Babacan, L20 Başlangıç Toplantısı'nda, toplantıyla birlikte Türkiye'nin dönem başkanlığındaki G20 kapsamında Emek 20 (L20) çalışmalarının resmen başlatıldığını söyledi.
Dünyada çalışanların büyük sorunları olduğuna, uzun dönem işsizliğin ciddi boyutlara ulaştığına, emeğin gayri safi yurt içi hasıladaki payının pek çok ülkede düştüğüne dikkati çeken Babacan, böyle bir ortamda L20'nin yapacağı çalışmaların son derece önemli olacağını ifade etti. Babacan, "G20 Bakanlar Toplantısı'na ve G20 Zirvesine L20'den verilecek destek ve oluşacak görüşler bizim için çok çok kıymetli olacak" diye konuştu.
Türkiye'nin dönem başkanlığında G20 bünyesinde yeni bir yapıyı başlatmak istediklerini dile getiren Babacan, "W20 yani Kadın 20. Özellikle kadınların iş dünyasındaki rolünü ve etkinliğini artırmaya yönelik olarak yaptığımız bu çalışma dünyada genel kabul gördü. Kısa zaman içerisinde W20'nin startını vermek istiyoruz" dedi.
Pek çok ülkenin sözler verdiğini, G20 masasında taahhütlerde bulunulduğu ifade eden Babacan, bunların yapılması için de büyük bir gayret içerisinde olunması gerektiğini vurguladı. Babacan, "Söz vermek bazen kolay ama uygulama her şeyin başı" dedi.
- "Emekçi kesim büyümeden yeterince pay alamıyor"
Dünyadaki büyümeye ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Babacan, "Büyüme var gibi görünüyor fakat bu büyümenin nimetlerinden kim faydalanıyor diye bakıldığında çalışan kesim, emekçi kesim buradan yeterince pay almıyor. En gelişmiş ekonomiler dahil burada büyük bir sorun var" ifadelerini kullandı.
Babacan, yatırımlar alanına bakıldığında, istihdam yaratan yatırımların öncelikleri arasında yer aldığını vurguladı.
Ali Babacan, dünyada eşitsizliğin ulaştığı boyutların herkes için kaygı verici olduğuna dikkati çekerek, son dönemde uluslararası kuruluşların yaptığı çalışmaların da eşitsizliğin büyüme üzerindeki olumsuz etkilerini açıkça ortaya koyduğunu söyledi.
Büyümenin nimetlerinden tüm toplum kesimlerinin yararlandığı ülkelerde büyümenin sürdürülebilirliğine işaret eden Babacan, aksi halde büyümenin saman alevi gibi geçici olduğunu kaydetti.
Babacan, pek çok ülkede istihdam üreten büyümenin henüz görülmediğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Burada belki bir istisna ABD var, işsizlik düşüyor gibi ama iş gücüne katılım oranı da hızla düşüyor. Dolayısıyla düşük işsizlik rakamının biraz arkasına baktığımızda aslında orada bile sonuçların çok olumlu olmadığını görüyoruz. Genç işsizlik bazı ülkelerde yüzde 50'nin üzerine çıkmış durumda, bu çok ciddi bir problem. Gençleri hedefleyen ne yapılabilir buna özellikle eğilmemiz gerekiyor."
- "Güven" vurgusu
Ekonomideki güven unsuruna vurgu yapan Babacan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Her şeyin başında güven unsuru var, güven olamayınca bir ülkede istihdamın artması mümkün değil. Bu ülkede işverenler geleceğe güvenecek ki yeni insanları işe alabilsin, güven olmayınca ne yaparsanız yapın bu sağlanamıyor. Pek çok ülkede bunu görüyoruz.
Merkez bankaları trilyonlarca dolar, avro para basıyor piyasaya sürüyor. Ancak bir ülkede öngörülebilir bir ekonomi ortamı yoksa, bir ülkenin iş dünyası geleceğe dönük politikalar konusunda o ülkenin hükümetine, ekonomi yönetimine güvenmiyorsa, yatırım duruyor. Yatırım durunca istihdam da duruyor."
Türkiye ekonomisindeki gelişmelere ilişkin de bilgiler veren Babacan, Türkiye'nin küresel ekonomik krizden bu yana istihdamda olumlu sonuçlar aldığını, son 12 ayda iş gücünde 1 milyon 300 bin kişilik artış olduğunu kaydetti.
- "Artık yapın"
L20 Türkiye Organizasyon Komitesi Başkanı ve TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay da dünya ekonomisinde gelinen noktanın toplumun ağırlıklı bölümünü oluşturan çalışanlar ve aileleri için olumlu olmadığını belirterek, "G-20'yi oluşturan ülke liderlerine bir kez daha çağrıda bulunmanın zamanıdır: Artık yapın" dedi.
Atalay, sürdürülebilir ekonomik büyüme, insana yakışır şartlarda yeni işler sağlanması, üretken istihdamın artırılması ve işsizliğin azaltılması, açlık ve yoksulluğun gözle görünür biçimde ortadan kaldırılması, sosyal güvenlik, sağlık hizmetleri ve eğitime erişim ile çevre konularına duyarlılık gösterilmesi hususunda somut adımların biran önce atılması gerektiğini söyledi.
İşçi kesiminin dünyada yaşanan krizin temel nedenini, "Sosyal devlet" politikalarından uzaklaşılması olarak gördüğünü ifade etti.
Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Sharan Burrow da dünyanın istihdam konusunda çaresiz durumda olduğunu belirterek, toplumun önemli bir kesiminin, çocuklarının düzgün bir iş sahibi olacağına inanmadığını ifade etti. Burrow, istihdam yaratarak büyümenin önemine dikkati çekti.