Arınç, İslam Ülkeleri Akademisyen ve Yazarlar Birliği (AY-BİR) tarafından Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde (AKKM) bu yıl 3'üncüsü düzenlenen "Yeni Türkiye Konferansları" kapsamındaki "Yeni Türkiye'nin Tarihi Kökleri" konulu konferansta, AK Parti iktidara geldiğinde enflasyonun yüzde 35'lerde, faizlerin ise yüzde 60'larda olduğunu hatırlattı.
Türkiye'de bugün faiz tartışmalarının yaşandığına dikkati çeken Arınç, şunları söyledi:
"Bugün Merkez Bankası faizleri indirsin diyoruz ama isterseniz şöyle bir hesap yapalım; evet şu anda enflasyon bildiğiniz gibi 7-8'ler civarında. Faizler de o nispette, hemen hemen başa baş. Avrupa'da eksi, sıfır, enflasyon da sıfır faizler de eksi. Değişen bir şey yok. Enflasyon bizde biraz arttı, biraz daha gerilere gelmesi lazım. Evet, bizde de faizler düşmeli, 1 olmalı 1,5 düşmeli, bunların hepsi mümkündür. Ama eğer bu ikisinin arasında bir ilişki varsa bugün Türkiye'de faizler enflasyondan çok yüksektir diyemezsiniz. Enflasyon ile faizler, hemen hemen birbirine yakın. Yüzde yarımlık bir fark gösteriyor. Ama sadece faizi düşürmek, kaldırmak da mesele değil. Başka paritelerle bunun bir araya gelmesi lazım. Dolayısıyla Merkez Bankası yanlış yapıyor, doğru yapıyor ama ekonominin de genel geçer kuralları vardır. Bu kurallara da hepimizin canla başla sahip çıkması lazım. Ekonomide hemen hemen bir sendeleme bir sarsılma siyasette de bir sarsılmaya yol açabilir. O yüzden gözümüzü dört açarak bizim ekonomi üzerinde kara bulutlar varsa dağıtmamız, endişeler varsa da gidermemiz lazım. Biz 13 seneden beri ne bir seçim ekonomisi uyguladık ne de popülist tavırlarda bulunduk. Millet de buna inandı."
- "Hesap yapmasını bilmeyen birisi de diyor ki..."
Arınç, hükümet olarak çalışana da emekliye de haklarını verdiklerini ancak her camiden, her toplantıdan çıkarken emeklilerin çok dostane bir şekilde "Bizi unuttunuz, az zam yaptınız" dediklerini diye getirerek, şöyle konuştu:
"Emin olun her Bakanlar Kurulu'nda bunu konuşuyoruz. En son kapsamlı bir tablo geldi önümüze, şu anda 11 milyon emeklimiz var. 11 milyon kişiye aylık 100 lira seyyanen versek diye düşünüyoruz, karşılığında şu kadar rakam çıkıyor. 11 milyona aylık 100 lira versek 11 milyar lira eder. Şimdi tabii hiç dayak yememiş, hesap yapmasını bilmeyen birisi de diyor ki 'Ben, senede iki defa Kurban ve Ramazan Bayramı'nda birer maaş vereceğim'. 11 milyona senede iki defa birer maaş tutarında verseniz, kaç milyardır? Bu milyar bütçenin neresinde vardır? Bunu verirseniz, bütçenin diğer kalemlerini ne yaparsınız? Bunu sormak lazım. Ama hiçbir zaman bu işin başında sorumluluk taşıyacağına inanmadığı için sallayıp gidiyor adam. 'Senede iki defa şunu vereceğim' diyor. Ben 100 lira vermek için çırpınıyorum, kaynak arıyorum, çünkü 'Maaşımı artır' diyen kitle 100 kişi, bin kişi değil, birine verip öbürüne vermemek de mümkün değil, hepsine vermemiz lazım."
- "Meşruiyeti kalmayan anayasayı, tarihin çöp sepetine atmamız lazım"
"Yeni Türkiye"nin gerçekten sivil, çağdaş, iyi bir anayasaya sahip olan ülke anlamına geldiğini ifade eden Arınç, göreve geldikleri tarihten itibaren bu anayasayı değiştirmekle meşgul olduklarını ancak artık yama tutar hali kalmadığını vurguladı.
Arınç, mevcut anayasanın 78 maddesini değiştirdiklerini, 100'den fazla kanunda değişiklik yaptıklarını hatırlatarak, "Zaten 175 madde, geçici maddeleriyle 185 madde, yarı yarıya yakını değişti ve o kadar garip bir anayasadır ki 82, artık darbeciler de korunmadığına ve yargılandığına göre meşruiyeti de kalmadı. Meşruiyeti kalmayan bir anayasayı, artık tarihin çöp sepetine atmamız lazım. Yeni, sivil, demokratik bir anayasa yapmamız lazım. Biz 2007'den itibaren bunun ihtiyaç olduğunu gördük" değerlendirmesinde bulundu.
- "Yeni anayasamızı bu seçimlerden sonra yapacağız"
Anayasanın en önemli maddelerini 2010 yılında değiştirdiklerini, 2011 seçimlerinden sonra yeni anayasa yapmak için çalışma yaptıklarını ancak yine muvaffak olamadıklarını anlatan Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Allah kısmet ederse yeni anayasamızı bu seçimlerden sonra yapacağız. Bu yeni anayasa kısa olacak. Az maddeli olacak, öyle ansiklopedi gibi olmayacak. Yemek nasıl pişirilir tarif etmeyecek. Temel hakları esas alacak, yasama, yürütme, yargıya ait bir sistemi ortaya koyacak. Bu parlamenter demokratik sistemde, başkanlık mı yarı başkanlık mı onu da yeni anayasa içinde monte edeceğiz. Parlamento kabul eder halkın önüne gider o da kabul ederse yeni anayasamız yürürlüğe girecek. Yeni anayasa yapmak zorundayız. Bu bütün siyasi partilerin ve parlamentonun namus meselesidir. Mademki darbe dönemleri geride kaldı. Darbe anayasalarından da kurtulmamız lazım. Bu ülkenin parlamentosu bugüne kadar hep anayasasını 20'de 21'de yaptı ama 60 ve 80'de askeri darbeler sonucu yapıldı. Bu bir dayatmaydı. Şimdi yine parlamento ve halk referandumuyla bu işi bitireceğiz diyoruz."
Türkiye'de geçmişte ülkenin önünü tıkayan ayrımcılıkları ortadan kaldırdıklarını anlatan Arınç, "Yeni Türkiye aslında kökü mazide olan yeni bir gelecek demektir. Biz mazimizden iftihar eden insanlarız, utanan ve korkan insanlar değiliz" ifadesini kullandı.
- "İslam adına cinayet işlemek dünyanın en büyük vahşetidir"
Arınç, dini asli kaynaklarından öğrenmenin önemine de değinerek, şunları kaydetti:
"Bugün maalesef o kadar yanlışlık o kadar kötüye gidiş bazı topluluklarda görülüyor ki bunlar cehaletten başka bir şey değildir. Ortadoğu'daki bu insan kasapları, kendileri ne kadar Müslüman olduklarını iddia etseler de ne İslam ile ne insanlıkla en ufak bir ilgileri yok. İslam adına cinayet işlemek dünyanın en büyük vahşetidir ve insanlık dışı bir harekettir. Yine İslam adına insanların ırkçılık içine girmesi, menfi durumuna düşmesi bilgisizlikten kaynaklanıyor."
Başbakan Yardımcısı Arınç, Türkiye'nin ekonomik alanda kaydettiği başarılara dikkati çekerek, sözlerini "Şimdi kafa tutan, sözü dinlenen bir Türkiye var. 'One minute'tan sonra kendisine öz güven gelmiş, mazlumların hakkını zalimlerden söke söke almasını bilen, zalimin karşısında hakikati haykıran insanların Türkiye'si var. Bu çok önemli" diye tamamladı.
(Bitti)