Kadın Politikaları Daire Başkanı Yüksel Acer, AA muhabirine, Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun belediyelere verdiği yetki çerçevesinde bir süre önce belediye meclis kararıyla Kadın Politikaları Daire Başkanlığı'nın oluşturulduğunu anımsattı.
Bu birim sayesinde kadına yönelik şiddet çalışmalarının daha etkin ve yaygın yürütüleceğini ifade eden Acer, "Bu Türkiye açısından önemli ve örnek olabilecek bir ilk adım. Birçok kadın kurumu açısından heyecan uyandıran bir karar aldık" dedi.
Acer, başkanlığın bünyesinde birbirini tamamlayan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Şube Müdürlüğü, Kadın Ekonomisini Güçlendirme Şube Müdürlüğü ve Diyarbakır Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi Şube Müdürlüğü'nün yer aldığını ifade etti.
- Her iki kadından biri şiddet mağduru
Acer, kadına yönelik şiddetle ilgili il sınırını kapsayan bir araştırmanın henüz yapılmadığına işaret ederek, şöyle dedi:
"Bir süre önce il merkezini kapsayan bir araştırma vardı. Oradan çıkan sonuç Diyarbakır'da iki kadından birinin, hayatının bir döneminde şiddetin bir türüne maruz kaldığı ortaya çıktı. Önümüzdeki dönemde ilçe ve köyleri de kapsayacak bir araştırmamız olacak."
- "Alo Şiddet Hattı"
Acer, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Müdürlüğü'nün şiddet gören kadınların ulaşabileceği "Alo Şiddet Hattı" kuracağını belirterek, "Müdürlüğümüz ayrıca 'İlk kabul' ve 'Sığınma Evi' çalışması da yürütüyor. Bunların hazırlıkları son aşamaya geldi. Kısa bir süre sonra hayata geçirilecek" diye konuştu.
"Şiddete maruz kalan kadın yalnız değil, bizi araması veya bir mesaj atması yeterli' diyen Acer, şunları kaydetti:
"Şiddete maruz kalan her kadının dışarı çıkma ve bize ulaşma şansı yok. Bunu kolaylaştırabilmek amacıyla telefon hattı kuruyoruz. Kadın şiddete maruz kaldığını sesli veya mesajla ulaştırabilecek. Bununla ilgili de teknik altyapı çalışmalarımız var. Önemli olan kadının bize ulaşması ve hızlı bir şekilde onun şiddet ortamından güvenli bir şekilde uzaklaştırılmasıdır."
- Hayati risk durumunda kolluk kuvvetinden yardım istenecek
Acer, şiddete uğrayan kadına ilk müdahalede en önemli noktanın kadının can güvenliği olduğunu dile getirerek, "İhbar geldiğinde telefona bakan uzman arkadaşımız. Bunu tespit etmeye yönelik kimi sorular soracak. Örneğin 'şiddet uygulayan kişi halen o mekanda mı', 'oradan uzakta mı' gibi sorulara yanıt arayacak" dedi.
Can güvenliği için tedbir alınması gereken durumlarda kolluk kuvvetlerinden yardım isteneceğini ifade eden Acer, şöyle devam etti:
"Eğer can güvenliği riski varsa bu konuda en önemli olan kolluk güçlerinin desteğidir. Çünkü kolluk kuvveti olmazsa kadının can güvenliği daha büyük bir risk altına girmiş olur. Bu vakanın durumuna göre değişebilen bir durumdur. Böyle bir risk yoksa, uzman ekip gider onu şiddet ortamından uzaklaştırır. Orada yardıma gidecek kişilerin de can güvenliğini düşünmek gerekiyor. Böyle bir risk varsa hiç kimseyi ve hiç bir kadını o riske atmamak gerekiyor."
- İlk kabul birimi
Şiddetten uzaklaştırılan kadın için ikinci aşamada ilk kabul biriminde en acil ihtiyaçlarının karşılanacağını ifade eden Acer, "Darp varsa bunun tedavi edilmesi, hukuki desteğe ihtiyaç varsa hukuki destek sağlanacak. İlk kabul birimi yaklaşık 15 günlük bir süreyi kapsıyor. Bu sürede şiddete maruz kalan kişi için bir değerlendirme ve karar aşamasıdır" şeklinde konuştu.
Acer, ilk kabulde yapılacak değerlendirmenin ardından şiddet mağduru kadının gerekli görülmesi durumunda sığınma evine yerleştirileceğini işaret etti.
- Çok dilli hizmet verilecek
Acer, şiddetle mücadele çalışmasını yürüten ekipte psikolog, sosyal hizmet uzmanı ve sosyoloğun da yer aldığını kaydetti.
Birimde çalışan uzmanların bölgede konuşulan dilleri bilmesinin önemine vurgu yapan Acer, "Gelen kadının kendini en iyi ve en rahat ifade ettiği dil ile ona hizmet götürmek bizim için çok önemlidir. Bu konuda özen gösteriyoruz" dedi.
Şiddettin önüne geçilmesi için toplumdaki herkese görev düştüğünü bildiren Acer, "Herkesin duyarlı olmasını, nerede olursa olsun şiddetle karşılaştığında ya da tanık olduğunda herkesin müdahale etmesi, bunun bir kültür olarak yaygınlaşmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.