Atanamayan öğretmenin 40 yaş umudu

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 6 Şubat Cuma günü 15 bin öğretmen atayacak. Her atama dönemi atama bekleyen yaklaşık 300 bin öğretmen için yeni bir umut...

Bu yıl yıllarca atama bekleyip, 40 yaş sınırı yüzünden öğretmen olma hayallerine veda edenlerin umudu daha da arttı. MEB, öğretmenliğe atanacaklarda 40 yaş sınırını kaldırdı. Bunlardan biri de beden eğitimi öğretmenliği mezunu Alper Uysal. Temizlik işçiliğinden tezgahtarlığa kadar pek çok iş yapan Uysal, 43 yaşından sonra mesleğini yapabilecek olmanın sevincini yaşıyor.
Uysal, 2003'te Gaziantep Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği bölümünden mezun oldu. Üniversiteye geç girdiği için mezun olduğunda 32 yaşındaydı. 40 yaş sınırına kadar atanabileceğini düşünüyordu. Ancak o da pek çok mezun gibi senelerce atama bekledi.

Hikâyeler farklı mağruriyet aynı

Mezun olduktan sonra Gaziantep’in bir köyünde bir yıl ücretli öğretmen olarak çalıştı. Hikâyesinin sonrası pek çok atanamayan öğretmenin yaşadığı mağduriyetle aynı. Geçimini sağlamak için tarım işçiliği de, tezgahtarlık da yaptı. Kimi zaman özel spor dersi verdi. Bir yandan da dershaneye gidip KPSS’ye hazırlandı, defalarca sınava girdi. Gerekli puanı aldığı son yıl 40 yaşına girdiği için öğretmenlik hayaline veda etti.

Temizlik işçisi bir öğretmen

Sonra yaşadığı Amasya’da üniversitede iki yıl taşeron temizlik işçisi olarak çalıştı. 2011’den bu yana da işsiz. Ücretli öğretmenlik için başvurmuş ama “artık ücretli öğretmenlik de öyle kolay kolay çıkmıyor” diyor. Gençlik ve Spor Bakanlığının 'atletizm antrenörü' alımlarına başvurmayı da düşünüyor. Evli olan Uysal, mesleğini yapamamanın sıkıntısı ve hayal kırıklığını yaşadığını anlatıyor:

"Öğretmenliği ne ideallerle seçtim. Branşım gereği dershanelerde de çalışamadım. Öğretmenin zevkine varamadım. Yıllarca tam olarak bir işiniz olmuyor. Yeri geliyor aşağılanıyorsunuz. ‘Boşuna mı okudun’ diyorlar. Mahçup olup, cevap veremiyorsunuz. Sağlık güvencem, sigortam yok. 'Bir fabrikaya girip işçi olsam 10 yıldır sigortam olurdu' diyorum bazen. Yıllarım heba oldu diye düşünüyorum, bakıyorum gerçekten boşuna okumuşum."

"Tadımız tuzumuz yok"

Devlet memuru eşinin ve babasının desteğiyle hayatlarını sürdürdüklerini anlatan Uysal, düzenli bir işi olmadığı için bu durumun ailevi ilişkilerini etkilediklerini de söylüyor. “Hale yerleşik bir düzenimiz, tadımız tuzumuz yok" diyor.
Uysal'. 40 yaş sınırının kaldırılmasıyla “bir umut yeşerdi” diyor.Temmuz ayında yapılacak KPSS’ye gireceğini söyleyen Uysal, " Başka şekilde yaşamak zor. Eğitimini aldığımız mesleği yapmak istiyoruz. Öğretmen olma şansımı kullanacağım" diye konuşuyor.

Umay Aktaş Salman / AL JAZEERA