Büyükekşi, ocak ayı ihracat rakamlarını Aksaray Valisi Şeref Ataklı'nın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıyla Aksaray'da açıkladı.
Toplantıda, Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri değerlendiren Büyükekşi, 2015 yılında Türkiye ekonomisindeki en büyük artının "petrol fiyatlarındaki düşüş" olduğunu söyledi.
Büyükekşi, petrol fiyatlarının kısa sürede yükselmesinin öngörülmediğini ifade ederek, "Düşen enerji fiyatları büyüme, cari açık ve enflasyon üzerinde olumlu etki yapacak. Nitekim 2014'ün tamamında dış ticaret açığı yüzde 15,4 daraldı. Enerji hariç bakıldığında Türkiye'nin cari fazlası var" diye konuştu.
- Enerji fiyatlarındaki düşüş
Merkez Bankası'nın 2015 yılına ilişkin enflasyon beklentisini yüzde 5,5'e çektiğini ve yıl sonunda son 45 yılın en düşük enflasyon rakamının görülebileceğini açıkladığını vurgulayan Büyükekşi, şunları kaydetti:
"Önümüzdeki aylardan itibaren enerji fiyatlarındaki düşüşü daha fazla hissedeceğiz. Bu yıl enerji fiyatlarının desteğiyle temel makro büyüklüklerde toparlanma bekliyoruz. Enerji fiyatlarının düştüğü, cari açık ve enflasyonun gerilediği, AB'nin parasal genişlemeye gittiği bir ortam bizim için önemli bir avantaj olabilir. Diğer taraftan hükümetimiz ekonomiye ilişkin birbiri ardı sıra reform paketleri açıklıyor. Yüksek teknolojiye yönelik yatırımları destekliyor. Bu avantajdan daha fazla yararlanmak için yatırımı cazip kılan ve ihracatçıyı destekleyen faiz seviyesi talebimizi yineliyoruz."
- Merkez Bankası'nın faiz indirimleri
Büyükekşi, geçtiğimiz günlerde Merkez Bankası'nın politika faizini 50 baz puan aşağı indirdiğini ama koridoru yerinden oynatmadığını dile getirerek, "Büyümenin yüzde 95'inin ihracattan geldiği bir ortamda tek kanatlı değil, çift kanatlı uçmak adına Merkez Bankamızdan daha cömert faiz indirimleri bekliyoruz. Önümüzdeki dönemde Merkez Bankamızın aynı kararlılıkla fonlama maliyetlerini de azaltmasını bekliyoruz. Keza ihracatçılarımız pozitif bir ayrımı hak ediyor" şeklinde konuştu.
- "Metal işçilerinin grevine erteleme kararı"
Bakanlar Kurulu'nun, Birleşik Metal-İşçileri Sendikası tarafından uygulanan grevi, milli güvenliği bozucu nitelikte olduğu gerekçesiyle 60 gün süreyle ertelemesini değerlendiren Büyükekşi, şöyle konuştu:
"Metal-İş kolunda Ağustos'ta başlayan toplu sözleşme görüşmeleri 14-17 Aralık'ta iki güzide sendikamızın 3 yıl için anlaşmasını tamamlamasıyla iş barışı içerisinde devam etmekteydi. Ancak üçüncü bir sendikamızın, senelik 2 milyar dolar ihracat yapan 38 iş yerinde başlattığı grev de ihracatı olumsuz etkiledi. Otomotiv, inşaat ve enerji sektörlerinde faaliyet gösteren bu şirketlerde üretimin durması, otomotiv, enerji, boru ve beyaz eşyada üretim yapan ve senelik 20 milyar dolar ihracat hacmine sahip 26 büyük şirketin üretiminin durmasına yol açacaktır. Geçtiğimiz hafta sadece bir şirketimizin üretiminde 70 tıra yapılacak yüklemenin direnişle bekletilmesinden tam 22 üretici firma etkilendi. Hükümetimiz bu etkileri ve taleplerimizi dikkate alarak Bakanlar Kurulu Kararı ile bu grevi erteledi. Hükümetimize bu karardan ötürü teşekkür ediyoruz ve bu kararı destekliyoruz. Türkiye'de aynı işkolunda farklı sendikaların uzlaşmasını olumlu buluyoruz ancak bir başka sendikanın bu anlaşmaya ayak uydurmamasını anlayamıyoruz. Tüm sendikaların ve üye çalışanların bir an önce işlerinin başına dönmeleri çağrımızı yineliyoruz."
- Irak'ta yaşananların ihracata etkisi
Ardından soruları cevaplandıran Büyükekşi, Türkiye'nin ihracatında Ortadoğu'da yaşananların etkisine ilişkin bir soru üzerine, IŞİD'in Irak'taki saldırıları dolayısıyla geçen yılın haziran ayından itibaren, bu ülkeye olan ihracatın düştüğünü söyledi.
Büyükekşi, Türkiye'nin geçen yıl en çok ihracat yaptığı ülkenin Irak olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Şu anda hala ikinci konumda. Bu ay da yine Irak'ın ihracatında önemli bir düşüş var. Baktığınızda yaklaşık yüzde 16,5'lik bir düşüş olmuş. Özellikle bu ayki düşüş hem hava şartları hem de avro dolar paritesi ile ilgili... Avro dolar paritesinin toplam ihracatımıza etkisi 8 milyar dolar olumsuz oldu. Aslında yapılan ihracat, miktar ve rakam olarak değişmiyor. Ama avrodan yapılınca geçen seneki 1,37'den bugün hesap etsek, yaklaşık 750-800 milyon dolar ihracatımız artıda görünüyor. Parite özellikle başta otomotiv ve hazır giyim sektörü ihracatının yüzde 80'ini Avrupa'ya yapan sektörlerimiz, zorlanıyor ama önümüzdeki aylarda bunun düzeleceğine inanıyoruz."
Bir katılımcının Merkez Bankası'nın faiz indirimini nasıl yapmasını beklediklerini sorması üzerine Büyükekşi, avro dolar paritesindeki düşüşten dolayı ihracatta 8 milyar dolarlık bir negatif etkinin yaşandığını belirtti.
Bunun etkisinin ocak ayında da görüldüğünü ifade eden Büyükekşi, önümüzdeki aylara ilişkin beklentilerin pariteye göre şekilleneceğini aktardı.
Merkez Bankası'nın faizleri 50 baz puan düşürdüğünü anımsatan Büyükekşi, "Ama aslında düşürmedi. Çünkü ihracatçı ve yatırımcı açısından önemli olan maliyettir. Bunun maliyete herhangi bir etkisi olmadı. Faiz koridorunda herhangi bir düşüş yapmadı. Türkiye'nin makro ekonomik dengelerinin yerinde olmasını arzu ederiz. Ama dünyada petrol fiyatları yarı yarıya düşmüş durumda. Buna bağlı olarak emtia fiyatları da yarı yarıya, üçte bir oranında düştü. Bütün beklentiler hep düşüş yönünde. Yatırımcı ve ihracatçı için maliyetin aşağı çekilmesi amacındayız. Bunun için de bir seferde mi, birkaç seferde mi olur, o konu hakkında birşey söylemek istemiyorum. Çünkü o işin uzmanları bilir ama maliyetler konusunda gerekenin yapılması lazım."
Büyükekşi, Birleşik Metal-İşçileri Sendikası tarafından uygulanan grevin ertelenmesi kararına yönelik başka bir soru üzerine de 98 bin kişinin bir sendikaya bağlı çalıştığını bildirdi.
Bununla ilgili 14-17 Aralık'ta sözleşmenin imzalandığını, ikinci bir sendikanın da imzaladığını anımsatan Büyükekşi, "Üçüncü sendika imzalamıyorsa bu ne demek sizce? Bu, Türkiye'nin üretim ve ihracatına zarar veriyor. Diğer sendikalar imzalamış, onlar da Türkiye'de yaşıyor. Türkiye'nin büyük işkolunda çalışanların yüzde 90'ı imzalamış. Böyle birşey toplamda 20 milyar dolarlık ihracatı etkileyecek. Türkiye'nin ihracatı ve ekonomisi son derece önemli. Türkiye bir ateş çemberinin etrafında; bir tarafta Ukrayna, Irak, Suriye, Mısır, Filistin ve İsrail... Buraların her birinde ayrı bir sorun yaşanıyor. Böyle bir ortamda Türkiye, büyümesini sürdürüyor."
(Bitti)