Işık, TÜBİTAK 1513&1601 Teknoloji Transfer Ofislerine Yönelik Destekleme Programı sözleşme imza törenine katıldı.
Dünyanın kuruluşundan bugüne bilginin her zaman en önemli güç olduğunu belirten Işık, salt bilginin tek başına yeterli olmadığını, bilginin değere dönüştürülmesinin ülkelerin kalkınmasında başat rol olduğunu söyledi. Işık, bilgiyi hızla değere dönüştüren ve ticarileştiren ülkelerin çağın önde gelen ülkeleri olduğunu ifade etti. Işık, şunları kaydetti:
"Maalesef biz, bu yarışa çok geç başladık. Bilginin ticarileşmesi noktasına da hele hele uzun süre hocalar etik açıdan sorunlu alan olarak baktılar. Biz bilimi yapalım, onu sanayici ticarileştirsin. Ama dünyanın son dönemde aldığı mesafe ve Türkiye'nin bu noktada görece geri kalması bu anlayışı tümüyle değiştirdi. Bugün artık bu tartışmalar geride kaldı. Üniversitelerimiz bu noktada kendi aralarında ciddi bir yarışa girdi."
Türkiye'nin teknoloji transferine odaklandığını anlatan Işık, 2012'den itibaren TÜBİTAK'ın her bir üniversiteye 10 yıl boyunca yılda 1 milyon liralık destek vermeye başlamasını üniversiteler arasında rekabeti beraberinde getirdiğini söyledi.
Işık, 2012 ve 2013 yıllarında 10'ar üniversitenin destek aldığını, bugün atılacak imzalarla da 14 üniversitenin bu desteği almaya hak kazanacağını bildirerek, "Üniversitelerde var olan güçlü alt yapının değere dönüşmesi ve ticarileşmesi, ülkenin bilgi toplumuna, ekonomimizin bilgi ekonomisine evrilmesi noktasında verilen destekler, önümüzdeki süreçte ciddi rol oynayacak" dedi.
- "12 yılda önemli bir başarı hikayesi yazdık"
Türkiye'nin son 12 yılda önemli bir başarı hikayesi yazdığını anlatan Işık, ülkeyi ekonomide yeni bir sıçrama dönemine taşınması için kendi yüksek teknoloji ürünlerinin üretilmesi gerektiğini ifade etti.
Kamu olarak ciddi destekler verildiğini anlatan Işık, "TÜBİTAK'ın geçen yıl TEYDEB'de verdiği destek 500 milyon liraya yaklaştı, 468 milyon lira. Bu sene yetmemesini temenni ederek söylüyorum, 1,5 milyar lira nakit hibe desteğimiz var. Keşke kullansak da ek bütçe için Maliye Bakanımızdan ricada bulunsak" diye konuştu.
"Benim bir fikrim var" diyen herkesin fikrini, fikir aşamasından nihai pazarlama ve markalaşma aşamasına kadar her alanı devlet olarak desteklediklerini belirten Işık, şöyle devam etti:
"(Benim bir fikrim var) diyen bir tekno girişimciyi 100 bin lira hibeyle başlıyoruz. ilerleme olduğunda TÜBİTAK aracığıyla 550 bin liraya kadar yüzde 75'i hibe, desteklemeye devam ediyoruz. Bunun sonucunda üretim noktasına gelen fikir varsa onu tekno yatırımla 10 milyon liraya kadar destekliyoruz. Üretim yapan insan için uluslararası fuarlara katılma, ihracatını artırma, markalaşmasıyla ilgili ayrıca destekler veriyoruz."
Üniversite hocaları ve araştırma görevlilerinin özlük haklarında ciddi iyileşme yapıldığını anımsatan Işık, hocaların bugün aldığından çok daha fazlasını ürettikleri değerle kazanabilmelerini istediklerini söyledi.
Yaptıkları hesaplamalarda bir Ar-Ge projesinde herhangi bir öğretim üyesinin, ürettiği değerin ancak yüzde 54'üne kadarını alabildiğini belirten Işık, şunları kaydetti:
"Bu biraz motivasyonu bozuyor, bazen de projeyi olduğundan daha büyütme ihtiyacı getiriyor. Yeni bir karar aldık, YÖK, Maliye Bakanlığı ile ilgili kurumlarla görüştük. Bir Ar-Ge projesinde üretilen değerden hiçbir şekilde gelir vergisi alınmayacak, gelir vergisi kesintisini kaldıracağız, kanuni düzenleme yapacağız. Ar-Ge fonuna yüzde 5'lik kesinti olacak, döner sermayeye sadece yüzde 10'luk kesinti olacak. Üretilen 100 liralık değerin 85 lirası öğretim üyesinin cebinde kalacak. Amacımız hocalarımızı Ar-Ge'ye daha da fazla yönlendirmek."
Yapılacak tüm önerilere açık olunduğunu ifade eden Işık, "Yeter ki ülkemizi bilgi toplumuna dönüştürelim, yeter ki ekonomimizi bilgi ekonomisine dönüştürelim" dedi.
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ve Ar-Ge merkezlerinde üretilen bilgiyi ihraç etme konumuna gelindiğini bildiren Işık, bunların yeterli olmadığını kaydetti.
Türkiye'nin çok daha fazla patent ve bilgi üreten, çok daha fazla bilgiyi ihraç eden ülke konumunda olması gerektiğini dile getiren Işık, "Bütün bu destekler, emek ve mücadele, Türkiye'nin bilgi ekonomisine ve bilgi toplumuna ulaşması yönünde. Bugün burada atılacak imzaların bu hedefe ulaşmada önemli bir katkı sağlayacağına inancımı tekrar ifade ediyorum" diye konuştu.