Erdoğan, Bogota'da düzenlenen Türkiye-Kolombiya İş Forumu'nda yaptığı konuşmada, Kolombiya ile 2002'de 12,5 milyon dolar olan ticaretin, 2014'te yaklaşık 1,4 milyar dolara çıktığını kaydetti.
Ticaretin bire 100 büyüdüğünü dile getiren Erdoğan, ticaretin 2023'te 5 milyar doları yakalayabileceğini söyledi. Bunu işadamlarının yapacağını ifade eden Erdoğan, "Biz önünüzü açacağız sizler de buradan yürüyeceksiniz. Artık dünya büyük değil dünya artık çok küçüldü ve küçülen dünyada karşılıklı yatırımlar, birlikte yatırımlar veya üçüncü ülkelerde yatırımları yapabilecek güce ve imkana sahipsiniz" diye konuştu.
Erdoğan, ihracat-ithalat dengesini de sağlayacak şekilde dış ticaret rakamlarının çok daha ileriye taşınması gerektiğine işaret ederek, yatırım ilişkilerin de arzu edilen seviyede olmadığını belirtti.
Türkiye'de hiçbir Kolombiya yatırımı olmadığını aktaran Erdoğan, Kolombiya'da faaliyet gösteren 3 Türk firmasının ise 220 milyon dolar civarında bir yatırım gerçekleştirdiği söyledi.
Bu yatırımların petrol ve madencilik alanlarında yoğunlaştığını dile getiren Erdoğan, en büyük yatırımcının kısa bir süre önce maden işletmeye başladığını bildirdi.
-"Kolombiyalı yatırımcıları da Türkiye'ye bekliyoruz"-
Ayrıca, TPIC'nin 2008'den bu yana Kolombiya milli petrol şirketi Ecopetrol ile ortak yatırım yürüttüğünü anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Yatırımcılarımızın Kolombiya'daki çalışmaları bizi cesaretlendiriyor, gururlandırıyor. Bu örneklerin sayısını mutlaka çoğaltmak gerekir diye düşünüyorum. Kolombiyalı yatırımcıları da Türkiye'ye bekliyoruz. Bunu da özellikle vurgulamak istiyorum. Yani dünyanın her yerinde olduğu gibi, burada da yatırımcı için sağlam bir hukuki zeminin olduğunu görüyorum. Bu bakımdan iş çevrelerinin ihtiyaç duyduğu hukuki bu altyapıdan istifadeyle bu yatırımları süratle geliştirmenin çok çok önemli olduğuna inanıyorum."
Bugün 7 anlaşma imzalandığını kaydeden Erdoğan, 2014'te Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması'nın imzalanmasının da bu bakımdan önemli bir adım olduğuna işaret etti.
Erdoğan, Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması müzakerelerini de bir an önce tamamlaması gerektiğini ancak gündemlerindeki en önemli maddenin Serbest Ticaret Anlaşması'nın sonuçlandırılması olması gerektiğinin altını çizdi.
Kolombiya ile akdedilecek bir Serbest Ticaret Anlaşması'nın hem ticaret hacminin artmasına hem de daha dengeli bir yapıya kavuşmasına imkan vereceğini belirten Erdoğan, ticaret ve karşılıklı temasların yoğunlaşmasının da yeni yatırım ve ekonomik işbirliği imkanlarını beraberinde getireceğini söyledi.
Erdoğan, anlaşmanın sonuçlandırılması bakımından büyük önem taşıyan ürün taviz listeleri konusunda henüz bir mutabakat olamadığını belirterek, "Bu konuda Kolombiya iş çevrelerinde bazı tereddütler olduğu anlaşılıyor. Özel sektörlerimiz arasındaki temaslar ki ben bu akşam burada atılan imzaları çok çok önemsiyorum. Bu imzaların takipçisi olmalıyız ve sektörel bazda diyaloğun geliştirilmesi bu tür kaygıların azaltılmasını sağlayabilir" dedi.
Serbest Ticaret Anlaşması'nın pürüzler giderilerek bir an önce sonuçlandırılmasını temenni eden Erdoğan, ikili ticari ve ekonomik ilişkilerin yasal zeminini güçlendirmek ve diyaloğun geliştirilmesi için atılacak her adımın önemli olduğunu söyledi.
-"İşadamlarının temaslarını canlı tutacak mekanizmalara ihtiyaç var"-
Bu gelişmelerin, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin daha üst seviyelere taşınması konusunda işadamlarının yolunu açacağını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"İşadamlarımız arasındaki temasları sürekli canlı tutacak mekanizmalara ihtiyacımız vardır. Biz, Kolombiya ile işbirliğini geliştirmeleri amacıyla işadamlarımıza gereken her türlü kolaylığı sağlayacağız. Bu çerçevede, DEİK Türkiye-Kolombiya İş Konseyi'nin Türkiye kanadı oluşturuldu. Kolombiya kanadının da oluştuğunu görüyorum ve bu akşam imzalar atıldı. Bu konseyin faaliyetlerinin aktif bir şekilde yürütülmesi yönünde bir mutabakatın oluşması, özel sektör temaslarına ivme kazandıracaktır."
Erdoğan, küresel ekonominin bir süredir çok sıkıntılı bir dönemden ve çok zor bir sınavdan geçtiğini dile getirerek, Batı'daki finans çevrelerinde başlayan krizin, kısa sürede tüm dünyayı sardığını vurguladı.
Dünyanın en büyük 17. ekonomisi durumundaki bir Türkiye'nin, kriz sonrası tedbirler konusunda her platformda uyarılarını yaptığına dikkati çeken Erdoğan, sözlerin şöyle sürdürdü:
"Biz küreselleşmenin, zengin ile yoksul arasındaki uçurumu sürekli derinleştirecek şekilde sürmesinin, dünyanın geleceği adına çok ciddi bir risk olduğunu söylüyoruz. Göreve geldiğimizde 12 yıl önce dünyadaki en az gelişmiş ülkelere, yani fakirlere verdiğimiz destek donörler toplantısının tamamında 45 milyon dolardı, şu anda bizim donörler toplantısında en az gelişmiş ülkelere verdiğimiz destek 4,5 milyar dolara çıktı. Bunu insani ve vicdani bir görev telakki ederek bu destekleri verdik, veriyoruz. Bilgiyle, sermayeyle, mal ve hizmetlerle birlikte refahın da küreselleşmesi şarttır.
Değerli dostum Cumhurbaşkanı Santos ile onun ortaya koyduğu bu güçlü iradeyle hakikaten Latin Amerika ülkeleri arasındaki bir sıçramayı izliyorum, bunu takip ediyorum. İnanıyorum ki dayanışmamız yapacağımız müşterek adımlar çok daha farklı bir sesi getirecektir.
Dünyanın bir bölgesinin sınırsız şekilde tükettiği, diğer bir bölgenin ise açlıkla pençeleştiği manzara, dünyamız için sürdürülebilir değildir. Dayanışma, paylaşma, adalet, hakkaniyet gibi kavramları küresel sisteme, küresel ekonomiye yansıtamazsak, sonraki krizlerin çok daha ağır olması kaçınılmazdır. Biz, bu tezden yola çıkarak ülkeler arasındaki dayanışmanın daha da yoğunlaştırılmasını istiyoruz."
Türkiye'nin son 12 yıldır, bu anlayışla dünyanın tamamını kucaklayan, tamamıyla iletişim ve işbirliğini artırmayı çalışan bir politika izlediğini belirten Erdoğan, "Dünyanın neresinde mağdur, mazlum, kendisine uzanacak yardım eli bekleyen bir toplum varsa, hepsinin yanındayız. Kimsenin diline, dinine, rengine, inancına bakmadan yardımcı olmaya çalışıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, seslerinin ulaştığı her yere de bu mesajları götürdüklerini dile getirerek, aktif dış politikanın yanında, ekonomide gerçekleştirilen reformların, Türkiye'yi uluslararası şoklara karşı dayanıklı hale getirdiğine dikkati çekti.
Türkiye'nin 12 yılda gösterdiği ekonomik büyüme sayesinde dünyanın ilgi odağı haline geldiğini aktaran Erdoğan, mal ticaretinin yanı sıra hizmet sektöründe de önemli gelişmeler kaydedildiğini vurguladı.
Özellikle dünya çapında projeler üstlenen müteahhitlik firmalarının her birinin artık birer global markaya dönüştüğünü anlatan Erdoğan, "Sayın Başkan 'bak hep müteahhitlerden bahsediyoruz, ona göre görevin ağır" diyerek tebessüm etti.
Erdoğan, Türk müteahhitlik firmalarının bugüne kadar 100'ün üzerinde ülkede, 300 milyar dolar değerinde 7 bin 683 projeyi başarıyla gerçekleştirdiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika kıtasında üstlenilen toplam taahhüt miktarının 1,5 milyar dolar olduğunu kaydetti. Türk müteahhitlik firmalarınca Kolombiya'da üstlenilen 2,3 milyon dolar değerinde sadece 1 proje bulunduğunu dile getiren Erdoğan, bunun da İpiales şehrindeki teleferik projesi olduğunu söyledi.
Erdoğan, "Türk firmaları Kolombiya'daki altyapı projelerini üstlenecek ve başarıyla bitirecek kapasitededir. Kolombiya'da gerçekleştirilmesi tasarlanan büyük konut projelerinde yer almaya hazır olduğumuzu tekrar ifade etmek isterim. Karma Ekonomik Komisyon Toplantısı'nın 2015 yılı içinde gerçekleştirilmesi, atılacak somut adımların belirlenmesi açısından yararlı olacaktır" diye konuştu.
Erdoğan, ziyaretin iki ülke için milat olmasını temenni etti.
(Bitti)