Türkiye Denizciler Sendikası 10. Olağan Genel Kurulu'na katılan Akkaya, konuşmasına "vira Bismillah" diyerek başladı.
Hukuksuzluğun Türkiye'nin kanayan sorunlarından olduğunu savunan Akkaya, demokrasinin en önemli organlarından sendikalar yoksa demokrasiden de bahsedilemeyeceğini söyledi.
Örgütlü toplumun yok edildiği dönemin yaşandığını iddia eden Akkaya, "hukuksuzluğun ülkenin kılcal damarlarına kadar işlediğini" öne sürdü.
Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, HSYK'nın yapısını eleştirerek, "HSYK'nın yapısına baktığımız zaman, üçe bölündüğünü görüyoruz. Sosyal demokratlar bir tarafta, milliyetçiler bir tarafta, muhafazakarlar bir tarafta, bunu ilgili bakan da söylüyor. En büyük tehlike, hukukun siyasallaşması. Geldiğimiz noktada HSYK'nın siyasallaştığını görüyoruz. Bu, Türkiye için tehlikedir" ifadelerini kullandı.
Yol-İş'in, Karayolları Genel Müdürlüğü'ne açtığı davayı kazandığını hatırlatan Akkaya, "Mahkeme, çalışanların asıl işçi olduğu kararını verdi. '8 bin işçi, karayolları işçisi kadrosuna geçmesi lazım' dedi ancak uygulanmıyor. Kim söylüyor bunu? Maliye Bakanlığı. Siz tuzun koktuğu yerde yargıdan nasıl bahsedebilirsiniz, ne yapılabilir? İnsanın çıldırmaması imkansız. 'Yargının ayak bağı olmasını istemiyorum' diyen yukarıdaki zat" şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, İç Güvenlik Paketi'nin "vatandaşın güvenliği için" çıkarılacağının ifade edildiğini, "maske takan, poşu takan cezasız mı kalsın" denildiğini anlattı.
Mevcut yasada bunlara, molotofkokteyli atana ceza öngörüldüğünü ifade eden Akkaya, konuşmasında şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bunların amacı bunları sindirmek, örgütlü toplum, hak arayan toplumdan çıkarmaktır. Anayasa'nın 90. maddesinde şu vardır; 'Herkes önceden izin almaksızın toplantı, yürüyüş yapma hakkına sahiptir.' İddia ederim çıkalım şuradan TOMA'lar önümüzü keser. İzin aldınız mı diyecekler? Yani burada Anayasa'yı, yasaları değiştirmek yetmiyor. Burada önemli olan uygulamadır. Ama bu ülkede uygulanmıyor. Yasa paketinde ne var; yolda gidiyorsunuz, polis çeviriyor, 'seni ben makul şüpheli gördüm arayacağım.' Mahkeme kararı var mı? Yok... Mahkeme kararı olmadan sizi 24 saat gözaltına alma hakkına sahip. Sendikaların, sizlerin protesto hakkını elinizden alınıyor."
