Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerini Araştırma Komisyonu

TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerini Araştırma Komisyonu

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-02-10 16:22:55

TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerini Araştırma Komisyonu
AK Parti İstanbul Milletvekili İsmet Uçma, "Kadına yönelik şiddet aile, kabile, aşiret kararıyla işlenmesi durumunda bunların örgütlü ve organize suç kapsamına alınması gerekmektedir. Bunu mutlaka hayata geçirmemiz gerekiyor" dedi.

TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Komisyonu AK Parti İstanbul Milletvekili Alev Dedegil başkanlığında toplandı.

RTÜK Daire Başkan Yardımcısı Murat Ellialtı, TRT Genel Sekreteri Sibel Arzu Yılmaz Varol ve Anadolu Ajansı Türkiye Haberleri Yayın Yönetmeni Ertuğrul Cingil, kadına yönelik şiddet olaylarına medyanın yaklaşımı, haberlerde kullanılan dil ve çözüm önerileri üzerine sunum yaptı.

Ellialtı, kadına yönelik şiddetle ilgili haberleri kişi hak ve özgürlükleri ile eşitlik ilkesi doğrultusunda ele aldıklarını belirtti.

Bu kapsamda ilkeleri aykırı davranan yayın kuruluşlarına çeşitli cezalar uygulandığını, ayrıca yayıncı kuruluş temsilcileri ile toplantılar gerçekleştirildiğini aktaran Ellialtı, "Şiddetin programın ana unsuru olmaması, sıkça abartılı sahnelerle yer almaması ve çocukların ekran başında olduğu saatlerde yer almaması gerektiğine vurgu yapılmıştır" diye konuştu.

Ellialtı, RTÜK bünyesinde kadına yönelik şiddet konusunda çalışma yapan bir kurul oluşturulduğunu da anlattı.

-"Bunca yıldır bunlardan başka ceza alan yayın olmadı mı?"

CHP İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak, Ellialtı'dan kadına yönelik şiddet unsuru nedeniyle RTÜK tarafından ceza verilen yapımlardan örnekler sunmasını istedi. Ellialtı, Seda Sayan ve Songül Karlı'nın programlarının ilgili yasayı ihlal nedeniyle ceza verildiğini kaydetti. Toprak ise bu iki yayının zaten haber olduğunu belirterek, "Bunları zaten duyduk. Bunca yıldır bunlardan başka ceza alan yayın olmadı mı?" ifadesini kullandı.

Toprak, ayrıca şiddet haberlerine uygulanan cezaların, yayıncıların bu haberleri tamamen görmezden gelinmesine yol açmasından ve sıradanlaşmasından endişe ettiğini de söyledi. Toprak, buna ilişkin kriterlerin doğru ve ayrıntılı olarak belirlenmesinin büyük önem taşıdığına işaret etti.

MHP Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel, Kurul'un yaklaşımını eleştirerek, "RTÜK'ün çok iyi bir süzgeci olmadığı herkesin malumu. Umuyor ve diliyoruz ki atamalar siyasi olsa bile duruşun kadın ve insan üzerine olması gerekir" dedi.

AK Parti Elazığ Milletvekili Sermin Balık ise neredeyse her televizyon dizisinde bir kadına tokat atıldığını, buna ilişkin bir müeyyide olup olmadığını sordu. Balık, bazı çizgi filmlere bile yaş sınırı getirilmesi gerektiğini ifade ederek, bu kapsamda yapılabilecek çalışmaları hakkında bilgi istedi.

Ellilatı da RTÜK'ün koruyucu sembol uygulaması olduğunu, bununla ilgili yayıncılara eğitim verdiklerini aktararak, çizgi filmler için de aynı uygulamanın yapıldığını söyledi.

Komisyon Başkanı Dedegil'in, koruyucu sembol uygulanmalarının yayıncıların ilkelere uymasında etkili olup olmadığını sorduğu Ellialtı, "İzleyicinin kafasında bir algı oluşuyor. Yayıncılar da sembole uygun yayın yapmak durumunda kalıyorlar" dedi.

-"Televizyonu kapatmak zorunda kalıyoruz"

MHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ise televizyon yayıncılarının ticari anlayışla hareket ettiklerini, yayınlarında Türk tarihini ve aile yapısını olumsuz etkilemekten çekinmediklerini belirtti. Bulut, "RTÜK'de görev yapanlar uzman insanlar değil. Siyasi partilerin gönderdiği insanlar. Uzmanların olması lazım" değerlendirmesinde bulundu.

Bulut'un bazı dizilerdeki sahnelerin aile içinde seyredilemediğini ifade ederek, "Televizyonu kapatmak zorunda kalıyoruz" demesi üzerine CHP'li Toprak, sansür tehlikesine dikkati çekerek, "Kapatın. Neyin ne kadar uygun olduğunu kim belirleyecek" karşılığını verdi. Bulut ayrıca tarihi bir dizi yapıldığını, ancak tarihin doğru yansıtılmadığını da ifade etti.

-"Muhteşem Yüzyıl tarihe bağlı kalmamış olabilir ama harem diye bir şey vardı"

"Düşünceye, sanata, medyaya sansürle baskı ile sakıncalı şeylerin gösterilmemesi arasındaki çizgi çok hassas" diyen Toprak, Türk aile yapısı denildiği zaman herkesin kendi tanımını ortaya koyabileceğini, bu nedenle muğlak ifadelerle yayın yönlendirmeye gitmenin sakıncalı olduğunu kaydetti.

Toprak, "Muhteşem Yüzyıl dizisinden bahsediyorsunuz. Tarihe bire bir bağlı kalmamış olabilir ama harem diye bir şey vardı. Dolayısıyla Osmanlı padişahlarının çok eşli olduğu dünya alem tarafından biliniyor. İçki içtikleri de biliniyor. Eninde sonunda bu bizi diziydi. İnsanları tarihe meraklandırdı" diye konuştu.

Toprak, sansüre ve RTÜK gibi bir kurulun oluşturulmasına karşı olduğunu da sözlerine ekledi.

AK Parti İstanbul Milletvekili İsmet Uçma ise bugün Resmi Gazete'de yayımlanan bir yönetmelikte yer alan evlilik ehliyeti belgesine değinerek, bu uygulamayı memnuniyetle karşıladığını söyledi.

Sağlıklı aile birlikleri kurulması için tüm kesimlerin ortak anlayış içinde olması gerektiğine işaret eden Uçma, "Belediyelerin dışında da müftülüklerimizde ve düzenlemeye uygun camilerin içinde isteyenler nikah akitlerini yaptırabilmeliler. Bir bütün olarak alınmalı. Evlendirme dairesi, müftülük, okul, rehberlik, muhtar tamamı bir sosyal bilince yönelik hareket etmeli. Ve gerçekten bunları o zaman önleyebileceğimizi düşünüyorum" diye konuştu.

Uçma, CHP'li Toprak'ın sözlerine ilişkin de "Tarih ne övgü, ne sövgü kitabıdır. Tarih bir ibret kitabıdır" ifadesini kullandı.

-"İzdivaç programları en fazla izlenen, en fazla şikayet edilen"

CHP Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova, yapılan analizlerin izdivaç programlarının en fazla izlenen aynı zamanda da en çok şikayet edilen programlar olduğunu gösterdiğini belirterek, bunlara ilişkin RTÜK'ün ne gibi uygulamaları olduğunu sordu.

Ellialtı ise yayıncı kuruluşların neyi yayınlayacağına kendilerinin karar verdiğini ancak RTÜK olarak bu yayınları izleyerek ihlalleri belirlediklerini ve gerekli müeyyideleri uyguladıklarını anlattı.

-"İnançer'i yayınlarınıza çıkarmaya devam ediyor musunuz?"

TRT Genel Sekreteri Sibel Arzu Yılmaz Varol da sunumunda kurumlarının kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda üzerine düşeni fazlasıyla yapmaya çalıştığını söyledi.

TRT'nin şiddet unsuruna ilişkin yayın politikası hakkında bilgi veren Varol, şiddetin önlenmesine ilişkin genel önerilerde de bulundu.

-"Fail odaklı haberler yapıyoruz"

Anadolu Ajansı Türkiye Haberleri Yayın Yönetmeni Ertuğrul Cingil ise sunumunda çocukların çizgi filmlerde sevimli kahramanlar aracılığıyla karşılaştığı şiddetin onların yaşamlarında önemli olumsuzluk yaratabildiğine, bu şiddeti ileride en yakınlarındaki kadınlara annelerine, kız kardeşlerine ve eşlerine yöneltebildiklerini dikkati çekti.

Medyanın kadına yönelik şiddet haberlerinde kullandığı dili eleştiren ve "bir anlık öfkeyle", "kendisini aldattığı için" gibi magazinel ifadelerin kullanıldığını belirten Cingil, bu tür haberlere kamuoyunun ilgisine de işaret etti. Kadına yönelik şiddet haberlerinin en çok okunan haberler arasında olduğunun altını çizen Cingil, "Ama kadına yönelik şiddete karşı gerekli zihinsel dönüşüm konusunda da toplumları etkileyecek en büyük güçlerin başında medya geliyor" dedi.

Anadolu Ajansı olarak savaş, çatışma, terör, şiddet ve afet durumlarında yayımlanacak haberler konusunda yayın ilkeleri belirlediğini anlatan Cingil, görsel malzemelerin sunumunda da özenli bir yaklaşım sergilediklerini aktardı. Cingil, mağdurların görüntü ve adres gibi kişisel bilgilerini yayınlamamaya, görüntü ve fotoğraflarda da toplumda tepkiye yol açabilecek ayrıntılara yer vermemeye dikkat ettiklerini belirtti.

Cingil, şiddet olaylarını yalnız mağdur bazlı değil, fail odaklı olarak da ele aldıklarını, özellikle haber takibi yaparak faillerin aldığı cezaları caydırıcı olması açısından yansıttıklarını vurguladı.

Cingil, şöyle devam etti:

"Sadece olay haberler değil, ardından devam eden adli ya da idari süreçleri de takip etmekte şiddetin cezasız kalmadığına dikkati çekilmektedir. Özellikle olayların toplumsal sebeplerine yönelik konunun uzmanlarıyla, akademisyenlerle ve sivil toplum örgütleriyle kamuoyunu bilgilendiren ve uyaran haberlere ağırlık vermekteyiz.

Mağdurun hikayesini bütün detaylarıyla adeta teşvik edici bir örnek haline getirerek, ön plana çıkarmaktan ziyade failin durumunu ortaya koyan, faile odaklanan bir haber dili kullanılması önemlidir."

Konuşmasının öneriler bölümünde habercilerin bu alanda uzman kişiler ve sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapmasının önemine de değinen Cingil, buna olanak tanıyacak platformların oluşturulması gerektiğini vurguladı. Cingil, "Hepimizin ortak sorunu olan kadına yönelik şiddet konusunda milli iradenin temsilcisi olan siz değerli milletvekillerimiz ile kamuoyunun sesini duyurmakla görevli medyanın işbirliği içinde çalışmasının önemli olduğunu vurgulamak istiyorum" diye konuştu.

-"Bilgisayar oyunlarındaki şiddet incelenmeli"

AK Partili Uçma da söz alarak, "Kadına yönelik şiddet aile, kabile, aşiret kararıyla işlenmesi durumunda bunların örgütlü ve organize suç kapsamına alınması gerekmektedir. Bunu mutlaka hayata geçirmemiz gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.

Uçma, şiddet konusunda ilkelere uymayan yayın kuruluşlarına yaptırım uygulanması gerektiğini de vurguladı.

CHP'li Bilgehan, toplantının sonunda söz alarak komisyonun üyesi olmadığını, ancak bilgisayar oyunlarındaki şiddet ve bunun çocuklar üzerindeki etkileri üzerine çalışma yapılması önerisinde bulundu. Bilgehan, bunun tüm dünyanın sorunu olduğunu işaret ederek, elde edilecek bulguların kadına yönelik şiddet konusuna da önemli ölçüde ışık tutabileceğini söyledi.

Komisyon Başkanı Dedegil de bunun çok yararlı bir öneri olduğunu belirterek, dikkate alacaklarını ifade etti.

Haber Ara