Şahin, milletvekili aday adayı olmasına ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, AHİM'e açtığı davanın ardından yaşadıkları gelişmeler sonrasında birtakım sonuçlar elde ettiklerini ve okulunu yurt dışına giderek tamamlamasının ardından Türkiye'ye döndüğünü söyledi.
Hekimlik görevini yapmasıyla beraber sivil toplum kuruluşlarında da aktif olarak rol aldığını aktaran Şahin, "1999 yılında kadın ayrımcılığına karşı Şubat mağdurlarıyla kurduğumuz Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneğin çatısı altında istişarelerde bulunduk. Türkiye'nin daha gelişmesi, özgürleşmesi için bu kadar mücadele vermiş insanlardan birinin Meclis'te bulunmasına karar verdik. Bu konuda da ben aday adaylığı için bir girişimde bulundum" diye konuştu.
- "Gidecek bir yer kalmamıştı"
Şahin, "28 Şubat, hatırlamak istemediğimiz bir dönem. Hatırlayınca da neler yaşadığımıza şu an bile inanamıyoruz" ifadelerini kullanarak, şöyle devam etti:
"Çok ciddi sıkıntılar yaşandı. Üniversitelerde, kamu kurumlarında çalışan her kadının o dönemde bir acısı oldu. Zor günlerdi. Her gün gittiğimiz okulumuzdan birden bire kapı dışarı edilmiştik. Gidecek bir yer kalmamıştı açıkçası. Bu haklı bir mücadeleydi sonuçta. Bir hak yenilmesi vardı. Açıkçası fiili bir uygulamaydı. Hiçbir hukuki dayanağı da yoktu. Buna rağmen çok sıkı bir şekilde uygulandığı için darbe dönemidir. Yani o zaman bunun hukuki temelini aramak gibi bir lüksümüz olmadı açıkçası. Biz de tabii ki İstanbul'da çeşitli eylemler yaptık, mücadelemizi verdik. Sonuç alamayınca yurt dışına çıkmak gibi bir imkanımız oldu. Ancak bunlar çok kolay yaşanan şeyler değil. İki yıl burada mücadele ettik, bekledik. Yaşadıklarımız bize çok büyük şeyler kattı. Bu dönem, hayatımızın ayrı bir bölümü gibi oldu. Oradan edindiğimiz tecrübeler ve bilgiler önümüze ışık tuttu. O günleri hatırlamak istemiyor olabiliriz ama hatırlamamız da gerektiğine inanıyorum. Kesinlikle unutturmamalıyız ki oradan birtakım dersler çıkaralım. Bundan sonrası için neler yapılabilir, tekrar aynı darbeleri kimse yaşamasın diye, bizler bunların çalışmasını yürütmek için o dönemi unutmamalıyız."
- "Kadınları, neler yapabilecekleri konusunda cesaretlendirmek istiyoruz"
Leyla Şahin, milletvekili seçilmesi halinde öncelikli planının kadınların daha iyi eğitilmesi olduğunu vurgulayarak, "Kadınları, kendilerini daha iyi geliştirmeleri için neler yapabilecekleri konusunda cesaretlendirmek istiyoruz. Bu konuda tabii ki sivil toplum kuruluşlarıyla çalışmaların devam etmesi çok önemli" dedi.
Artık Türkiye'de çok şeyin değiştiğini, çok önemli gelişmeler yaşandığını anlatan Şahin, şunları kaydetti:
"Bizler için tekrar üniversitelere gidebilmek, çalışabilmek bir hayal gibi görünüyordu ama Türkiye, hızlı bir gelişim sürecinden geçip özgürleşme dönemine girdi. Bunların hepsi tabii ki büyük emeklerle gerçekleşti. O döneme bakınca biz şu anda Avrupa standartlarında bir ülkenin normlarını yakalamış gibi görünüyoruz. Bu noktada kişiler olarak daha çok talep etmeliyiz. 'Daha fazla ne istiyoruz?' diye taleplerimizi ilettikçe, kadınların eğitimleri ve özgürlükleri konusunda daha çok kazanımlar elde edileceğine inanıyorum. Geldiğimiz nokta çok sevindirici. İnşallah bundan hiçbir zaman geriye gidilmesin. Dileğimiz bu. Bunlar kalıcı çözümler olarak Türkiye'nin önünde hep var olsun."
Kamuda başörtüsü sorununun çözüldüğünü ancak özel sektörde bazı işverenlerin durumu kabul etmediğini söyleyen Şahin, "Dileğimiz, o kurumları da toplumun gelmiş olduğu seviyeye getirebilmek, herkesin hakkıyla işini ortaya koyabildiği bir Türkiye oluşturmaktır" değerlendirmesinde bulundu.