TİMETÜRK | HABER MERKEZİ
ABD Savunma İstihbarat Ajansı (DIA) Koordinatörü Korgeneral Vincent R. Stewart, Ulusal Sİlahlı Hizmetler Komitesi'ne ABD'nin silahlı operasyonlar yürüttüğü bölgeler ve 'düşman' kabul ettiği örgütlerle ilgili oldukça çarpıcı bir rapor sundu. Sunduğu raporda ABD'nin geçtiğimiz yıllarda başlattığı "Teröre karşı küresel savaş"ın geldiği son durumu, sıcak bölgelerden alınan son haberleri ve sorunları değerlendiren Stewart'a göre ABD'nin bugün karşı karşıya bulunduğu tehdit çok daha kompleks ve on dört yıldır devam eden savaşın geldiği nokta ABD'nin güvenliği açısından hiç de parlak değil.
Rapora göre, IŞİD'in geçtiğimiz yıl Irak ve Suriye'deki genel ilerleyişi, geçtiğimiz yılın ortalarından itibaren dünyanın gündemine oturması pek şaşırtıcı değildi. Ancak El Kaide'nin IŞİD'le rekabet halindeki Suriye kolu Nusret Cephesi'nin Suriye'deki ilerleyişi oldukça dikkat çekiciydi. DIA'in raporunda 'Nusret Cephesi' kaygısı göze çarparken Korgeneral Stewart'a göre Nusret Cephesi hem Suriye sahasında ilerliyor hem de Suriye'deki El Kaide liderleri Batı çıkarlarına karşı saldırılar organize edebilecek kapasiteye sahip.
'NUSRET CEPHESİ 2015'TE DAHA DA BÜYÜYECEK'
"Nusret Cephesi'nin bünyesinde barındırdığı farklı uluslardan teröristler, Batı çıkarlarına saldırılar düzenleyebilecek kapasiteye sahip. Bu gerçek hala gözümüzün önünde bulunuyor. Özellikle Suriye'nin kuzeybatısındaki Horasan grubu, kadrosunda bulundurduğu tecrübeli El Kaide liderleri üzerinden Nusret Cephesi'yle oldukça sıkı bir ilişki kurdu ve koordinasyon sağladı. Nusret Cephesi'ne tecrübeli insan kaynağı sağlayan Horasan grubu, aynı zamanda Nusret Cephesi üyelerinin eğitilebileceği kamplar da oluşturuyor. Horasan grubu, farklı milletlerden militanları bünyesinde barındırıyor ve bu grup Batı çıkarlarına karşı saldırılar organize edebilecek bir ajandaya sahip." ifadelerinin yer aldığı rapora göre ABD'nin bu konuda hatalı bir ayrıma gitmesi bugüne kadar meseleyi analiz etmesini zorlaştırdı.
DIA'in raporuna göre ABD yakın geçmişe kadar iki grup arasında bir ayrıma gitti ve Horasan grubuyla Nusret Cephesi'ni iki farklı oluşum gibi değerlendirdi. ABD'nin yanıldığını öne süren raporda Horasan grubunun liderleriyle Nusret Cephesi arasında çok derin bir bağ olduğu ve iki grubun doğrudan El Kaide'ye bağlı olduğu iddiası yer alıyor. Geçtiğimiz aylarda ABD'nin düzenlediği hava saldırılarının iki gruba ciddi zararlar verdiğini belirten rapora göre bu saldırılar etkili oldu ancak Suriye'deki El Kaide gruplarının Batı çıkarlarını hedef alacak saldırılar yapabilecek altyapısı hala aşınmış değil.
'EĞER IRAK ORDUSU'NU DESTEKLEMEKTEN VAZGEÇERSEK FELAKET OLUR'
Raporun IŞİD'le ilgili bölümünde hava saldırılarında IŞİD'in önemli liderlerinin öldürüldüğünü belirten Korgeneral Stewart, Irak ve Suriye'de artık örgütün açıktan operasyon yapamadığını, Şii ve Kürt bölgelerine doğru genişleyemediğini öne sürdü. Ancak DIA'e göre IŞİD bu yolla Suriye ve Irak'ta tamamen durdurulamayacak ve Sünni bölgelerde kısmi olarak saldırılarını devam ettirecek.
Irak Ordusu'nun dış tehditlere karşı korunaksız olduğunu ve dış destek olmadan konvansiyonel bir savaş yürütecek durumda olmadığını dile getiren Korgeneral Stewart'a göre Irak Ordusu'ndan desteği çekmek felaketle sonuçlanabilir.
'AFGANİSTAN SAVAŞI KÖRDÜĞÜME DÖNDÜ'
Afganistan genelinde ABD'nin başını çektiği kuvvetlerin, 2001 yılından başlayan savaşın başından bu yana 'Cihadist'lerle savaştığını ancak bu grupların yenildiğini söylemenin imkansız olduğunu belirten DIA'e göre, ABD'nin çekilmesinden sonra Afganistan'da durum daha da kötüleşecek. Taliban'dan 'Cihadist' olarak bahseden rapor aynı zamanda Afganistan'da bazı şehir merkezlerinin hükümet tarafından kontrol edilebileceğini ancak Kabil yönetiminin Taliban'ın kontrolündeki ülke kırsalında hiçbir etkinlik gösteremeyeceğini itiraf ediyor. Afganistan Ordusu'nun Kabil ve merkezinde istikrarı sağlamak dışında ancak birkaç şehir merkezini daha güvenli tutabileceği savunulurken raporda yer alan bilgilere göre Taliban ve müttefikleri de bu durumun farkında. ABD'nin çekilmesinden sonra Afganistan Ordusu'nun kontrolündeki bölgelere yönelik Taliban saldırganlığı daha da artacağı tahmin ediliyor.
'AFGAN ASKERLERİ VE POLİSLERİ FİRAR EDİYOR'
Afganistan Ordusu'nun Taliban ve müttefiklerinin manevra kabiliyetini durduramayacağını ve Afganistan Ordusu'nun lojistik kabiliyetinin, hava gücünün çok zayıf olduğunu söyleyen rapora göre Afganistan Ordusu'nda ciddi firarlar var. Korgeneral Stewart'a göre Afgan polisinin de durumu hiç parlak değil. Afgan Ulusal Polisi'nin ciddi bir insan kaynağı eksiği var, eğitimleri yetersiz ve polis kuvvetlerinde de firar sorunu yaşanıyor. Afgan güvenlik güçlerinde genel olarak ciddi bir yozlaşma olduğunu belirten rapor, Afgan hava kuvvetlerine operasyonel anlamda güvenilemeyeceğini belirtiyor. Afgan Hava Kuvvetleri'nde yeterli pilot ve teknisyen olmadığını söyleyen Stewart, hava kuvvetlerinin geleceğini de parlak görmüyor.
Korgeneral Stewart, El Kaide'nin de ABD'nin geri çekilmesiyle Afganistan sahasında güçleneceğini ön görüyor. El Kaide'nin kontrolündeki eğitim kamplarının çekilme sonrası daha da büyüyeceğini ve hem yerli hem de yabancı savaşçı istihdam edeceğini söyleyen Stewart, El Kaide mevcut yapısıyla Güney Asya'daki Batılı hedefleri vurma azminden hiçbir şey kaybetmediğini iddia etti. Eymen el Zevahiri liderliğindeki yapının Afganistan'ın doğusundaki varlığını arttıracağını ve Pakistan'ın baskısından ötürü bu genişlemenin daha hızlanabileceğini dile getiren Stewart, Batılı güçlerin etkinliği azaldıkça 'Cihadist'lerin bölge genelinde daha da etkin hale geleceği görüşünde.
EL KAİDE - IŞİD REKABETİ ÜSTÜNE
El Kaide'nin küresel bir rehabilitasyon sürecinde olduğunu söyleyen Korgeneral Stewart, "El Kaide kaybettiği önemli liderlerinin ardından toparlanmaya çalışıyor. Her ne kadar IŞİD'in yükselişi 'küresel cihad' noktasında El Kaide'nin öncü rolünü zedelese de örgüt yeniden bu rolü kazanmak için gayret ediyor. El Kaide'yi motive eden stratejik akılla ilgili ABD Hükümeti'nin kafası ciddi şekilde karışık. El Kaide'nin ne kadar vereceğini ön göremeyen ABD'nin aslında en büyük sorunu bu."
El Kaide'nin yeni dönemde Afganistan'da daha da büyüyeceğini söyleyen Stewart'a göre El Kaide'nin kaybettiği üyeleri yapısal anlamda kendisi için sanıldığı kadar ciddi bir sorun teşkil etmiyor çünkü El Kaide'nin yönetici aklı, bağımsız hücrelerle bütün dünyaya yayılmış durumda. Rapora göre, Yemen El Kaidesi lideri Nasır el Vuhayşi'nin aynı zamanda El Kaide'nin genel yöneticilerinden olması El Kaide'nin stratejisi noktasında bir ipucu içeriyor. Yemen'deki durumun ABD açısından ciddi bir sorun olduğunu söyleyen Korgeneral Stewart raporda, "Yemen'de Husiler sonrası durum daha da karışık hale gelebilir ve Yemen El Kaidesi'ne ciddi bir operasyonel serbestlik kazandırabilir. Her ne kadar El Kaide kendisini IŞİD'in rolünden ötürü tehdit altında hissetse de El Kaide destekçilerinin Yemen, Kuzey Afrika, Suriye ve Pakistan'da liderlerine bağlı kalacağını öngörüyorum."
Raporda, DIA'in IŞİD'in Irak ve Suriye'nin ötesine yayılmasıyla ilgili kaygılı olduğu belirtilirken IŞİD'in vilayet sistemiyle varlığını ilan ettiği Cezayir, Mısır ve Libya'da bu gruplar kendilerini ispatlamak isteyebilirler. Bu ülke hükümetlerinin kontrol ettiği ya da etmediği bölgelerde IŞİD'e bağlı gruplarının hareketliliği dikkat çekici boyutta artabilir. Rapora göre yine IŞİD ile bağı olmayan diğer gruplar da hala soru işareti olarak varlıklarını koruyor. Mısır'da Ecnad'ul Mısır grubunun varlığını örnek gösteren rapora göre sorun sadece IŞİD yapılarından ibaret değil.
Libya'nın, yüzlerce savaşçının Irak ve Suriye'den dönmesinin ardından IŞİD'in ciddi şekilde güçlendiği ülkelerden birisi olduğunu belirtenKorgeneral Stewart, Libya'daki otel baskınını IŞİD'in etkinliğine örnek olarak gösterdi. Derne'de ciddi bir IŞİD etkinliği olduğunu söyleyen Stewart'a göre Libya genelinde tek sorun IŞİD değil. Derne'deki Mücahidler Şura Konseyi, Bingazi'deki Ensar'uş Şeria ve Bingazi Devrimciler Konseyi IŞİD'den bağımsız olarak güçlerini koruyorlar.
Rapor, Afrika'nın kuzeyiyle ilgili değerlendirmeler de içerirken Cezayir'de ise IŞİD'in bağlıları da birkaç saldırı gösterdiğini ancak hatırı sayılır bir güç olarak kabul edilmelerinin mümkün olmadığını savunuyor. .
Öte yandan Pakistan'daki IŞİD varlığının da ciddi bir kaygı oluşturduğunu belirten Korgeneral Stewart, Pakistan ve Afganistan Talibanlarının dışladığı bazı komutanlar eliyle örgütün varlığını tahkim ettiğini dile getirdi. Bunun kaygın verici sonuçları olabileceğini dile getiren Stewart'a göre bu bölgelerde bulunan 'cihadi' yapılanmalardan Bağdadi'nin çağrısına ciddi bir karşılık gelmesinin beklenemeyeceğini söyledi. Stewart'a göre Bağdadi'nin çağrısının Taliban ve El Kaide üzerinde etkili olması pek olası görünmüyor.
"Bütün bu gerçekliklere rağmen yabancı savaşçı akını durdurulmadığı sürece IŞİD'in etkisini kaybetmesi pek mümkün görünmüyor." ifadeleriyle biten rapora göre durum ABD açısından 2001 yılındaki savaşın başına göre oldukça karmaşık.