Kurtulmuş, ATO Congresium'da düzenlenen Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) 22 lojistik merkezinin toplu açılış töreninde, AFAD'ın artık bir dünya markası haline geldiğini ve çalışmalarını bütün Türkiye ile dünyanın yakından takip ettiğini söyledi.
Lojistik merkezlerin, AFAD'ın afetler konusunda, kriz yönetiminden risk yönetimine geçmesinin önemli adımlarından olduğunu dile getiren Kurtulmuş, Türkiye'nin her yerinde afetlere sıfırıncı dakikada müdahale edilmesi için bu lojistik merkezlerin oluşturulmasının önemine işaret etti.
Türkiye'nin "Afete Hazır Türkiye" sloganıyla hareket ettiğini anlatan Kurtulmuş, "1999'da karşılaştığımız Marmara Depremi'nde bırakın sıfırıncı dakikada müdahale edebilmeyi, afet bölgesine ertesi gün bile ulaşamayan bir Ankara'nın var olduğunu hatırlarsak Türkiye'nin gelmiş olduğu noktanın, fevkalade önemli bir nokta olduğunu hepimiz görüyor ve biliyoruz" diye konuştu.
Bu çerçevede Türkiye'nin afetlere sıfırıncı dakikadan itibaren hazır olabilmesi için sadece lojistik merkezlerin varlığının yetmeyeceğini ifade eden Kurtulmuş, Türkiye'de afet bilincinin oluşması, ülkenin afete hazır hale getirilmesi için "afete hazır aile", "afete hazır okul", "afete hazır iş yerleri" ve "afete hazır gençler"in oluşturulması çerçevesinde ciddi bir eğitim programının da başlatıldığını bildirdi.
Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı 2023'ün hazırlandığını ve uygulamaya konulduğunu kaydeden Kurtulmuş, bu plan çerçevesinde riskleri azaltma çalışmaları yapılırken, şehirlerin yeniden kurulması için de kentsel dönüşüm ve doğal afet sigortaları yasalarının da ciddi şekilde ele alındığını belirtti.
Kurtulmuş, Bosna'dan Uzak Doğu Asya'ya, Afrika'nın içlerinden Pakistan, Bangladeş'e kadar dünyanın neresinde afet olursa olsun, Türkiye'nin ilk andan itibaren yardım elini uzattığını vurguladı.
Türkiye'nin, dünyanın her yerinde insanlara gerektiği anda ulaşabilecek beceriyi ortaya koyduğunu dile getiren Kurtulmuş, AFAD'ın öncülüğünde, dünyanın birçok yerinden bin 200 yaralı ve hastanın özel uçaklarla Türkiye getirilmesini, Libya'da çıkan kaosta, önemli kısmı Türkiye vatandaşı olmak üzere 20 bin kişinin çok kısa sıra sürede tahliye edilmesini örnek gösterdi. Kurtulmuş, ebola salgını için de Liberya, Sierra Leone ve Gine'ye 2,5 milyon lira değerinde 150 tonluk tıbbi yardım ve ilaç desteği gönderildiğini hatırlattı.
-"AFAD'ı dünya markası haline getiren en önemli çabası..."
"AFAD'ı bir dünya markası haline getiren ve AFAD'ın başarılarını hepimiz için övünç haline getiren en önemli çabası, Suriyeli ve Iraklı mülteciler konusunda gösterdiği olağanüstü gayrettir" diyen Kurtulmuş, Suriye'de 12 milyon kişinin evlerini terk etmek, bunların 3,2 milyonunun ülkelerinin dışına çıkmak zorunda kaldığını söyledi. Kurtulmuş, ülke dışına çıkanların 1,7 milyonun Türkiye'ye geldiğini bildirdi.
Türkiye'nin ilk günden bu yana açık kapı politikasını sürdürdüğünü ifade eden Kurtulmuş, "Maalesef dünyanın çok konuşan birçok ülkesinin sınıfta kalmış olmasına rağmen Türkiye, insani yardımlar konusunda olağanüstü bir destan yazdı" dedi.
AFAD'ın organize ettiği 25 kampta 250 bine yakın Suriyeli ve Iraklının misafir edildiğini anlatan Kurtulmuş, şehirlerdeki Suriye ve Iraklılara hem resmi hem sivil toplum kuruluşlarının elinden gelen her türlü desteği verdiğini de kaydetti.
Kurtulmuş, Türkiye'ye 18-20 Eylül'de, 3 gün içinde Kobani'den 197 bin mülteci geldiğini, bu sayının 2013'te bütün Avrupa kıtasının kabul ettiği toplam göçmen sayısından çok daha fazla olduğunu vurguladı.
-"Suriyelilere 5,2 milyar dolar yardım"
Türkiye'nin, Suriyelilere yaptığı yardımların Birleşmiş Milletler rakamlarıyla karşılığının yaklaşık 5,2 milyar dolar olduğuna işaret eden Kurtulmuş, "2014 Dünya İnsani Yardım Raporu'na göre, Türkiye 2013 yılında gayri safi milli hasılasının binde 21'ini insani yardımlara harcayan ülke olarak bu alanda dünya birincisi olmuştur. Dünyanın en zengin ülkesi, en fazla imkanı olan ülkesi olduğumuz için değil eğer kardeşlerimize insani yardım konusunda dünyanın en cömert ülkesi haline geldiysek bu inancımızdan kaynaklanmaktadır, milletimizin hamiyetperverliğinden kaynaklanmaktadır" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin Suriyelilere yaptığı 5,2 milyar dolar yardımdan sadece 256 milyon dolarının uluslararası camiadan geldiğini ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Gerçekten kabili ihmal bir destektir. Neredeyse her hafta yabancı bir kuruluş Türkiye'ye geliyor. Her birinden övgü dolu sözler işitiyoruz. Türkiye'nin bu anlamda gösterdiği çalışmaların ne kadar takdire şayan olduğunu ifade ediyorlar ama maalesef maddi anlamda ve organizasyon anlamında uluslararası camianın zengin ülkelerinin, Batı ülkelerinin, hatta İslam dünyasının Suriyeli mülteciler konusuna duyarlı olduğunu söylemek mümkün değildir. Türkiye sonuna kadar bu çalışmalarını ve çabalarını maliyeti ne olursa olsun sürdürecek, bunu bir insanlık, bir kardeşlik, bir komşuluk vazifesi olarak yerine getirmeye devam edecektir."
-"Türkmen ve Ezidilere sağlık hizmeti bedava olacak"
Numan Kurtulmuş, Türkiye'deki Suriyeli ve Iraklılara kamplarda 4 yılı aşkın süredir eğitim, sağlık, ibadet, tercümanlık, haberleşme ve bankacılık hizmetlerinin de verildiğini söyledi.
Günde yaklaşık 12 bin Suriyelinin Türkiye'nin sağlık kurumlarından, hizmetlerinden istifade ettiğini dile getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Suriyeliler sağlık hizmetlerinden istifade ederken maalesef bazı politik çevreler siyasi istismarlar içine girerek, 'Siz Suriye'den gelen sünnilere, Araplara yardım edersiniz ama Irak'tan gelen Türkmenlere yardım etmezsiniz' gibi birtakım siyasi söylemler içinde oldular. Geçtiğimiz ay Bakanlar Kurulu'nda aldığımız kararla Irak'tan gelen Türkmen ve Ezidilerin de Türkiye'deki sağlık hizmetlerinin, acil hizmetler de dahil olmak üzere, tamamen serbest olmasını, tamamen bedava olmasını sağlayacak kararı aldık. İnşallah Sağlık Bakanlığımızla yapılacak global sağlık bütçesi çerçevesinde çalışmalarımızı sona erdiriyoruz. Bütün Türkiye'deki mültecilerin hepsinin bundan istifade etmesi sağlanacaktır."
Suriyeliler için eğitim alanında verilen hizmetlere değinen Kurtulmuş, Suriye koordinasyon çalışmalarında aldıkları kararların sonucu olarak, gelecek yıldan itibaren Suriyelilerin eğitim alanındaki çalışmalarını daha iyi noktaya getireceklerine dikkati çekti.
Kurtulmuş, yeni Suriye'nin kurulmasında birtakım alışkanlıklar kazanmalarını sağlamak için kamplardaki Suriyelilerin muhtar seçimleri yapmasına da özel önem verdiklerini bildirdi.
-"Toplumsal güç oluşturacak"
"İnşallah insanlık, Suriye'deki bu insanlık dramına daha fazla seyirci kalamayacak. Bu kardeşlerimiz ve diğer ülkelerdeki Suriyeli göçmenler ülkelerine geri dönecek" ifadelerini kullanan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Ama artık eski Türkiye olmadığı gibi eski Suriye de olmayacak. Suriye'de de yeni bir Suriye'nin kurulacağına yürekten inanıyoruz. Demokratik, toplumun bütün kesimlerinin temsil edildiği ve insanların insan hak ve özgürlükleri çerçevesinde başları dik yaşadığı bir Suriye'yi inşallah hep beraber göreceğiz. Bunun için buradaki Suriyeli 1 milyon 700 bin kardeşimizin de büyük bir güç olduğuna, Türkiye'nin dostluğuyla birlikte yeni Suriye'yi inşa etme alanında çok önemli bir toplumsal güç oluşturacağına da yürekten inanıyorum. Bu çerçevede bütün bu yaptığımız çalışmalar, harcamalar, Türkiye'nin yüreğinden gelerek yaptığı bütün bu desteklerin çok kısa süre içinde komşumuzda, yanı başımızda yeni bir ülkenin ayağa kalkmasını görerek, bizleri daha da memnun edeceğine yürekten inanıyoruz."
Türkiye'nin insani yardım konusundaki çalışmalarının uluslararası camiada da takdir edildiğini belirten Kurtulmuş, 2016'da BM tarafından ilk kez düzenlenecek Dünya İnsani Yardım Zirvesi'ne Türkiye'nin ev sahipliği yapacağını bildirdi. Kurtulmuş, Türkiye'nin depremlere karşı okul güvenliği bakımından tüm uluslararası camiada örnek ve model alındığını da sözlerine ekledi.
-"AFAD ile UNICEF, birbirlerinin lojistik imkanlarından faydalanacak"
AFAD Başkanı Fuat Oktay da afetlerde sıfırıncı dakikada Türkiye'nin ortak gücü olarak harekete geçirebilecek bir yapı oluşturduklarını, açılışı yapılan 300 milyon lira değerindeki lojistik depoların bu güçlü altyapının ana unsurlarından olduğunu bildirdi.
Oktay, her 13 dakikada bir tırın yüklenerek yola çıkabildiği, malzemelerin uzaktan takip ve kontrol edilebildiği lojistik merkezler sayesinde, afet anında acil ihtiyaç duyulan malzemelerin, gereken yere zamanında ulaştırılacağını dile getirdi.
Lojistik merkezlerde 110 bin çadır, 60 bin yatak ve battaniyeyle yeterli miktarda yastık, çarşaf ve mutfak setlerinin hazır bulunduğunu anlatan Oktay, "Lojistik merkezler, uluslararası operasyonlarda da elimizi güçlendirecek. İmza aşamasına getirdiğimiz protokolle, AFAD ve BM, UNICEF karşılıklı olarak birbirlerinin lojistik imkanlarından faydalanabilecektir" diye konuştu.
