Dolar

34,9495

Euro

36,7015

Altın

2.994,96

Bist

10.062,83

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, İnegöl'de

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, İnegöl'de

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-02-14 00:07:31

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, İnegöl'de
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Her ay maaşını alan işçinin, her ay sigorta primi ödenen işçinin kıdem tazminatının da her ay bireysel hesabına yatırılması kaydıyla işçi-işveren arasındaki ana itilaf konusunu da ortadan kaldırmamız gerekiyor" dedi.

İnegöl'de bir ambalaj fabrikasındaki toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde devreye giren ve greve gidilmeden uzlaşmayla sonuçlandıran Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, firma yetkilileri ve işçilerle bir araya geldi.

Toplu iş sözleşmelerinde sorunların masa başında konuşarak çözülmesi gerektiğini belirten Çelik, işletmenin geleceği ve işçilerin kazanımları açısından ortak bir noktada anlaşılması gerektiğini vurguladı.

İşçilerin hak arayışlarını düzeyli bir seviyede yürüttüğünü dile getiren Çelik, "Günümüz Türkiye'sine yakışan böyle güzel bir tabloyu işçi kardeşlerimizle, işveren temsilcileriyle halletmenin mutluluğunu yaşadık. Yani 'Bugün burada grev var. Burası kapalıdır. Üretim gerçekleşmiyor' anlayışından 'Burada çalışıyoruz, üretiyoruz, hakkımızı da alıyoruz' anlayışına birlikte imza atmış olduk. Çorbada tuzumuz olduysa, bizde kendimizi mutlu addederiz. Çorbanın içinde tuzumuz olması görevimiz ama asıl olan işçi kardeşlerimiz hak arayışlarını düzeyli götürmeleriydi" dedi.

Çelik, işçileri, sendika temsilcilerini ve firma yetkililerini tebrik ederek, "İşveren de bölge ve rekabet şartlarını zorlayarak çıkması gereken noktaya doğru çıktı ve güzel bir uzlaşma oldu. Hayırlı olsun ve barış içerisinde, huzur içerisinde ülke ekonomisine hep beraber katkı sunmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

- Kıdem tazminatı sorunu

Yaşanan kıdem tazminatı sorununa dikkati çeken Çelik, Türkiye'deki güzel tablonun her yerde yaşanmasını istediklerini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Çalışma hayatında kıdem tazminatı sorunu yaşanıyor. Güçlü ve oturmuş firmalarda böyle bir problem yok. Ama küçük firmalarda kıdem tazminatıyla ilgili çalışanların ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu, 10-15 yıl çalışmasına rağmen işletmede meydana gelen bir olumsuz gelişmeden dolayı işçi kardeşimizin bu kadar emeğinin kıdem tazminata dönüşemediğini maalesef örnekleriyle yaşıyoruz. Bir çok örnek var elimizde. İşçinin 15 sene bekleyip kıdem tazminatını alıp alamayacağı endişesini yaşamaması gerekiyor.

İşçinin kendi hesabına her ay nasıl sigorta primi yatıyorsa o şekilde kıdem tazminatı primi de yatmalı. İşletmenin hesabını işçi niye yapsın. 'İşler iyi gidecek mi? Gitmeyecek mi? Kapatacak mı? Açacak mı?' niye bunlarla işçi kafasını meşgul etsin. İşçi üretimine baksın. Böylece her ay maaşını alan işçinin, her ay sigorta primi ödenen işçinin kıdem tazminatının da her ay bireysel hesabına yatırılması kaydıyla işçi-işveren arasındaki ana itilaf konusunu da ortadan kaldırmamız gerekiyor."

Çalışma hayatındaki işçilerin yüzde 89'unda kıdem tazminatının hak etme koşullarının oluşmadığını vurgulayan Çelik, bu nedenle kıdem tazminatı konusuna önem verdiklerini aktardı.

Çelik, bir işçinin kıdem tazminatını hak etmesi için en az 12 ay çalışması gerektiğini hatırlatarak, şöyle konuştu:

"İşçi 1 ay çalışıyorsa o emek değil mi? Yani 12 ay dolunca mı emek oluyor. 1 ay çalışınca ne olacak? 1 ay çalışınca da 1 aylık tazminatın yatması gerekiyor hesaba. Onun için bu sistem yürümüyor. Bu sistemi savunmak ne işveren açısından ne de işçi sendikaları açısından mümkündür. Bu bir haksa bu hak her ay işçinin hesabına yatırılarak çözülmeli. Nasıl sağlarız bunu? Toplumsal mutabakatla sağlarız. Cumhurbaşkanımız, 'Masa başında işçi-işveren oturacak. Diyecek ki biz uzlaştık. Sizde işi bitireceksiniz' diyor. İşçi-işveren bu konuda uzlaşmayı sağlamalı ve bu kıdem tazminatı meselesi ihtilaf olmaktan çıkarılmalıdır. İşçi hak ettiğini ay sonunda mutlaka hesabında görmelidir."

- "Çalışan sayısının daha da artması gerekiyor"

İşçilerin toplu iş sözleşmesinden karlı ayrıldığına değinen Çelik, taleplerle teklifler arasında baya bir mesafe olduğunu ve görüşmeler sırasında iki tarafın da olgun bir şekilde yaklaştığını söyledi.

Çelik, toplu sözleşmelerin bitmeyeceğini ve 1,5 sene sonra tekrar masaya oturulacağını belirterek, "Bu kazanımlar bu şekilde devam edecek ama mühim olan çalışma alanlarımızın daha da genişlemesi. Çalışması gereken insan sayımızın, çalışanın sayısının daha da artması gerekiyor. Şimdi 13 milyon civarında çalışanımız var. Niye 16 milyon olmasın. Niye işsiz sayımız 3 milyon olsun. Onlarda çalışan kardeşlerimiz olsun. Onun için işletmelerimizin güçlü olması son derece önemli. Ama güçlü işletme olsun derken, çalışan hakkının korunmaması anlamını taşımayacak bu. Çalışan hakkını alacak ve bu hakkı işverenlerin gönülle hele masada bugün olduğu gibi vermeleri ayrı bir güzellik oluyor. Barışınız devam etsin. Dostluğunuz devam etsin" ifadelerini kullandı.

Türkiye Selüloz-İş ile Olmuksan International Paper Ambalaj Sanayi ve Ticaret AŞ arasında bir süredir devam eden toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamamış, sendika, işverenin Adana, Çorlu, Çorum, İnegöl, İzmir, Gebze ve Edirne'deki iş yerlerinde grev kararı almıştı.

SON VİDEO HABER

Şam'daki tarihi Emevi Camii'nde ilk Cuma namazı

Haber Ara