Bağımsız bir ülke olarak 7 yılı geride bırakan Kosova, bu süre içerisinde 108 ülke tarafından tanınırken, çok sayıda örgüte de dahil oldu.
Savaşın ve çatışmaların geride kaldığı, ülke genelinde modern otoyolların inşa edildiği Kosova'da yaşayan halk, bugünkü Kosova'nın "hayalini kurdukları devlet olamadığını" savunuyor.
İşsizliğin yüzde 40'lara ulaştığı, yoksulluğun en önemli sorunlardan biri olduğu ülkede yaşayan binlerce vatandaş, daha iyi bir yaşam umuduyla ülkeyi terk edip AB ülkelerine göç ediyor.
Eski Yugoslavya'nın en büyük maden şirketlerinden "Trepça"nın eski müdürü Burhan Kavaya, Kosova devletinin inşası sürecinde "hayal kırıklığına" uğradığını öne sürerek, bugünkü Kosova'nın, hayallerindeki ülkenin yakınından dahi geçmediğini savundu.
Geleceklerini bu ülkede görmeyen vatandaşların son dönemde ülkeyi terk ettiğini belirten Kavaya, yolsuzluk, görevi kötüye kullanma, devlet kurumlarının etkin bir şekilde inşa edilememesinin bu göçlerin en büyük nedeni olduğunu savundu.
Kosovalı Arnavutların asırlar boyunca işgal altında tutulduğunu ve katliamlara maruz kaldığını anlatan Kavaya, "Buna rağmen bu halk hiçbir zaman ülkesini terk etmedi, ülkesinde kaldı ancak işgalcilerin asırlar boyunca yapamadığını günümüz siyasetçileri ve Kosova'nın idarecileri 15 yılda yaptı" dedi.
- "Mutluluk, kısa sürdü"
Liplanlı Nazmi Hoti de mevcut durumdan dolayı hayal kırıklığına uğrayan Kosovalılardan.
Hoti, "Bugünkü Kosova, yedi yıl önce hayalini kurduğumuz devlet değil. Bunun en büyük nedeni ise işsizlik ve yoksulluk. Bağımsızlık ilanından yedi yıl sonra durumun böyle olabileceğini düşünmemiştik" şeklinde konuştu.
Yedi yıl önce, bağımsızlığın ilan edildiği 17 Şubat günü halkın yaşadığı mutluluğu dün gibi hatırladığını anlatan Hoti, bu mutluluğun çok kısa sürdüğünü ifade etti.
Hoti, "O gün, hayatımın en mutlu günüydü. Ancak yedi yıl sonra öyle bir duruma gelindi ki halk buradan kaçıyor. Bu korkunç bir şey" dedi.
AB ülkelerine göçün en büyük nedeni olarak işsizlik ve yoksulluğu gösteren Hoti, "Ben de işsizim, hiçbir şeyim yok. Daha iyi bir yaşam için buradan gitmeliyim. Ya başka ülkelere göç etmeliyim ya da burada yoksul olarak kalmalıyım. İki seçeneğim var" ifadesini kullandı.
Glogovaç kasabasından İbrahim Fetay da bugünkü Kosova'nın hayal ettikleri devlet olmadığını ancak devletin iyi yolda ilerlemesi için umutlu olduğunu belirtti.
Savaşın Kosova'nın tüm yapılarına önemli zararlar verdiğini hatırlatan Fetay, daha iyi bir gelecek temennisinde bulundu.
- Bağımsızlık süreci
Yugoslavya döneminde Kosova, Sırbistan federal cumhuriyeti içerisindeki bir bölgeydi. 1974 yılında Yugoslavya Anayasası Kosova'ya özerklik tanıdı ancak özerklik 1989 yılında dönemin Sırp asıllı milliyetçi Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç tarafından geri alındı.
1991 yılında Yugoslavya'nın dağılmasının ardından önce Hırvatistan ardından Bosna'da başlayan kanlı savaş daha sonra Kosova'ya sıçradı. 1998 yılında Sırp polisi ile Kosova Özgürlük Ordusu arasında çatışmalar başladı. Miloseviç'in ordusu bu dönemde Arnavut halkın köylerini bastı, sivilleri öldürdü. 1999'da NATO çatışmalara müdahale etti. 78 günlük operasyon sonucunda Miloseviç, Kosova'dan çekilmek zorunda kaldı.
Kosova, Sırbistan'dan ayrıldı ancak hemen devlet statüsü almadı. Savaştan 10 yıl sonra, 17 Şubat 2008'de Kosova, Sırbistan'dan ayrılarak tek taraflı bağımsızlığını ilan etti. Kosova'nın bağımsızlığı'nı ABD, Türkiye ve çok sayıda Avrupa ülkesi hemen tanıdı.
Günümüze kadar 108 ülke Kosova'nın bağımsızlığını tanısa da Sırbistan hala Kosova'yı tanımıyor. Kendine ait bayrağı ve milli marşı olan Kosova, BM üyesi değil.
Öte yandan, AB öncülüğünde iki ülke arasında ilişkileri normalleştirmek amacıyla Belgrad ve Priştine yönetimleri arasında müzakeler sürüyor.