Reform Eylem Grubu (REG) toplantısı Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın katılımıyla Ankara Palas'ta yapıldı.
Toplantının ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Çavuşoğlu, Reform Eylem Grubu'nun çalışmalarına yansıyan kararlılığın hükümetin çalışmalarında temel ekseni oluşturduğunu belirtti. Bu grubun çalışmalarının siyasi reform sürecine de ivme kazandırdığını ifade eden Çavuşoğlu, yaratılan ivmenin olumlu sonuçlarını da hep birlikte görmeye başladıklarını dile getirdi.
Çavuşoğlu, toplantıda Reform Eylem Grubu'nun yenilenmesi çerçevesinde sadece AB ile bağlantılı konuları değil, uygulanması planlanan tüm siyasi konuları ele almayı kararlaştırdıklarını ve bu çerçevede Birleşmiş Milletler (BM) üyelerinin insan hakları alanındaki durumu gözden geçirdiği BM Evrensel Periyodik İnceleme Mekanizması'nı da değerlendirdiklerini söyledi. Çavuşoğlu, ocak ayındaki inceleme sırasında kabul edilen tavsiyelerin uygulanmasının bundan böyle Reform Eylem Grubu bünyesinde takip edilmesini kararlaştırdıklarını duyurdu.
Çavuşoğlu, toplantıda yargı reformu paketleri başta olmak üzere Türkiye'de hayata geçirilen reformların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) istatistiklerine yansımalarını ele aldıklarını ve Türkiye İnsan Hakları Kurumu Kanunu'nda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun tasarısı hakkında görüş alışverişinde bulunduklarını ifade etti.
Bakan Çavuşoğlu, yargı reformu stratejisinin güncelleme çalışmalarının tamamlandığını ve en kısa sürede Bakanlar Kurulu'na sunulacağı bilgisini verdi.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ihlallerini önlemeye yönelik eylem planının uygulanmasını da titizlikle takip ettiklerini dile getiren Çavuşoğlu, "Uzun yargılamaları önlemedeki etkinliği AİHM tarafından da teyit edilen insan hakları tazminat komisyonunun çalışmaları ülkemiz aleyhine başvuru sayılarının azalmasında önemli rol oynadı" diye konuştu. Mevlüt Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"TBMM gündeminde bulunan iç güvenlik reform paketi özgürlük ve güvenlik uyumunu gözeten, can ve mal güvenliğini güvence altına alan, birçok bürokratik işlemi ortadan kaldıran düzenlemeler içeriyor. Bu düzenlemeleri AB müktesebatı ve uluslararası standartları esas alarak hazırladık. Ayrıca, kolluk faaliyetlerine dair şikayetleri azaltmak için kolluk gözetim komisyonu kurulmasını öngören ve kişisel verilerin korunmasına dair kanun tasarısının da en kısa sürede yasalaşmasını hedefliyoruz.
Bugünkü toplantıda ulusal eylem planında yer alan suç mağdurlarının korunması, ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik konularındaki kanun tasarısı taslaklarını da ele aldık. Farklı inanç gruplarına mensup vatandaşlarımızla diyalog süreci, Reform Eylem Grubu toplantılarının önemli gündem maddesini oluşturuyor. Bu doğrultuda kararlı adımlar atmaya devam ediyoruz. Toplantıda adalet, özgürlük ve güvenlik başlıklı 24. fasla ilişkin gelişmeleri de değerlendirdik."
- Vize serbestisi -
Toplantıda vize serbestisi diyaloğu ekseninde yürütülen çalışmaları da ele aldıklarını aktaran Çavuşoğlu, yol haritasında yer alan yükümlülükler çerçevesinde atılacak adımları belirlediklerini ifade etti.
"Son dönemde vize politikası alanında iki önemli adım attık" diye konuşan Çavuşoğlu, bu yılbaşı itibariyle 47 ülkeye kaşe vizeyi kaldırarak bu ülkelerin vatandaşlarını e-vizeye yönlendirdiklerini, ayrıca yüksek güvenlik özelliklerine sahip vize etiketlerini kullanmaya başladıklarını hatırlattı.
- AP'nin Türkiye raporu taslağı -
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) 15 Ocak'ta kamuoyuyla paylaştığı Türkiye raporunun ilk taslağındaki dengeli anlayışı memnuniyetle karşıladıklarını dile getirerek, "Bu anlayışın sürdürülmesine önem veriyoruz ve ayrıca raporun ilk taslağında yer alan 23. ve 24. fasılların müzakerelere açılmasına yönelik çağrısının raporun nihai halinde de yer almasını bekliyoruz" ifadesini kullandı.
Mevlüt Çavuşoğlu, toplantıda kadına yönelik şiddetle etkili bir şekilde mücadele edilmesi konusunu da ele aldıklarını söyledi ve şöyle devam etti:
"Türkiye kadına yönelik ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi sözleşmesini ilk imzalayan ve onaylayan ülkedir. Kadına yönelik şiddetin engellenmesi için önlemler alınması gerekiyor. Ayrıca bu konuda toplumsal farkındalığın artırılması ve mevcut önlem mekanizmaların tüm vatandaşlarımız tarafından daha etkin kullanılmasını sağlamalıyız. Bu vesileyle acımasızca öldürülen Özgecan ve bu tür saldırılarda hayatını kaybeden kadınlarımıza Allah'tan rahmet diliyoruz."
- Eğit-donat programı -
Çavuşoğlu, dün ABD ile imzalanan Suriyeli muhaliflerin eğitilmesi ve donatılması hakkındaki mutabakatla ilgili bir soru üzerine de uygulamanın mart ayının ilk günlerinde başlamasını öngördüklerini söyledi.
Eğit-donat programının Suriye muhalefetinin güçlendirilmesi, eğitilip donatılmasına yönelik olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, "Uzun zamandan beri 114 ülke tarafından tanınan Suriye Ulusal Koalisyonu'nun ve arazide bunlara bağlı grupların desteklenmesinin uluslararası toplumun bir yükümlülüğü olduğunu söylüyorduk, vurguluyorduk. Mutabakat bu yönde atılmış önemli bir adımdır" dedi.
Çavuşoğlu, belge çerçevesinde yapılacak çalışmaları Türkiye ve ABD'nin birlikte yürüteceğini ve ana unsurları konusunda birlikte karar alacağını dile getirerek, "Türkiye'nin iradesine aykırı herhangi bir iş de yapılmayacaktır. Buna benzer bazı yorumlar olduğu için söylüyoruz" şeklinde konuştu.
"Yılda bin 500-2 bin civarında Suriyeli muhalife Türkiye'de eğitim verilecek ve donatılacak" ifadesini kullanan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"İngiltere'nin Lübnan'da buna benzer çalışmaları var. Aynı şekilde Suudi Arabistan ve Katar da eğit-donat programına ev sahipliği yapacaklarını açıklamışlardır. Dolayısıyla, Türkiye'de bin 500-2 bin olduğunu düşünürsek diğer ülkelerde de bu rakama yaklaşık muhalefetin eğitilip donatılacağını söyleyebiliriz. Buradaki amaç elbette Cenevre Bildirisi temelinde gerçek bir siyasi dönüşümün sağlanması ve aşırıcılıkla, terörle mücadelede, muhalefete tehdit unsuru oluşturan rejim de dahil tüm unsurlarla mücadelede muhalefetin güçlendirilmesi hedeflenmiştir. Muhalefetin imkan ve kabiliyetleri bu şekilde daha da geliştirilecektir."
- Süleyman Şah Türbesi -
Bakan Çavuşoğlu, Suriye'deki Süleyman Şah Türbesi'nde görev yapan askerlerin IŞİD tarafından rehin alındığı iddialarının sorulması üzerine ise "Bu iddialar doğru değildir. Nereden çıktığını bilemiyorum ama dün akşamüstü Türkiye'nin gündemine oturdu ve TBMM'deki tartışmalara da yansıdı. Gerçek dışı bir haberin etkilerini de gördük. Kesinlikle böyle bir şey doğru değildir. Söz konusu bile olmamıştır" cevabını verdi.
- AB Bakanı Bozkır -
AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır da Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri'nin Türkiye hakkında hazırladığı rapora ilişkin soru üzerine, raporun değişik görüşler arasında ortak nokta bulmaya çalışan bir taslak olduğu görüşünü dile getirdi.
Piri'ye bir mektup yazarak raporda yer alması gereken hususları ve doğru bilgilere dayanmayan hususları kendisine ilettiğini kaydeden Bozkır, "Tabiatıyla AP'nin yapısı bütün uygulanan belgelerde parlamenterlerin çok sayıda değişik öneri verdikleri bir ortam yaratır. Her zaman böyle olmuştur. Bu sefer de bu taslağa 400'ün üzerinde değişiklik önergesinin verildiğini görüyoruz. Bunlarla ilgili olarak da çalışmalarımızı yapıyoruz" dedi.
Raportör Piri'ye önemli sorumluluk düştüğünü belirten Bozkır, şöyle konuştu:
"Ortaya çıkacak taslağın, Türkiye'ye zarar verecek bir belge olmasını önlemesi ve AB tarafından hazırlanan ilerleme raporu, açıklamalar ya da ortaklık belgeleri gibi yararlı bir belge olması lazım. Bu belge atılacak adımlar için yararlı eleştiriler içermeli. Mart sonunda rapor komisyonda oylanacak ve nisan sonunda AP'ye geçecek. Sürecin sonuna kadar bu konuda çabalarımızı sürdüreceğiz."