Kurtulmuş, Ünye'de katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye siyasetinin önümüzdeki 10 yıldaki en kilit konularından birisinin imtiyazların yerele devri meselesi olduğunu vurguladı.
Türkiye'deki devlet yapılanmasında bütün imtiyazların, yerele ait kararların büyük oranda merkezde toplandığına işaret eden Kurtulmuş, "Bunların hepsinin yerele devredilmesi, Türkiye siyasetinin önemli reformlarından birisi olacaktır. Eğer imtiyazları merkezde toplarsanız o zaman devlet ele geçirilmesi gereken bir unsur haline geliyor" diye konuştu.
Kurtulmuş, "Paralel yapı niye var, hiç kimse bu tarafını konuşmuyor" diyerek sözlerine şöyle devam etti:
"Şu anda karşı karşıya kaldığımız paralel yapının hedefi neydi ? Devleti ele geçirmekti. Öyle bir şekilde devleti örgütlemek durumundayız ki Türkiye'de geçmiş dönemlerde de hep böyle oldu. Bir takım çevreler, bir takım siyasi odaklar, geçmişte bir takım elitler, seçkinler, askerler ya da siviller bunların hepsi devleti ele geçirmek üzerine odaklandılar. Artık devlet ele geçirilmesi gereken bir unsur olmaktan çıkartılacaktır. Devletin bir tane sahibi vardır, o da milletin bizzat kendisidir."
- "Bu millete artık bu anahtarı vermek, AK Parti'nin boynunun borcudur"
Diğer önemli bir konunun da sivil toplum kuruluşlarının güçlendirilmesi olduğunu anlatan Kurtulmuş, "Şimdiye kadar eski dönemde eski egemenlerin devri bitti. Anahtarı millete vermek dediğim bu. Anahtar şu anda AK Parti'nin elinde. Sanmayın ki anahtar AK Parti'nin elinde, o eski dönemin adamları rahat duracaklar. Onlar da bir kenarda bakıyorlar aman diyorlar 'Bu AK Parti millete bu gücü, yetkiyi devrederken nasıl olur da biz bir zıplar anahtarı ele alırız' diyorlar. Paralel çetenin operasyonu budur, bunlardan sadece birisidir. Dolayısıyla bu millete artık bu anahtarı vermek, milletin evlatları olan AK Parti'nin boynunun borcudur, siyasi sorumluluğumuz esas sorumluluğumuz burasıdır. Bu dört alan üzerinde siyasi ve hukuki reformlarımızı yapacağız" ifadesinde bulundu.
Konuşmasında ekonomik alandaki gelişmelere de işaret eden Kurtulmuş, "Türkiye 12 yılda büyük başarılar sağladı. Bu büyük başarılar makro dengeler bakımından önemli ama ben şöyle söylüyorum bunu da 2. ligden 1. lige çıktık. Önce 3. ligdeydi Türkiye, 2. Lige çıktı, 1. lige çıktı. Ama henüz Süper ligde değiliz. Süper ligde olmak için ha gayret biraz daha yukarıya çıkacağız. Süper ligde olduktan sonra Allah'ın izniyle dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olacağız. Bunun yolu ekonomide de imtiyazları millete devretmektir" ifadesini kullandı.
Yunanistan'daki seçimlere de değinen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Şimdi Yunanistan'da Syriza diye bir şey var. Aslında Avrupa tarihi için önemli olacak. Başarılı olacaklar, olmayacaklar onu bilmem. Ama Syriza, 1990'lardan sonra gelişen, küresel finans kapitalizmi dediğimiz paradan para kazanma, finans üzerinden, faiz lobileri üzerinden para kazanma ekonomisinin bittiğinin ilanıdır, işaretidir. 10 yıl, 12 yıl boyunca bunu söylemeye devam etmiş bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Türkiye'de de oynandı bir oyun. 2001 şartlarını hatırlayın, önce 28 Şubat, bir büyük darbe dönemi, aslında esas darbe ekonomide yapıldı, bu milletten gizlendi, 192 milyar dolar Türkiye'nin 28 Şubat'ta kaybı oldu."
Dönemin Başbakanı Erdoğan'ın 2008'de 20. IMF protokolünü imzalanmasına müsaade etmesi halinde, Türkiye'de bugün AK Parti yerine Syriza benzeri bir partinin iktidarda olacağını savunan Kurtulmuş, "Bunu söylediğim zaman birileri yanlış anlamış, inşallah duyarlar, bu söylediklerimi böyle anlarlar. Eğer AK Parti bir takım sosyal politikaları uygulamasaydı, okula çocuğunu gönderen aileye yardım, fakir ailelere yardım, insanlara işleri için yardım, küçük esnaflara yardım, sosyal yardımlar yapmasaydı bugün bu toplantıyı yapıyor olmayacaktık. Çünkü Türkiye'de Syriza'sı olan bir parti varsa o parti gelecekti, iktidar olacaktı" diye konuştu.
AK Parti'nin anayasayı değiştirecek çoğunlukla iktidara getirilmesini isteyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Biz bunlardan seviniyoruz ama birileri de kahrediyor, onun için Somali'de bomba patlıyor biz gitmeden iki gün evvel. Birileri kahrediyor. Onun için New York Times'ta yazılar yazıyor. Birileri kahrediyor, içeride operasyonlarla 17 Aralık, 25 Aralık, 7 Şubat, Gezi olaylarıyla Türkiye'nin ayaklarına yeniden prangaları vurmaya çalışıyor. Birileri 6 - 7 Ekim olaylarında Kobani'yi bahane ederek Türkiye'nin ayaklarına prangalar vurmak istiyor. Bütün bunların hepsinin artık kıyamete kadar temizlenebilmesi için Türkiye'nin bu siyasi ve ekonomik reformlarını yapması, bunun yanında bu topraklardaki kadim kardeşliğimizi yeniden kurarak kıyamete kadar bu kardeşliği devam ettirmesi lazım. Onun için kim istesin kim istemesin hiç ilgilenmeyiz, milletimiz istiyor. Türkiye'de iktidarın siyasi kararlığı var. Çözüm sürecini de inşallah başarıyla sona erdireceğiz ve Türkiye'nin dağlarında, ovalarında da halayları hep beraber çekmeye devam edeceğiz."
- Çözüm süreci
Kurtulmuş, çözüm süreciyle ilgili değerlendirmede de bulunarak, "Türkiye, 30 yılı silahlı çatışmalarla geçmiş, yaklaşık 50 bin insanı ölmüş, 1.2 trilyon parasını kaybetmiş olduğu bu 90 senelik sorununu çözerse sadece kendi içinde birlik ve dirliği sağlamış olmayacak. Türkiye bölge ülkeleri başta olmak üzere bütün kardeşlerimize, bütün İslam coğrafyasına ve bütün insanlığa yeni bir barış mesajını çok net şekilde ortaya koyacak" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin bu kadim sorununu çözüp, Türklerin ve Kürtlerin yeniden kol kola girerek var olan kardeşliği kıyamete kadar yaşatacağını vurgulayan Kurtulmuş, "O zaman, bu sadece Türkiye'nin sorununu çözmek değil, dünyaya büyük bir örnek teşkil etmek olacaktır. Bu anlamda önümüzde tarihi bir süreç duruyor. Seçim öncesinde bu çözüm sürecinin bitmesine ilişkin işaretler ortaya konacak. Türkiye'de bu süreç artık nihayete erdirilecektir" şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, dertlerinin millete hizmet etmek olduğunu ifade ederek, "Yeni Türkiye laf olarak söylediğimiz bir şey değildir. Yeni Türkiye ekonomik, siyasi olarak güçlü Türkiye'dir eyvallah. Ama çağdaşımız olan tarihçi Braudel'in çok güzel bir lafı var. Diyor ki, 'Büyük İslam medeniyeti iki büyük yürüyüş gerçekleştirdi, bunlardan biri Hulafa-i Raşidin'in dönemindeki o parlak dönemdir. İkincisi Selçuklu'nun Osmanlı'nın büyük yürüyüşüdür'. Ben de diyorum ki yeni Türkiye dediğimiz şey, büyük medeniyetimizin üçüncü büyük yürüyüşünün başlangıcıdır ve inşallah bunda sonra böyle devam edecek" görüşünü paylaştı.
Toplantıya, milletvekilleri, kamu yöneticileri, belediye başkanları, teşkilat mensupları ve partililer katıldı.
Toplantının ardından Kurtulmuş ve beraberindekiler Ünye Kaymakamlığını ziyaret etti. Burada Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu ve Ünye Kaymakamı Mustafa Demir ile bir süre görüşen Kurtulmuş, ilçedeki çalışma ofisinde Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz'ı da ziyaret etti.
Ziyaretlerin ardından Kurtulmuş, Cumhuriyet Meydanı'nda vatandaşlarla sohbet edip Ünye'den ayrıldı.
(Bitti)