İpekçi'nin Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki kabri başında düzenlenen anma töreni Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlarken, İpekçi için dua edildi.
Dua sonrası konuşan Abdi İpekçi'nin kızı Nükhet İpekçi, geçen 35 yılda resmi belirsizlik, örtbas etme, cezasızlık olduğunu belirterek, bu bilinmezliklerin önlerinde bir çığ gibi katlana katlana çoğaldığını söyledi.
İkinci 35 yılda şu anda anma töreninde bulunanların birçoğunun olmayacağını dile getiren İpekçi, babasının akranlarının birer birer kendilerini terk ettiğini kaydederek, bu ilk 35 yılda her zaman desteklerini esirgemeyen Milliyet ailesine, babasının Galatasaray Lisesi'nden arkadaşlarına ve kendisini destekleyen herkese teşekkür etti.
İpekçi, "İkinci yarının hepimiz için daha farklı olmasını umuyorum" dedi.
Abdi İpekçi'nin yakın arkadaşı Mustafa Eröz de İpekçi ile 25 yıl birlikte çalışma şansına sahip olduğunu, Milliyet Gazetesi'ne 38 yıl emek verdiğini anlatarak, İpekçi'nin vizyon sahibi bir yönetici, güvenilir, mütevazi ve dürüst bir karaktere sahip olduğunu dile getirdi.
Eröz, İpekçi'nin dahi insanlar gibi az konuşup çok dinlediğini, sabırlı kişiliğiyle birlikte çalıştığı kişilere değerli olduğunu hissettirdiğini belirterek, İpekçi ile anılarını anlattı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş, gazeteciliğin etik bir şekilde yapılması için mücadele eden Abdi İpekçi gibi gazetecilerin cinayetlerinin azmettiricilerin ortaya çıkarılamamasının, Hrant Dink başta olmak üzere birçok gazeteci cinayetini de cesaretlendirdiğini söyledi.
Güneş, "İktidarı, muhalefeti aradan çok uzun bir zaman geçse bile bu konuları açığa çıkarma konusunda daha cesaretli ve dirayetli olmaya davet ediyoruz" dedi.
- "Türk basınını evrensel gazetecilik ilkelerine taşıdı"
Gazeteci Fikret Bila da İpekçi'nin kendileri için sadece basın şehidi değil aynı zamanda demokrasi şehidi olduğunu ifade ederek, İpekçi'nin Türk basının evrensel gazetecilik ilkelerini taşıdığını aktardı.
"Abdi İpekçi, objektif gazeteciliği, doğru haberciliği, özgür yorumculuğuyla uluslararası düzeyde gazeteciliğin nasıl yapılması gerektiğini Türk basınına öğretmiş bir öğretmendir" diyen Bila, ondan devraldıkları gazetecilik anlayışı sürdürmeye ve kendilerinden sonraki kuşaklara aktarmaya çalıştıklarını söyledi.
Bila, İpekçi'yi özlediklerini ancak onun sağlam temeller üzerinde yükselttiği Milliyet'in, karşılaştığı bütün badirelere rağmen her zaman prestijli gazeteler arasında yer aldığını sözlerine ekledi.
- "Onun döneminde Milliyet'te yalan haber çıkması olanaksızdı"
Gazeteci Tufan Türenç de kendisini Milliyet Gazetesi'ne stajyer muhabir olarak İpekçi'nin aldığını, o ölünceye kadar da birlikte çalıştıklarını anlattı.
Türenç, İpekçi'nin çok önemli bir gazeteci olduğunu kaydederek, "Koyduğu ilkelerle, uyguladığı sistemle, gazetecilik etik ve ahlakına, kurallarına titizlikle ödün vermeden uyan bir gazeteciydi. Onun döneminde Milliyet'te yalan haber çıkması olanaksızdı. Çünkü yalan haberi çıkanla bir daha çalışmazdı. Haberlerde mutlaka bütün tarafların görüşlerinin olmasını isterdi. Bir grevde işçilerin yanı sıra işverenin görüşünün de yazılmasını isterdi" diye konuştu.
İpekçi'nin son derece saygılı ve saygın bir insan olduğunu belirten Türenç, şöyle devam etti:
"Abdi Bey çok politikacı, iş adamı tanırdı ama özel hayatında hiçbiri ile arkadaşlık yapmazdı. Öyle yemeğe gidilsin, seyahat edilsin gibi şeyleri yoktu. Özel hayatında sadece kendi arkadaşları vardı. Bize de 'Eğer öyle yaparsanız bu durum yapacağınız haberlere yansır, duygusal davranmak zorunda kalırsınız. Dost olun, iyi ilişkiler kurun ama özel hayatınızı onlarla paylaşmayın' derdi."
TGC ile Milliyet gazetesinden gelenlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda çelengin gönderildiği anma törenine, İpekçi'nin sevenleri, yakınları ve çalışma arkadaşları katıldı.