Ankara Üniversitesi Teknokent'in yeni hizmet binasının açılış törenine katılan Işık, buradaki konuşmasında, yeni binanın, ülke için çok hayırlı hizmetlerin yapılacağı bir merkez olmasını diledi.
Türkiye'nin son 12 yılda ekonomide çok önemli başarılara imza attığını dile getiren Işık, ülkenin yakında "zengin ülkeler" kategorisine gireceğini ifade etti.
Bu başarıları yeterli görmediklerini ve ülke için 2023 yılı hedefleri koyduklarını hatırlatan Işık, "Bugüne kadar elde ettiğimiz başarıların temelinde çok ciddi bir çalışma, gayret ama büyük oranda verimlilik artışı var. Bundan sonra yeni bir başarı hikayesi yazmak durumundayız. Bu başarı hikayesinin de nasıl yazılacağını biliyoruz. Türkiye, yeni başarı hikayesini teknolojik dönüşümle yazacak" diye konuştu.
Bakan Işık, Türkiye'nin orta yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerde bir merkez haline gelmesi gerektiğini vurgulayarak, artık Çin ve Hindistan'la değil, Almanya, Fransa ve ABD ile rekabet etmenin mücadelesinin verilmesi gerektiğini ifade etti.
Tüm bu hedefler için Ar-Ge ve inovasyona odaklanmanın önemine işaret eden Işık, bunun için de üniversitelere büyük görev düştüğünü kaydetti.
- "Kendi yaptığımız silahlarımızın yazılımını tamamen kendimiz üretiyoruz"
Üniversitelerin ise artık 1850'li yıllardan kalan sadece eğitim misyonuyla hareket edemeyeceğini vurgulayan Işık, üniversitelerle sanayinin mutlaka aktif bir işbirliği yapması gerektiğini söyledi.
Son dönemde, özellikle savunma sanayinde büyük bir yol kat ettiklerini anlatan Işık, "Bunun motor gücü de üniversiteler ve sanayimiz oldu. Artık kendi yaptığımız silahlarımızın yazılımını tamamen kendimiz üretiyoruz. İstersek başarıyoruz. İşte şimdi tüm endüstride bunu başarmak zorundayız" dedi.
Kamunun, teknolojik üretime büyük destek verdiğini belirten Işık, artık Ankara dahil yüksek teknolojili üretime tüm ülkede 5. bölge desteği vereceklerini ifade etti. Işık, buna benzer bir yaklaşımı orta yüksek teknolojili üretimde de hayata geçireceklerini bildirdi.
- "Sen hangi hakla bunu yaparsın?"
Bir konuya açıklık getirmek istediğini de dile getiren Işık, kanunla gelen bir düzenlemeyle, teknolojik üründe yerli ürünle ithal ürün arasındaki fiyat farkının yüzde 15 dahi olsa, kamunun bunu almak zorunda olduğunu aktaran Işık, şunları kaydetti:
"Kanunu çıkardık, yönetmeliği de çıkardık ama geçen gördüm. Bir kamu kuruluşumuz, 'ben bunu yüzde 15 değil de yüzde 1 uygulayacağım' diye bir genelge yayınlamış. Sen hangi hakla bunu yaparsın? Meclis iradesi, 'yüzde 15'e kadar fiyat avantajını yerli lehine kullanacaksın' diyor. İlgili Bakan arkadaşımızla konuştuk, bugün onlar düzeltiyorlar. Yüzde 15 üst limittir. 'Bu benim inisiyatif alanım' diye yorumlamış, öyle bir yorumlama hakkı yok. Kanun çok açık. İki teklif arasındaki fiyat farkı yüzde 15'e kadarsa, ister yüzde 3, ister yüzde 7, ister yüzde 14 olur, bunu yerli üretici lehine uygulamak zorunda. Öyle, 'yönetmelikle ben bunu uygularım' gibi bir anlayışı kabullenmiyoruz, bir yıldır bunun üzerinde çalışıyoruz. Bürokratın kendi keyfine göre yorum yapmasına asla müsamaha göstermeyiz."
- "Elbette teknoparklar bir AVM değildir"
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş de üniversite ile sanayi arasındaki işbirliğinin önemini vurguladı. İbiş, Ankara Üniversitesi'nin bu konuda önemli uygulamaları olduğunu belirterek, sadece sanayiyle değil, kamu kurumları ve yerel yönetimlerle de işbirliği yaptıklarını ifade etti.
Bu sayede başarının yakalandığını vurgulayan İbiş, hükümetin de uyguladığı politikalarla bu işbirliğini teşvik ettiğini söyledi.
Söz konusu politikalar sayesinde teknokentlerin büyüdüğünü ve Ar-Ge çalışmalarının arttığını belirten İbiş, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına kendilerine verdikleri destek için teşekkür etti.
İbiş, şunları kaydetti:
"Elbette teknoparklar bir AVM değildir, bu mantık tümüyle yanlış. Yani, 'biz burada ofisler yaptık, kiralar yükselsin, gelirimiz yükselsin.' Bu anlayış doğru olamaz. O zaman teknokent mantığına aykırı davranmış oluruz. Biz bu anlayışa karşı çıkıyoruz. Biz mümkün olduğu kadar maliyetleri ve sürdürülebilirliği sağlayacak bir kira politikası uyguluyoruz. Ayrıca öğretim üyelerimizi teşvik ediyoruz, onlardan kira almıyoruz. Dünyada 4 binden fazla teknopark var. Elbette bizim hedefimiz o 4 binin içinde en büyüklerden, en güçlülerden biri olmak. Bu bir hayal tabii ki evet hayal kuruyoruz ama durmadan da çalışıyoruz."