'Syriza benzeri bir hükümet iş başında olurdu'
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, '2001'de bize dayatılan IMF programları uygulanmış olsaydı, bugün Türkiye'de AK Parti iktidar olmaz, belki Syriza benzeri bir hükümet iş başında olurdu' dedi.
11 Yıl Önce Güncellendi
2015-01-31 15:14:28
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Türkiye'nin birikmiş bütün sorunlarını çözecek, daha iyi yönetilmesini sağlayacak başkanlık sistemi esaslı yeni Anayasa'yı 2015 seçimlerden sonra hep beraber gerçekleştireceğiz" dedi.
Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirilen Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ilerideki örgütlenmesini hızla sürdüren, başta Avrupa olmak üzere dünyada ciddi bir örgütlenme süreci içinde olan TÜMSİAD'a teşekkür etti.
TÜMSİAD'ın başarı öyküsünün Türkiye'nin başarı öyküsüyle paralel gittiğini belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Türkiye geçtiğimiz 12 yılda ekonomik ve siyasi reformlarını sürdürürken, dünyanın dört bir tarafına açılma ve Türkiye'nin dost elini gösterme hamlesini yaparken, iş dünyamızda TÜMSİAD bir yıldız olarak ortaya çıktı ve bu istikamette yoluna devam ediyor. Türkiye'nin ekonomik ve siyasi reform anlamında başarı yaşandıysa, bu gidişata mani olmak isteyen iç ve dış şer odaklarının, Türkiye'yi siyaseten kriz ve kaoslar ortamına dönüştürmek isteyenlerin önünde TÜMSİAD'ın bir büyük engel olarak milli iradenin yanında durduğunu gördük. Her türlü iç ve dış vesayet odaklarıyla ve Türkiye'de devletin kontrolünü ele geçirmeye çalışan paralel örgütlenmelerle mücadele ederken yanımızda TÜMSİAD gibi sağlam dayanağın olduğunu görüyoruz. İnşallah hep beraber içeriden ve dışarıdan bu sürece mani olmak isteyenlere rağmen Türkiye yoluna devam edecektir."
Kurtulmuş, 2015 seçimlerinden sonra siyasi ve ekonomik reformlar alanında Türkiye'nin yarım kalan işlerini kısa sürede tamamlayacağını anlatarak, "Bunların başında Türkiye'nin yeni Anayasa ihtiyacı geliyor. Türkiye'nin birikmiş bütün sorunlarını çözecek, daha iyi yönetilmesini sağlayacak başkanlık sistemi esaslı bir yeni Anayasa'yı 2015 seçimlerden sonra hep beraber gerçekleştireceğiz" diye konuştu.
"Türkiye'yi küresel ölçekte lider yapacak sahici insanlara, yatırımcılara ihtiyacımız var"
Kurtulmuş, 12 Eylül'ün getirdiği antidemokratik yasaları çöpe atarak, Türkiye'yi daha demokratik, milli iradenin bütünüyle hakim olduğu bir ülke haline getireceklerini söyledi.
12 yıl içerisinde bir takım egemenlerin elinde olan milletin iradesinin anahtarını onlardan alarak millete bütünüyle iade etmek için harekete geçtiklerini aktaran Kurtulmuş, "Henüz süreç tamamlanmadı. İnşallah 2015 seçimleriyle birlikte bu milletin iradesinin anahtarını bütünüyle millete devredeceğiz ve millet inşallah beşeri anlamda bu ülkedeki söz sahibi olan tek merci haline gelecektir" diye konuştu.
Kurtulmuş, bu anahtarı devretme töreninde içerideki ve dışarıdaki egemenler, yerli ve yabancı iş birlikçilerinin anahtarı ele geçirmek için köşede beklediğini belirterek, şunları dile getirdi:
"Bunlara fırsat vermeyeceğiz. 2015 sonrasında 2023'e kalmadan Türkiye siyasal reformlarını bütünüyle tamamlamış olacaktır. Türkiye'nin önündeki ikinci önemli mesele ekonomik reformlarını tamamlamaktır. 2001 şartlarında Türkiye'ye verilen ev ödevleri, Dünya Bankası ve IMF vasıtasıyla telkin edilen, emredilen ekonomi programları Türkiye'de uygulanmıyor. IMF'e borçları ödeyerek borç veren bir ülke olmamız Türkiye siyasi tarihinin dönüm noktalarındandır.
Şimdiye kadar yakaladığımız başarılar yeterli değildir. Makro ekonomik göstergelerin bu seviyede olması tek başına yeterli değildir. Şimdi faz değiştirme dönemidir. Faizlerin olabilecek en düşük seviyeye çekilmesi, elini taşın altına koyan yatırımcıların desteklenmesi, milli ve reel ekonominin güçlendirilmesi dönemidir. Türkiye bunu yaparsa 2023 hedeflerine yaklaşacaktır. Bunu yapamazsa maalesef orta gelir tuzağı Türkiye'yi kuşatacak, esir alacaktır. Üretim yapacak, elini taşın altına koyacak, vatansever, milli değerlerine bağlı, Türkiye'yi küresel ölçekte lider yapacak sahici insanlara, yatırımcılara ihtiyacımız var."
2001 yılında Türkiye'ye dışarıdan gelen bazı "beyler" marifetiyle ekonomi programının dayatıldığını vurgulayan Kurtulmuş, "Sayın Kemal Derviş marifetiyle gelen program... Bir takım küresel finans beylerinin adamları Yunanistan, İtalya, İrlanda'da da iş başına getirildi. Küresel faiz çevreleri kurdukları düzen ile bu ülkeleri yönetmeye kalktılar, uzun süre yönettiler. Bugün Syriza vasıtasıyla Yunanistan'da ortaya çıkan durum Yunan halkının verdiği cevaptır. Eğer Türkiye'de Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde AK Parti hükümetleri, sosyal politikayı önceleyen, düşük faizleri hedef alan politikayı izlememiş olsaydı, 2001'de bize dayatılan IMF programları uygulanmış olsaydı bugün Türkiye'de AK Parti iktidar olmaz, belki Syriza benzeri bir hükümet iş başında olurdu" şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, yoksul halkın talepleri sosyal politikalara yardımlar sayesinde sağlandığını, orta direğin güçlendirilmeye çalışıldığını, bundan sonra da aynısını artan şekilde sürdürmek mecburiyetinde olduklarını anlatarak, "2008-2009 krizleri sadece geçici bir küresel finans ya da Avrupa'ya ait bir kriz değildi. Faize dayalı küresel beylerin düzeni çökme noktasına geldi. Türkiye sağlam ekonomik yapıya sahip olduğu için bu ekonomik krizden etkilenmedi" dedi.
Yüksek faiz döneminden düşük faiz dönemine geçilmesi gerektiğini belirten Kurtulmuş, KOBİ'leri desteklemenin ekonominin lokomotif gücü olacağını kaydetti.
Bu arada Genel Kurula, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ve çok sayıda işadamı katıldı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara