Merkezi Roma'da bulunan Birleşmiş Milletler'e bağlı tarımsal finans kuruluşu IFAD'ın 38. Yönetim Konseyi Toplantısı'na katılan Bakan Eker, Türkiye'nin G20 dönem başkanlığına ilişkin verdiği brifingde, Türkiye'nin 2015 yılı boyunca üstleneceği başkanlık döneminde gıda ve tarım alanında izlenecek politikayı anlattı.
Bakan Eker, Türkiye'nin dönem başkanlığı sürecinde G20 gündeminin merkezine kalkınmayı koyacağını ifade ederek, "Öncelikli hedefimiz, büyüme odaklı faaliyetler ile gelişmekte olan ve düşük gelirli ülkelerin dünya ekonomisine entegrasyonunu daha da geliştirmek olacaktır" dedi.
G20'nin güçlü, sürdürülebilir ve dengeli büyüme hedefi kapsamında istihdamın önemli bir yer tutmakta olduğunu bildiren Eker, "Büyüme istihdam yaratmalı, bu istihdam da nitelikli olmalıdır" ifadesini kullandı.
Brifing sonrasında AA ve TRT'ye değerlendirmede bulunan Bakan Mehdi Eker, Türkiye'nin önceliklerinin yanı sıra önceki dönem başkanları Avustralya, Meksika ve Fransa'nın dönemlerinde alınan kararların sürdürülmesi konusunda bilgilendirme yaptıklarını söyledi.
Eker, "Özellikle küresel gıda güvenliğini sağlanması yönünde geliştirilecek politikalarla ilgili Türkiye'nin önceliklerini aktardık. Burada bizim üzerinde durduğumuz konu şu: Verimliliğin arttırılması, kaynakların doğru kullanılması, ekolojik dengelerin sürdürülmesi, bunun mutlak surette muhafaza edilmesi" dedi.
Bakan Eker, bunlara ek olarak kuzey ve güney ülkelerinin gıda güvenliği meselesindeki sorunlarının farklılık gösterdiğini belirterek, "Örneğin, kuzey ülkeleri için gıda israfı ve beslenme biçimi ayrı bir problem yaratırken, güney ülkelerinde de gıdanın tedarik edilememesi ve arz güvenliği problem var"" diye konuştu.
Mehdi Eker, şunları kaydetti:
"Bir taraf israfla mücadele ederken, diğer taraftan teknoloji yetersizliği veya kurumsal kapasite eksiliği nedeniyle düşük gelirli ülkelerin veya gelişmekte olan az gelişmiş ülkelerin gıda kayıpları söz konusu. Bir tarafta israf, bir tarafta kayıp. Birinin kaybı azaltması dolayısıyla daha fazla gıda üretebilmesi lazım. Öteki tarafın da israfını azaltması lazım ki bir dengeye ulaşsın. Bu tabii tek boyutlu bir sorun değil, çok boyutlu bir mesele bununla ilgili görüşlerimizi paylaştık."
Verimliliğin arttırılmasına da dikkati çeken Eker, "Küresel gıda güvenliğinde bazı ülkelerin potansiyeli vardır ama o potansiyeli harekete geçiremiyordur. Basit birtakım projelerle basit teknoloji yardımıyla veya tohum yardımıyla destekleriyle mekanizasyon destekleriyle bu ülkelerin kendi gıdalarını üretebilecek hale gelmeleri mümkün. Bu önemli bir konu" değerlendirmesinde bulundu.
Gıda güvenliğini sağlama konusunda bazı ülkelerin potansiyelini kullanamadığı için küresel piyasada büyük kartellerin elindeki gıda ticaretine mahkum olduğunu anlatan Bakan Eker, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sadece gıda ithal etmek suretiyle vatandaşlarını beslemek zorunda kalıyorlarsa o ülkeler için durum zorlaşıyor. Çünkü rekabet edemiyorlar. Finansman durumları, ekonomileri buna müsait değil. Biz diyoruz ki, küçük çiftçiler de aile çiftçiliği yoluyla kim ne kadar gıda üretebiliyorsa özellikle gelişmekte olan ülkelerde bu mekanizma harekete geçirilebilse bu mekanizma arttırılsa o zaman sorun bir ölçüde de olsa çözülmüş olur. Ancak, küresel piyasalarda tarıma yapılacak yatırımlarla, kapsayıcılıkla ve paylaşımla ilgili bizim biliyorsunuz başlıklarımız var. Bu 3 başlık çerçevesinde yapılacak birçok iş var ve biz G20 dönem başkanlığımız çerçevesinde bunları da projelendirip hayata geçirmeye çalışacağız."