Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Marx yaşasa İsrail'i onaylamazdı

İspanya’nın en saygın tarihçilerin­den 84 yaşındaki Josep Fontana son yıllarda Avrupa’da artış gösteren İslamofobi ile ilgili Derin Tarih'in Şubat sayısına açıklamalarda bulundu.

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-02-16 16:22:59

Marx yaşasa İsrail'i onaylamazdı

Fontana, 1945 yılından önce İslamcı terörizm diye bir kavramın olmadığına dikkat çekerek terör ile İslam’ın bağdaştırılmasını doğru bulmadığını ifade ediyor. İsrail’in Filistinlilere yönelik uygulamalarını değerlendiren ünlü tarihçi “Marx yaşasa Yahudi olmasına rağmen İsrail’i onaylamazdı” dedi.

Derin Tarih'ten Rabia Albayrak'a konuşan Jesep Fantana'nın sorulara verdiği yanıtlar şöyle:

Bu yüksek duvar İslam söz ko­nusu olduğunda İslamofobiye dö­nüştü diyebilir miyiz?

İslamofobi çoğunlukla İslamcı te­rörizmin İslamla özdeşleştirilmesiyle meşrulaştırılmaktadır. Ne var ki insan­ların genellikle fark etmedikleri şey, 1945 yılından önce “İslamcı terörizm” diye bir mefhumun var olmadığıdır ve bu olguyu Avrupa ile Amerika’nın Or­tadoğu’daki terörizmine tepki olarak değerlendirmek gerekir. Fakat aynı şekilde ne İslamcı, ne Yahudi, ne de Hıristiyan terörizm kabul edilebilir.

Oysa Müslümanların Avrupa medeniyetine pek çok katkısı ol­muştu. Öyle değil mi?

Müslümanların Avrupa’ya yapmış oldukları çok sayıda ve çok önemli kat­kılar var. Bunların bazıları unutuldu, bazıları ise Hindistan veya Çin köken­li. Ne var ki bunlar İslamın aracılığı ol­masa Avrupa’ya ulaşamazdı.

Bunların arasında bazı bitki türle­ri, tarımsal sulama teknikleri ve sıkça “Arap rakamları” ya da “Hint rakam­ları” şeklinde anılan yeni bir sayı sis­teminin Avrupa’ya girmesi gibi bir dizi bilimsel gelişme de yer alıyor ki, bu yeni sayı sistemi olmasaydı mo­dern bilimin gelişmesi de mümkün olmazdı.

Çarpıtılmış Geçmişe Ayna adlı kitabınızda Haçlı ruhunun yalnız İslam dinine değil, Doğu Hıristi­yanlığına bakış açımızı da çarpıt­tığını dile getirmişsiniz. Bunu bi­raz açar mısınız?

Bu oldukça uzun bir açıklama gerektiren bir konu. Roma Kilisesi Ortodoks kavramını politik anlam­da kullanmıştır. Bu kavram yalnız­ca Nesturiler gibi Asya’da yerleşik Hıristiyan kiliselerini dışlamak için değil, aynı zamanda Hıristiyanlık içinde inançlarını sivil ya da dinî (ki­lise vb.) otoritelerin kontrolü dışında ifa etmek isteyen gruplara karşı da kullanılıyordu. Unutmamak gerekir ki, örneğin Katharlara yönelik imha girişimleri gibi çok sayıda içe dönük Haçlı seferi de mevcuttur.

Marx İsrail’i onaylamazdı

Avrupalılar tarafından birçok kez dışlanan ve katliama maruz kalan Yahudilerin kurduğu İsrail devletinin bugün aynı uygulama­yı Filistinlilere yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

İsrail devletinin Filistinlilere dönük politikalarını Por el bien del imperio adlı eserimde dile getirdim ve her za­man “anti-Siyonist” olduğumu ama “anti-Semit” olmadığımı ifade etmeye çalıştım. Entelektüel referanslarımdan bazı­ları, örneğin Spinoza, Heine, Marx ve Walter Benjamin birer Yahudi’ydi. An­cak ben bu kişilerin hiçbirinin İsrail’in bugünkü siyasî faaliyetlerini onaylaya­caklarını düşünmüyorum.

Haber Ara