Kılıçdaroğlu, İsmet İnönü Spor Salonu'nda düzenlenen "Tekirdağ Halk Buluşması" etkinliğinde yaptığı konuşmada, kentte vatandaşlarla bir araya geldiğini, güzel bir sohbet yaptığını ifade etti.
Kadın kardeşlerine seslendiğini, bir rejim değişikliğinde en büyük zararı görecek olanların kadınlar olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Biz kadın erkek eşitliğine inanan bir siyasal gelenekten geliyoruz. Bu kadın erkek eşitliğini onlar kabul etmiyorlar. Fizyolojik eşitlikten bahsediyorlar, biz onu kastetmiyoruz. Hukukun önünde, yasaların önünde, kentte, kültürde, sanatta her alanda eşitlikten bahsediyoruz. Neşet Ertaş ne diyor, 'kadın insandır, biz insanoğlu' diyor. Ne kadar güzel değil mi. Neşet Ertaş kimdir? Anadolu'nun mayasıdır, bizim kültürümüzdür Neşet Ertaş, kadın insandır biz insanoğlu diyor. Ana dili vardır, ana kültürü. İlk dili ondan öğreniriz, ilk kültürü ondan öğreniriz. Babamızdan bir şey istemeyiz, annemizden isteriz. Ağlarken anne diye ağlarız. O nedenle annelerin bizim gönlümüzde de bizim kültürümüzde de ayrı bir yeri vardır. Anneleri yüceltecek olan kültür sosyal demokrat kültürüdür. Kadınlara önem verecek olan kültür, sosyal demokrat kültürdür. Kadını insan olarak görüp, yücelten kültür sosyal demokrat kültürdür. Kadını eve hapsedeceksin, bu bizim kültürümüzde yoktur.
Tarlaya gidin, kadın erkek beraber çalışırlar, kentte gelince niye beraber çalışmasınlar. Tarlada çalışıyorlar, omuz omuza çalışıyorlar. Omuz omuza mücadele ediyorlar, beraber mücadele ederek güzel bir hayat kuruyorlar. Kente gelince neden eve hapsediyorlar, ben bunu kabul etmiyorum, eminim hiçbir kadın bunu kabul etmiyor. Onun için 2015 seçimlerinde en büyük beklentim kadınlarda. Nasıl çocuğunuza sahip çıkıyorsanız, bu ülkenin de geleceğine sahip çıkın. Bu ülkenin geleceği için mücadele edin."
- "4 yıllık yetki verin"
Konuşması sırasında salonda bulunanlardan bir kişinin "emeklilerden biraz da bahsedin" demesi üzerine Kılıçdaroğlu, emekliler, atanamayan öğretmenler, çiftçiler, işsizler, sanayiciler, esnaflar, hayatın her kesimine dokunduklarında bin ah işittiklerini söyledi.
Daha önce söylediği bir şeyi yine dile getireceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, vatandaşlardan kendisine sadece 4 yıl yetki vermelerini isteyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"4 yılda yeni bir Türkiye çıkacak ortaya. 4 yılda bütün komşularıyla barışan bir Türkiye çıkacak ortaya. 4 yılda hiçbir üniversite öğrencisi 'yurdum yoktur' diyemeyecek, her öğrencinin yurdu olacak. 4 yılda işsiz kimse bırakmayacağım. 4 yılda yoksulluğu tarihe gömeceğim. Bu ülkede hiçbir aile ben yoksulum demeyecek. 4 yılda Türkiye'yi uçuracağım, sözünü veriyorum size. Uzun süre değil, 4 yıl. Neden güveniyorum? Biz bu ülkeyi namusumuzla yöneteceğiz. Biz bu ülkeyi kul hakkı yemeden yöneteceğiz. Biz bu ülkenin bütün yurttaşlarına sen ben demeden, benden ondan demeden hepsine hizmet edeceğiz. Bizim amacımız bu, biz bunu yapacağız. Onun için söylüyorum, kadın erkek demeden, doğu batı kuzey güney demeden, bu ülkeye barışı getireceğiz. 4 yıllık süre istiyorum. Namusumuzla 4 yıl yöneteceğiz bu ülkeyi. Avrupalı da görecek, 4 yılda Türkiye nereye geliyor."
- "Birinci sınıf demokrasi getireceğiz"
Gidip Avrupa Birliği'nde, Brüksel'de 'yeni bir sayfa açalım' demeyeceklerini, Avrupa'da birinci sınıf demokraside ne varsa onlar sormadan kendilerinin ülkeye getireceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Benim ülkemin vatandaşı birinci sınıf demokrasiye layık değil mi? Niye onlar dayattığı zaman demokrasi geliyor, niye biz yapmıyoruz. Bakın çok ilginç, esaslı bir örnek vereceğim. Batıya karşı mücadele ettik, Kurtuluş Savaşı'nı verdik ama ne yaptık gittik İsviçre'den Medeni Kanun'u getirdik, onlar kadına seçme ve seçilme hakkını vermeden önce Türkiye Cumhuriyeti kadına seçme ve seçilme hakkını getirdi. Dayattılar mı? Hayır. Çünkü insana değer vermek lazım, kadına değer vermek lazım, kadın erkek eşitliğini savunmak lazım. Bunun için yapıyoruz, birinci sınıf demokrasiyi getireceğiz."
- Türkiye, zengin ülke
Türkiye'nin zengin ülke olduğunu, bütün kaynaklarının mevcut olduğunu, havasının, suyunun, tarlarının, her şeyinin olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamları:
"Konya'dan küçük bir ülke Hollanda. 102 milyar dolar tarım ürünü ihraç ediyor, biz ne kadar tarım ürünü ihraç ediyoruz 15 milyar dolar. Konya'dan küçük bir ülke Türkiye'deki tarım ihracatının kat kat fazlasını yapıyor. Neyimiz eksik? Çiftçimiz tembel mi hayır. Toprağımız mı yok, hayır, güneşimiz mi yok, hayır, suyumuz mu yok, hayır. Olmayan ne? Olmayan bir şey var ahlaklı siyaset, temiz siyaset, olmayan bu. Onun için diyorum, her şey var her şeyi yapacağız. Namusumuzla yapacağız, ayrılık gayrılık yapmayacağız. Bölmeyeceğiz toplumu, bir arada dost ve düşman görecek imrenecek. Türkiye'de sosyal demokrat bir parti var diyecekler. İnsan hakları ihlallerinin olmadığı bir Türkiye, herkesin düşüncesini özgürce dile getirdiği bir Türkiye herkesin ürettiği ama hakça bölüştüğü bir Türkiye, çocukların yatağa aç girmediği bir Türkiye yurt dışına giden her vatandaşımın onurla 'Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım' dediği bir Türkiye, böyle bir Türkiye istiyoruz biz."
Konuşmanın ardından Kılıçdaroğlu'na isminin yazılı olduğu Tekirdağspor forması ve çiçek verildi.
(Bitti)