Ömeroğlu, TBMM Dilekçe ile İnsan Haklarını İnceleme Karma Komisyonu'nda, kurumun 2014 raporuna ilişkin sunum yaptı.
Kurumun yetki, görev ve sorumlulukları ile başvuruların incelenmesindeki usul ve süreçleri anlatan Ömeroğlu, kurumun sıkıntılarına değindi.
Resen inceleme yetkisinin kendileri için önemli olduğunu vurgulayan Ömeroğlu, "Resen inceleme yetkisi insan hakları kurumuna verilmiş durumda. 'Orada sorun yaratmıyorsa bizde de hiç yaratmaması gerekir' diye düşünüyoruz" diye konuştu.
Ömeroğlu, sunumun ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
AB ülkelerinin tümünde resen inceleme bulunduğunu belirten Ömeroğlu, Kazakistan, Gürcistan, Özbekistan ve İsrail'in dahil olduğu 49 ombudsmanlık kurumunu kapsayan araştırmaya göre, yüzde 83'ünde resen inceleme yetkisinin olduğunu kaydetti.
Kurumun tanınırlığına ilişkin soru üzerine Ömeroğlu, bu eksiği en kısa zamanda gidereceklerini söyledi. Ömeroğlu, kuruldukları andan itibaren STK'lara giderek kurumu tanıttıklarını ve işbirliğine hazır olduklarını ifade ettiklerini anlattı.
Ayrıca kurumda sivil toplum kuruluşlarıyla irtibat görevlileri tayin ettiklerini bildiren Ömeroğlu, şöyle devam etti:
"Üzülerek ifade edeyim bu yalnız farkındalığımızın az olmasından değil, STK'larımızın, derneklerimizin ilgisizliklerinden orada oturmuşlar, başkan olmuşlar ama bu konulara yeterince eğilmiyorlar. Bize Dilan olayıyla ilgili çocuk derneği şikayet etti ve hemen üzerine gittik. Ben STK'ları da zorla işbirliğine... İki defa uluslararası sempozyum yaptık Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, vekillerimiz katıldı. STK'lardan katılan yoktu, hepsine gönderdim. Bu biraz bizden ziyade STK'ların çalışma tarzından ve anlayışlarında kaynaklanıyor diye düşünüyorum."
Dokunulmazlık olayına ilişkin Ömeroğlu, "Israrla bize dokunulmazlık verilmesinde değiliz. Bu bir onura olacak diye bunun üzerinde durduk" dedi.
- "Çok VIP meraklısı insanlar değiliz"
Kendisinin ve kamu denetçisi arkadaşlarının VIP'ten geçemediğini belirten Ömeroğlu, şunları kaydetti:
"Her gün sorun yaşıyorlar. Oysa Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı'nın yayınladığı VIP listesinde müsteşar yardımcısı var. O seviyede olan kamu denetçisi arkadaşlarım hep sorun yaşıyor, VIP'ten giremiyorlar. Ben eski kimliğimle VIP'ten geçiyorum. Biz çok VIP meraklısı insanlar değiliz. Yanlış anlamayın. Herkes umumi yerden geçsin ben de geçerim. Ama orada bizim statümüzde bile olmayan insanlar geçiyor ve ben bunu düzeltemedim. Bu bizden ziyade idarenin meseleye yaklaşım tarzından kaynaklanıyor diye düşünüyorum."
Ömeroğlu, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün, "Hrant Dink davası, sadece AK Parti oylarıyla seçilen bir ombudsman olması ve CV'sinde alkol ve sigara kullanmadığını belirtmesine" ilişkin sorularını yanıtladı.
Ömeroğlu, Hrant Dink'in nüfus kağıdında isminin Fırat olduğunu belirterek, "Biz 'Fırat Dink' diye yargıladık" dedi.
Daha önceki beyanatlarında da belirttiği gibi o tarihe kadar Dink'i tanımadığını ifade eden Ömeroğlu, "Bizim önümüze dosya geldiği vakit biz kimliklerine falan bakmayız. Evet genel kurulda bu okundu. O tarihte 24 kişi genel kurula katıldı ve 18'i bu anlamda merhumun yazmış olduğu 8 yazıda Türklüğe hakaret olduğunu benimsedi, 6 tanesi muhalif kaldı" şeklinde konuştu.
Bir bilgi kirliliği olduğunu vurgulayan Ömeroğlu, şunları söyledi:
"Yargıtay Genel Kurulu'na gelen dosya bozuldu. Hem de merhumun lehine bozuldu. Yargıtay eğer bir kararı bozuyorsa o karar artık, geçmiş karar yani o mahkumiyet kararı yok hükmündedir. İki noktadan bozdu bu kararı. Suçun vasfına çoğunluk olarak 'orada hakaret var' dendi ama öbür taraftan 'siz bu verdiğiniz cezayı neden paraya çevirmediniz?' diye sanık lehine bozma yaptık. Hrant Dink şu an Türklüğe hakaretten mahkum değildir, sabıkalı değildir. Ben on binlerce karar verdim, kararlarımda vicdani kanaatimi bu kanuna uygun verdim. Dolayısıyla hiç kimseye de yanlı davranmadım, davranmaya da gayret etmedim."
- "Şimdi de doldursam yine aynısını yazarım"
"AK Parti oylarıyla seçildiğine" ilişkin ifadeye Ömeroğlu, " Sayın vekilimiz oylamanın gizli olduğunu biliyorlar. Sadece AK Partililer'in bana oy verdiğini doğrusu nereden çıkarttığını bilemiyorum" karşılığını verdi.
Ömeroğlu, "hükümete yakın olma" ifadelerine üzerin de kurum olarak nötr durumda olduklarının altını çizerek, "Ne hükümetten, devletten yanayız ne de bireyden yana. Nötr durumda adalet, hukuk hangisini gerektiriyorsa biz onun kararını veriyoruz, o gerçeği bulmaya çalışıyoruz. Bir kurumun başında olup sürekli her şeye muhalefet, hükümetle kavga diye bir şeyi de uygun bulumuyorum" dedi.
CV'sinde içki ve sigara kullanmadığına yönelik ifadenin bulunmasına ilişkin Ömeroğlu, "Normal formatta onlar olur. Ben kötü alışkanlıklarım olmadığını ifade etmek için yazdım, şimdi de doldursam yine aynısını yazarım" diye konuştu.