Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Orhan Munis, maktule Hatice Kaçmaz'ın yakınları ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada, kimlik tespitinin ardından sanık Munis savunmasını yaptı.
Sanık Orhan Munis savunmasında, tır şoförü olduğunu ve daha önce kardeşini öldürmekten sabıkasının bulunduğunu söyledi.
Maktüle Kaçmaz ile dolmuşta tanıştığını ileri süren Munis, "Annesi, babası ve tüm yakınlarına başsağlığı diliyorum, özür diliyorum. O dönemde babam hastanede yatıyordu, Hatice ile dolmuşta tanıştık. Oturduğu semtteki bir alışveriş merkezinde buluştuk, 1 ay sonra da Hatice bana evlenme teklif etti. Ancak bunu kimse bilmiyor, ben ve ölen kişi biliyor" ifadesini kullandı.
Kaçmaz'ın kendisine, "Ben dulum, bu şekilde bizi görürlerse yanlış anlarlar, evlenmemiz gerekli" dediğini iddia eden Munis, "Ben zaten kendisine aşıktım ve seviyordum. Doğrudan teklifini kabul ettim. Annesi ve babası memlekete gitmişlerdi. Yaklaşık 40-45 gün sonra geldiklerinde isteyebileceğimi, annesi kendisine söylemiş" dedi.
Tanıştıktan 15-20 gün sonra Kaçmaz'ın internetten kendisi hakkında bazı bilgilere ulaştığını söyleyen Munis, şunları kaydetti:
"Maktul ile 3 aylık tanışıklığımız vardı. Maktulü istemek için annemi, yengemi ve yeğenlerimi oturdukları sitenin önüne bıraktım. Ailesi 'araştırıp size haber verelim' demiş. Benimle ilgili cinayet olayını öğrendiğinde, bana karşı duygularında değişiklik olup olmadığını sordum. Olumsuz bir durum söz konusuysa telefonu kapatacağımı ve bir daha da rahatsız etmeyeceğimi söyledim. O da benden kesinlikle ayrılmayacağını söyledi. İlişkimiz cinayet gününden 20 saat öncesine kadar devam etti. Hatice bana ailesinin daha önceki cinayet olayını gördüğü için evlenme olayına taraftar olmadıklarını, ancak kendisinin benimle birlikte olmak istediğini söylüyordu."
Hatice Kaçmaz'ı kendisinin öldürdüğünü belirten Munis, olay günü Kaçmaz'la görüşmek üzere giderken yanında kurban kesmek için bıçak bulundurduğunu söyledi.
Munis, taksiye bindiğinde taksi şoförünün kendisine "Hayırdır?" diye sorduğunu kendisinin de adak düşüncesiyle "Hayır" dediğini belirterek, "Maktulün yanına gittiğimde parkta oturmuş beni bekliyordu. Ailesinin baskısı olduğunu ve evlilik olmayacağını, ancak beraber hayat yaşamak istediğini söyledi. Ben de kabul etmedim, agresifleşti ve bana küfretti. Ben de korkutmak için elimdeki bıçağı salladım. O anda panik oldum ve koşarak taksi durağına gittim ve karakola giderek teslim oldum" ifadelerini kullandı.
- "Mahkemenin adaletine güveniyorum"
Maktulenin babası Dilaver Süleymanoğlu, Orhan Munis'i ve ailesini tanımadığını belirterek, "Bu adamın anlattığı her şey yalan. İstemeye geldikleri gün, kızım evlenmek istemediğini yakınlarına söylemiş. Sanık sürekli kızımı tehdit etmiş, haberim olsaydı kızımı koruyabilirdim. Mahkemenin adaletine güveniyorum" dedi.
Maktulenin annesi Gülnaz Süleymanoğlu, ağlayarak sanığın yalan söylediğini ifade etti. Süleymanoğlu, mahkeme heyetine dönerek, "Olaydan 15-20 gün önce köyden geldiğimizde annesi, yengesi ve yeğenleri bize geldiler. Oğullarının bekar olduğunu ve Hatice'ye talip olduklarını söylediler. Ben de 'Bekar kızımız yok, çocuğu var ve ona bakıyor' dedim. Olay gününün gecesi kızımı sanığın ablası aramış, tekrar istemeye geleceklerini söylemiş. Kızım da istemediğini belirtmiş. Olay günü kahvaltı yaptı. Kızım, torunuma alışveriş yapmak için markete gitti, gidiş o gidiş oldu, bir daha da göremedim. Ben bu adamı tanımıyorum ama adaletinize güveniyorum" diye konuştu.
Hatice Kaçmaz'ın ağabeyi Gökmen Süleymanoğlu ise kardeşinin, sanığın anlattığı şeyleri yapacak birisi olmadığı ve aile olarak anlatılanlara müsait olmadıklarını söyledi.
Duruşma sırasında Ankara Barosu CMK Merkezi, Çağdaş Hukukçular Derneği, Özgürlükçü Hukukçular Derneği ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu temsilcileri müdahillik talebinde bulundu.
- Ara karar
Mahkeme Başkanı Namık Özdemir, suçtan zarar görme ihtimalleri bulunduğu için Ankara Barosu CMK Merkezi, Çağdaş Hukukçular Derneği, Özgürlükçü Hukukçular Derneği ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun müdahillik talebinin kabul edildiğini belirtti.
Tanık taksi şoförü Sertaç Selbes, sanığın olaydan sonra koşarak taksi durağına gelerek arabasına bindiğini ve üstünün kanlı olmasından dolayı mendil vermek istediğini, ancak herhangi bir kesik görmediğini söyledi. Sanığın kendisine "Karşıkaya Karakolu'na sür" dediğini belirten Selbes, "Belli bir mesafe gittikten sonra telefonda birine 'Ben öldürdüm, Karşıkaya Karakolu'na teslim olmaya gidiyorum' dedi. Ben de afalladığımdan bir şey diyemedim" diye konuştu.
Diğer taksi şoförü İbrahim Çakal ise İvedik Caddesi üzerinde beklerken sanığın aracına binerek "Beni acele Serhat Mahallesine götürür müsün?" dediğini belirterek, şunları kaydetti:
"Kavşağa geldiğimizde belinden uzun deri saplı bir bıçak çıkarttı. Keskin tarafını sağ ayağının çorabının içine soktu. Ayakkabı bağcığıyla bacağına bağladı. Ben de 'hayırdır' dedim, o da bana 'ağabey yanlış anlama bir işim var' dedi. Olayın meydana geldiği parkın yaklaşık 20 metre berisinde indi."
Mahkeme, maktule ile sanık arasında geçen telefon görüşmelerinin istenmesi, tanıkların çağrılmasına, adliyeye intikal eden dosyaların istenmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
- Basın açıklaması
Dava öncesinde Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi bir grup kadın, Kaçmaz ailesine destek vermek ve kadın cinayetlerine dikkat çekmek için adliye önünde basın açıklaması yaptı.
