Kantarcı AA muhabirine yaptığı açıklamada, Filyos Çayı üzerindeki köprünün çökmesi sonucu 15 kişinin yaşamını yitirdiğini, faciadan sonra cezayla ilgili yargılamalara müsaade edilmediğini öne sürdü.
Ölenlerin yakınlarının tazminat davaları açtıklarını anlatan Kantarcı, şunları kaydetti:
"Bu davalar da sonuçlanmaya başladı. Suçlusu tanımlanmayan hukuksal süreçte belediyemiz tazminata mahkum ediliyor. Bu dava konusunu biz de temyiz ediyoruz. Burada tabii ki haksızlık var. Karayollarının yaptığı ve bakımını üstlendiği bir köprü. Devlet Su İşlerinin kontrolünde bulunan akarsu yatağındaki olayda belediyenin suçlu görünmesi, tabii suçlu görülmeden tazminata mahkum edilmesi, akla, mantığa uyan bir şey değil. Yargı süreci devam ediyor. Biz de belediye olarak hakkımızı aramaya devam edeceğiz ama inanıyorum ki gerçek kusurlu varsa onlar ortaya çıkar. Ölenlerin yakınları, en azından tazminat anlamındaki teselliyi sonunda hak eder ama ben Çaycuma Belediyesinin bu konuda suçlu olduğuna inanmıyorum."
Faciada yaşamını yitiren Meryem ve Muharrem çiftinin oğlu Mehmet Başören de olayın üzerinden yaklaşık 3 yıl geçtiğini anımsatarak, insanların yakınlarını kaybetmesinin zor bir şey olduğunu dile getirdi.
Kazada anne ve babasını kaybettiğini belirten Başören, şöyle konuştu:
"Hala alışabilmiş değilim, normal hayata geçemedik. Kader sonuçta, Allah'tan geldi. Biz yine sorumluların cezalandırılmasını istedik. Devletimiz maalesef Karayolları, Devlet Su İşleri ve belediyeyle ilgili soruşturma izni vermedi. Biz de tazminat davası açtık. Davamız 1,5 yıldır devam ediyordu. Karayolları ve Devlet Su İşleriyle ilgili hüküm olmadı, sadece belediye suçlu bulundu. Biz olayın ceza boyutundayız. Sorumlular kimse cezalandırılsın ve Türkiye'ye de örnek olsun. Burada alınacak ceza, caydırıcı olur. İnsanlar da görevlerini hakkıyla yerine getirir. Annem ve babam için kişi başı 60 bin lira ödenecek. Keşke ben 60 bin lira versem de annem ve babamı tekrar görebilsem."
Çaya düşen yolcu minibüsünün sürücüsünün eşi Vasfiye Örenbaş da davayı oğlunun açtığını kaydederek, "Kendisi Antalya'da otelde çalışıyor. İşe de yeni girdi. Daha önce bu dava için işinden ayrılmıştı. Ben de zaman zaman avukatımızın yanına giderek davayı takip ediyordum. Bu facianın üzerinden 3 yıl geçti, ne diyeceğimi bilemiyorum. Dava konusunu avukatım söylemişti. Tazminatın ne kadar olduğunu bilmiyorum. O konuda avukatım bir şey söylemedi" ifadesini kullandı.
- Olay
Çaycuma'da, 6 Nisan 2012'de Filyos Çayı üzerindeki köprünün bir bölümünün çökmesi sonucu içinde 10 kişi bulunan minibüsle 5 yaya suya düşerek akıntıya kapılmış, çaya düşen otomobildeki Seyfi Baysal ile Suat Özcan, kendi çabalarıyla kurtulmayı başarmıştı.
Olayın ardından başlatılan arama çalışmalarında, farklı zaman dilimlerinde 11 kişinin cesedine ulaşılmış, 4 kişinin cesedi ise bulunamamıştı.
DSİ 232. Şube Müdürlüğü ve Karayolları 15. Bölge Müdürlüğü yetkililerinin yanı sıra dönemin Çaycuma Belediye Başkanı ile Fen İşleri Müdür Vekili hakkında soruşturma izni verilmemişti.
Zonguldak İdare Mahkemesi, Filyos Çayı üzerindeki köprünün çökmesi sonucu hayatını kaybeden 7 kişinin varislerine 630 bin lira tazminat ödenmesine karar vermişti.
