Betül Soysal Bozdoğan'ın kaleme aldığı "Yeni Türkiye'nin kadınları" kitabının tanıtımı, Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde yapıldı.
Tanıtım kapsamında düzenlenen panelde konuşan Uslu, Türkiye'nin önceden kadınların eğitim ve çalışma haklarının inanç tercihi üzerinden gasbedildiği bir ülke olduğunu söyledi.
Ancak bugün kadınların çalışma ve eğitim hayatında daha çok var olduğunu kaydeden Uslu, "Türkiye olarak kadın eğitiminde çok ileriye gittik. Yeni Türkiye'de artık kadınlar için gerçekten çok daha fazla özgürlük vaat edebiliyoruz. Kadınlar artık politik süreçte de çok daha fazla varolabiliyorlar" dedi.
AK Parti İstanbul Kadın Kolları Başkanı Özlem Zengin Topal da, uzun yıllar televizyonda program yaptığını ifade ederek, "Çarşıya pazara gittiğimde bir kilo domates alabilir miyim?' dediğimde pazarcı sesimi tanırdı. Ama ona rağmen yokmuşuz gibi davranılıyordu. Mesela hiç bizim haber yapıldığımızı veya adımızın telaffuz edildiğini hatırlamıyorum. Hatırlıyorum bir köşe yazarı benimle alakalı bir yazı yazmıştı ve adımı kullanmamıştı. 'Bir kanalda bir başörtülünün sunduğu bir program' şeklindeydi" diye konuştu.
Bu durumun çok iyi bir örnek teşkil ettiğini düşündüğünü aktaran Topal, "Biz Türkiye'de kamuoyunun yeni ortaya koyduğu, yeni görmeye başladığı bir grup insanız" ifadelerini kullandı.
Topal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Artık Türkiye'de bir gazete köşesinde bile adını söylemekten imtina ettiği insanlar bugün Türkiye'nin vazgeçilmez insanları. Bu gün Türkiye'de kadınların önünden geçmeden hiçbir şey yapmak mümkün değil. Reklam yapacaksanız, program yapacaksanız kadınları görecekseniz. Siyaset yapacaksanız, hele iktidar olacaksanız, seçim kazanacaksanız önce kadınları ikna edecekseniz. Türkiye artık böyle bir ülke."
Bu nedenle kadınların gücünü ilerletmesi gerektiğini kaydeden Topal, "Türkiye'yi korkularla yönetmeyen, insanlara, topluma özgürlük vaat eden, özgürce hayal kurmayı, özgürce neyi istiyorsa onu yapmayı, onu giymeyi, onu söylemeyi, kendini ifade etmeyi anlatan bir şey aslında yeni Türkiye" şeklinde konuştu.
Tiyatro sanatçısı Ani İpekkaya da 4 nesil boyunca bu topraklarda yaşayan bir ailenin çocuğu olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
"Ben bu vatanın çocuğuyum. Bu vatana sanat alanında 45 sene hizmet ettim. Bir Ermeni vatandaş olarak kendi adıma pek fazla zorlukla karşılaştığımı söyleyemem. Ama başıma gelmedi diyemem ötekileştirme durumu. Fakat benim dışımda başka Ermenilerin ötekileştirildiğini üzülerek gördüm. Yeni Türkiye'nin bize hoşgörü, anlayış ve sevgi getirmesini diliyorum. Hepimizin eşit olmasını sağlaması için duacıyım. Ötekileştirme kavramı kadar insanı kalbinden yaralayan bir şey yoktur. Biz onu el birliği ile yeneceğiz."
Iraklı Ressam Souadad Al-Sigab Kandemir ise 30 yıldır Türkiye'de yaşadığını anlatarak, "Ben Türkiye'de hiç ayrım görmedim. Yeni Türkiye'de herkes birbirine kenetlenerek bu mücevhere sahip çıkmalı" dedi.
