Gebze Belediyesince Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Değişen Türkiye'de Toplum ve Siyaset" isimli panelde konuşan Soylu, Türkiye'nin 17'nci yüzyıldan başlayarak 300 yıl boyunca gerileme dönemine mahkum edildiğini, 16'ncı yüzyılda Don ve Volga arasında kanal açılmasına Rusların, Süveyş Kanalı'nın açılmasına da İngiliz emperyalizminin müsaade etmediğini söyledi.
Son 13 yıldır büyük devrimler gerçekleştiren Türkiye'nin Marmaray'ı yapmakla sadece bir mühendislik eserini ortaya koymadığına dikkati çeken Soylu, Türkiye'nin 300 yıldır dünyanın her tarafında kendini ezmeye çalışanlara karşı "işte biz yapabiliriz, başarabiliriz" diyerek milletin gücünü ortaya koyduğunu kaydetti.
Soylu, dünyanın eskisi gibi olmadığını, güç eksenlerinin değiştiğini dile getirerek, "Dünya yeni bir dünya. 400 yıldır sanatta, ekonomide, bilimde, sanayide büyük bir liderlik yaşayan Avrupa'nın dünyanın güç merkezi olmasından uzaklaştığını ve yeni dünyanın güç merkezinin artık Orta Asya'ya, Güneydoğu Asya'ya kaydığını Türkiye bilmektedir" diye konuştu.
Dünyanın merkezinin Avrupa'dan Türkiye'nin de içinde bulunduğu Uzakdoğu Asya'ya doğru kaydığına işaret eden Soylu, "İşte Türkiye bu stratejik noktanın tam ortasındadır. Dünya batıdan doğuya doğru güç eksenini kaydırırken biz buna hazırlıksız yakalanmamalıydık. Sanayi devrimini yakalayamayan bir Türkiye vardı, oysa şimdi bunu yakalamak için çaba sarf eden bir Türkiye var. Yeni dünyaya hazırlık yapıyoruz" ifadesini kullandı.
- "Ne yaptığını çok iyi bilen Türkiye tablosuyla karşı karşıyayız"
Soylu, dünyadaki ekonomik paradigmaların değiştiğini ve bunun farkında olduklarını vurgulayarak, "Bütün bunlar olurken Türkiye bunları sadece izleyerek yetinmedi. Kişi başı gelirini 3 bin 500 dolardan 11 bin dolara çıkardı. Biz her 100 liranın 77 lirasını sırtımızda borç olarak tutarken bugün sadece 33 lirasını tutuyoruz. Biz bugün ne yaptığını çok iyi bilen Türkiye tablosuyla karşı karşıyayız" şeklinde konuştu.
"Neden bu ülkede 17-25 Aralık olayı oldu, neden Gezi olayları yaşandı" diye soran Soylu, "Irak'ın üzerinden gelecek ve bütün dünyaya nakledilecek petrolün ve doğalgazın kendi içerisinde duracak ve transfer edilecek Halk Bankası'nın o paradan elde edeceği yıllık gelir, bizim cari açığımızın ve faiz giderlerimizin önemli bir kısımını kapatacaktı da onun için. Bu kadar basit ve net. Bir şekilde Türkiye'nin bunu kullanmasına engel olabilmek için bir istikrarsızlığı ortaya koymaya çalıştılar" şeklinde konuştu
Soylu, Türkiye'nin 21'inci yüzyıla siyaset alanını genişleterek başladığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye bir bürokratik direnişle karşı karşıyadır. Bu nettir ve önümüzdeki dönem biz bu bürokratik direnişi aşmak zorundayız. Türkiye'nin en temel sorunlarından ve temel çözüm alanlarından biridir. Onun için yeni anayasa diyoruz. AK Parti'nin kapatılmak istenmesi yargı bürokrasisinin direnişi değil midir? Geride bıraktığımız darbelerin tamamı bir kısmı askeri bürokrasinin, bir kısmı emniyet bürokrasisinin, bir kısmı da diğer bürokrasilerin Türkiye üzerindeki egemenlik alanlarını kaybetmemek üzerine kurmuş oldukları bir kurgu değil miydi? Yine IMF'ye borcumuzu ödedikten sonra Türkiye'nin başına getirilmeye çalışılanlar, Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu ekonomik oligarşinin Türkiye'ye biçmeye çalıştığı bir fatura düzeni değil midir? Türkiye ne yaptığını biliyor. Bir taraftan demokrasi devrimini, bir taraftan öz güven devrimini, bir taraftan birinci kalkınma devrimini gerçekleştiren bir Türkiye var."
- "Kaos Türkiye'si tablosunu Türkiye'nin önüne koymaya çalışıyorlar"
Siyasal sistemi dönüştürmelerinin zamanının geldiğini belirten Soylu, "Bu gelecek döneminin en önemli çalışma kalemlerinden birisidir. Bugün karşı karşıya kaldığımız olayların tamamında... Daha dün meclisimizi gererek şöyle bir tablo oluşturmaya çalışıyorlar. Kızımız Özgecan'ın karşı karşıya kalmış olduğu o hunhar cinayeti Türkiye'nin bir tablosu olarak ortaya koymaya çalışıyorlar. Diğer taraftan meclisteki tabloyu, diğer taraftan gazeteci arkadaşımızın akılsız biri tarafından katledilmesini kaos Türkiye'si tablosu olarak Türkiye'nin önüne koymaya çalışıyorlar. Bunu da tam da Türkiye'nin bütün bu kaos planlarına karşı önlem almaya çalıştığı bir dönemde yapmaya çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.
"Bugün maalesef CHP de bugün maalesef Milliyetçi Hareket Parisi de ve bugün maalesef BDP de bugün maalesef paralel yapı da dördü de maalesef birilerinin taşeron örgütü olarak hareket etmektedir. Bu sözcükleri bilerek seçiyorum" diyen Soylu, şöyle devam etti:
"Bugün 2023'ü, 2053'ü, 2071'i planlayan bir Türkiye var. Bugün yarınını hesap edebilen bir Türkiye var, bugün etrafındaki coğrafyaya demokrasi ihraç edebilen bir Türkiye var, bugün herkesin kendini ifade edebildiği bir Türkiye var. Bugün 785 kilometrekarede özgürlüğün ve hürriyetin sonuna kadar tadına varılabildiği bir Türkiye var. Eğer bugün Güney Akım Projesi Türkiye'den geçmişse, eğer Irak'ın kuzeyinden bütün dünyaya nakledilecek petrolün bugün Türkiye'den geçirilmesi bir şekilde Türkiye'nin gerçeği olarak kabul edilmişse bilin ki 30 Mart tarihinde alınan yüzde 45,5 AK Parti'nin oyu ve yine Allah şahittir ki Cumhurbaşkanlığı seçiminde kıymetli Cumhurbaşkanımızın yüzde 52'yle beraber seçilmesinin sebebidir bu, başka bir şey yok."
Soylu, insanların kendilerini gizlemek zorunda oldukları, fişlendikleri bir Türkiye tablosundan geldiklerini vurgulayarak, "Biz nereden geldiğimizi biliyoruz. Bugün bu özgürlüğümüzü ve yükselmemizi elimizden almaya çalışan kıt akıllılara elbette bırakılabilecek bir Türkiye yoktur, kimse heveslenmesin" diye konuştu.
Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker, konuşmasının ardından Soylu'ya tablo hediye etti.
