinden çözüleceğini belirtti.
Sanayinin emek yoğunluktan teknolojiye geçtiğine dikkati çeken Çelik, "Böyle olunca mesleki formasyon daha önem kazanıyor. Teknoloji yoğuna geçtiğiniz zaman o teknolojiyi kullanacak beceriye sahip olmanız gerekiyor. Mesleki eğitime bu yönüyle çok önem veriyoruz" görüşünü paylaştı.
Çelik, eğitim standardının önemini kavradıkları için Mesleki Yeterlilik Kurumunu (MYK) kurduklarına işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Şimdi Türkiye, meslek standartlarını belirliyor. 575 meslek standardımız belli. En kısa zamanda bunu 750'ye çıkaracağız. 'Babadan, atadan bu işi biliyorum zaten' anlayışı bitti, kusura bakmayın. 'Geleneksel alaylı' dediğimiz dönem artık bitecek. O iskeleye nasıl çıkılması gerekiyorsa öyle çıkılacak. Sana getireceği maliyet yok ama orada kaza olsa o zaman ocağın sönüyor. Kasımda inşaatları teftiş ettik. 5 büyük ilde 2 bin inşaattan bin 600'ünü durdurduk, 400'ü ancak sınavı geçti. Böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir işveren anlayışı olabilir mi?"
Tehlikeli mesleklerde çalışan işçilerin MYK belgesi almak zorunda olduğunu anımsatan Çelik, "Adapazarı'ndan sesleniyoruz. Herkesin Çalışma Bakanlığının Meclisteki yasadan sonra yayımlayacağı mesleklerde belge almadan artık çalışamayacağını bilmesi gerekiyor. Bu, ağırlıklı inşaatlardan ve belirli mesleklerden başlamış oluyor. İnşallah Türkiye, bu nitelikli eleman, işverenler ve mevzuatla kazalarla anılan ülke değil, artık gerçekten bilim, sanat ve güzelliklerle anılan ülke durumunda konumunu pekiştirmiş olacak" ifadesini kullandı.
