Balkız, makamında düzenlediği basın toplantısında, Soma'daki maden faciasının iddianamesi hakkında dün Akhisar Cumhuriyet Başsavcısı ile görüştüklerini belirtti.
İddianamenin eksiklerinin tamamlanması sürecinin sürdüğünü kaydeden Balkız, şöyle konuştu:
"Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı, iddianamenin eksikliği olarak bize sadece iki yaralının adli tıptan raporlarının gelmesini beklediklerini, özellikle sanık ve diğer tarafların taleplerin incelendiğini, eksiklikler tamamlandığında davanın hemen açılacağını söyledi. Süre veremeyiz ama yakın bir dönemde davanın başlayacağı izlenimini aldık."
-İşten çıkarılan işçilere tazminatlarının ödenmesi
Eynez Yeraltı Maden Ocağında çalışan 2 bin 830 maden işçisinin iş akitlerinin feshedildiğini hatırlatan Balkız, bu konunun çözümü için en akılcı yolun "arabuluculuk" müessesesinin devreye sokulması olduğunu vurguladı.
Balkız, şöyle konuştu:
"İşçilik hakları ile ilgili sürecin, işçiler ve Türkiye Maden İşçileri Sendikası, işletmeci şirket Soma Kömürleri AŞ ile asıl işveren TKİ olmak üzere toplam 3 ayağı bulunmaktadır. Üç tarafın birlikte seçtikleri bir veya birden fazla arabulucuya gitme kararı vermeleri halinde, mahkemelerde 2 bin 830 dava açılmasına gerek kalmadan ve yargının yükünü ağırlaştırmadan, daha az masraf ve daha kısa sürede işçilerimizin alacağına kavuşma imkanı olacaktır. Bu proje Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanlığı tarafından önemle desteklenmekte ve arabuluculuk sistemini işlevselliği, tanıtılması açısından önemle teşvik edilmektedir. Burada tek sorun TKİ'nin arabuluculuk sürecine dahil olup olmayacağı hususunun netleşmesidir."
Manisa Barosu avukatları arasında yaklaşık 50 avukatın arabulucu eğitimi aldığını hatırlatan Balkız, "Sözleşmesi feshedilen 2 bin 830 işçimizin tazminatının en kısa ve en ucuz yöntemle tahsili yolu arabuluculuk yolu olduğu gözükmektedir" dedi.
Bir gazetecinin İş Güvenliği Yasa Tasarısı hakkındaki sorusu üzerine Balkız, tasarının bu haliyle yasalaşmamasını, geri çekilmesini, bütün siyasi partilerin görüş ve düşünceleri değerlendirilerek, daha insani ve hukuki kanun teklifi olarak gündeme getirilmesini beklediklerini ifade etti.