Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Kamu Denetçiliği'nden toplumsal olaylara müdahale tedbirleri

Kamu Denetçiliği'nden toplumsal olaylara müdahale tedbirleri

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-02-01 09:28:31

Kamu Denetçiliği'nden toplumsal olaylara müdahale tedbirleri
ESİN IŞIK - Kamu Denetçiliği Kurumu'nun 1 Ocak-31 Aralık 2014 tarihleri arasındaki bir yıllık dönemi kapsayan raporunda, toplumsal olaylara müdahale tedbirlerine yer verildi.

Raporda, kuruma temel hak ve özgürlükler alanında ihlal iddialarını içeren çok sayıda başvurunun iletildiği belirtilerek, şikayetler arasında özellikle toplumsal olaylara müdahaleden kaynaklanan ihlal iddiaları, yaşam hakkı, konut dokunulmazlığı hakkı, seyahat ve yerleşme hakkı, düşünce, vicdan ve inanç özgürlüğü hakkı, mahkum hakları ile bilgi edinme ve dilekçe hakkı alanında vuku bulduğu iddia edilen başvuruların öne çıktığı kaydedildi.

Kamuya açık meydanlarda gerçekleşen ihlallerin ise özellikle toplantı ve gösteri yürüyüşleri sırasında yaşanan olaylar nedeniyle meydana geldiğinin gözlendiği ifade edilen raporda, bu başvurulardan, toplanma ve ifade etme özgürlüklerinin kullanımında ciddi sıkıntıların yaşandığının anlaşıldığına işaret edildi.

Kamu Denetçiliği Kurumu'nun raporunda, toplanma ve ifadeyi açıklama özgürlüğünün kullanımına dair mevzuat hükümleri ve uygulama örneklerinin, uluslararası hukuk kuralları ve uygulamaları ışığında sağduyulu bir şekilde gözden geçirilmesi ve gerekli reform adımlarının atılmasının acil ihtiyaç gösterdiği belirtildi.

- Tedbirler -

Raporda, konunun çözüme kavuşturulmasını teminen, 2013'te yaşanan ve kamuoyunda "Gezi Olayları" olarak bilinen toplumsal gösteriler esnasında yaşanan ihlal iddiaları kapsamında Kamu Denetçiliği Kurumu'nun tavsiye kararı irdelendiğinde alınması gereken tedbirler şöyle sıralandı:

"- Toplumsal olaylara müdahale noktasında, mevzuat hükümlerinin dar anlamda yorumlanmasına dayalı şekilde ve aşırı güvenlik kaygısı ile hareket eden mevcut politikaların gözden geçirilmesi,

- Zor kullanma kararının ve ne tür zor kullanım aracının seçileceği kararının soğukkanlılıkla verilmesini sağlayacak bir mekanizmanın teşkil edilmesi,

- Kolluğun zor kullanım araçlarının, öldürücü ve öldürücü olmayan silahların tanımlamasını sağlayacak şekilde yeniden belirlenmesi,

- Göz yaşartıcı gaz gibi kimyasal içerikli müdahale araçları kullanılarak müdahalede bulunulan toplumsal olaylarda, yaralananlara tıbbi yardım mekanizmasının daha kurumsal hale getirilmesi,

- Müdahale esnasında, tüm kolluk personelinin, kolayca kimlik tespiti yapılabilecek durumda olmalarının temin edilmesi,

- Müdahale araç ve gereçlerinin, zor kullanma biçimi ile beraber ayrıntılı olarak kaydedilmesi, özellikle göz yaşartıcı gaz gibi kimyasal içerikli müdahale araçlarının kullanım miktarlarının da kaydedildiği, münhasıran toplumsal olaylara müdahale vakaları için özel bir tutanak ve raporlama sisteminin geliştirilmesi,

- Genel olarak kanun uygulayıcıların özel olarak ise toplumsal olaylarda görev alan personelin hizmet öncesi ve hizmet içi eğitim müfredatının ve sisteminin günümüz toplumsal gelişmeleri ışığında köklü bir şekilde yenilenmesi,

- Müdahale araçlarını yalnızca eğitim almış ve sertifikalandırılmış personelin kullanabilmesinin sağlanması,

- Toplumsal olaylara müdahalede görevli polis memurları ve polis amirleri ile mülki amirlerin, 'toplumsal katmanlar ile iletişim, kitle psikolojisi, müzakere anlayışı ve ikna gücü' konularında 'bilinç artırımı eğitimlerine' tabi tutulmaları,

- Olaylara müdahale sürecindeki tüm işlemlerin, ilgili mevzuata aykırı şekilde yürütülmesinden kaynaklanan hak ihlallerinin önüne geçilmesi amacı ile etkili soruşturma ve etkin hak arama yollarının güçlendirilmesi,

- Toplumsal olaylara müdahalede görevli kolluk personelinin sosyal ve ekonomik haklarının, yeterli dinlenme süresi başta çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve psikolojik destek sağlanması konusunda adım atılması,

- Etkin bir sosyal medya, kitle psikolojisi ve algı yönetimi konusunda politika benimsenmesi gerekmektedir."

Haber Ara