Küçük yaşta anne ve babasının konuşmalarını kavrayabilmek adına öğrenmeye çalıştığı işaret dilini aldığı eğitim sonrasında kendisine meslek edinen Çolak, kariyerinde yakaladığı başarıyı şu sıralar dünyadaki işitme engellilerinin sesi olmak adına verdiği uluslararası işaret dili eğitimleriyle daha ileri noktalara taşımaya çalışıyor.
Çocukluk yıllarına uzanan işaret dili serüvenini AA muhabirine değerlendiren Çolak, anne ve babasının kendisini duymadığını çocuk yaşta fark ettiğini ve bu durumun zorluklarını uzun süre yaşadığını söyledi.
İşaret dilinin kendisi için önemine değinen Çolak, yaşadıklarını şöyle dile getirdi:
"Ailemin beni duymadığını fark ettiğimde daha çok küçüktüm. Onlarla dokunarak iletişim kurmaya çalışıyordum. O yaşlarda sürekli anne ve babamı izlerdim. Daha sonra onları durdurup işaretle onlara sorular sormaya başladım. Onlar da bana işaret diliyle cevap veriyor kendi iletişimlerine devam ediyordu. Anlaşabiliyorduk ama yeterli değildi. Bu nedenle eğitimimi işaret diline yönelik aldım ve her geçen gün kendimi geliştirdim. Şu an Doğu Karadeniz'in milli eğitim bünyesinde işaret dili eğitimi veren tek tercümanıyım."
- "Hayatımdaki başarının emektarı anne ve babamdır"
Çolak, hayatına yön veren güzel örneklerin başında anne ve babasının geldiğini ifade ederek, "Ailem işitme engelli olmasına rağmen engellerini bana ve kardeşlerime hiç bir zaman yansıtmadılar. Annem çok yetenekli, babam da çok aktif bir insan olduğu için birbirlerini çok güzel tamamlıyorlar. Mükemmel bir aileye sahibim, zor ama güzel bir çocukluk geçirdim. O nedenle de hayatımdaki başarının emektarı olarak anne ve babamı görüyorum. Onların sayesinde işaret dilini öğrendim ve kendimi geliştirdim. İşaret dili anne ve babamdan bana kalan altın bilezik oldu" diye konuştu.
İşitme engellilere öncü olmaktan mutluluk duyduğunu da dile getiren Çolak, "Özellikle ailemle iyi iletişim kurmayı amaçlarken bugün baktığımda dünyadaki işitme engellilerin sesi konumundayım. Bu çok güzel bir duygu. İşitme engellilerin sesi, dili ve kulağı olmaktan çok mutluyum" dedi.
- "Uluslararası işaret dilini geliştirmeyi istiyoruz"
Çolak, işaret dili eğitiminin yaygınlaştırılması amacıyla çalıştığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"İşitme engelli bireylerle olan iletişimsizlik sorununun ortadan kalkması için özellikle bir dönem Türk işaret dili eğitimine önem verdim. Şimdi ise uluslararası işaret dili eğitimi vermeye başladım. Samsun'da 2017 yılında düzenlenecek Dünya İşitme Engelli Olimpiyatları'na yurtdışından pek çok misafirimiz gelecek. Bu sayı 10 bin kişiyi aşacak ve o nedenle de kullanacağımız ortak dil olan uluslararası işaret dilini geliştirmek amacındayım."
Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da daha önce görev yaptığını ve uluslararası işaret dili eğitimini tamamladığının altını çizen Çolak, "Türkiye, 5 yıl sonra ortak dil olarak uluslararası işaret dilini kullanmaya başlayacak. İşaret dilini bu noktada olabildiğince geniş kitlelere yaymalıyız çünkü 5 yıl sonra bu dil dünya dili olarak kabul edilecek. Ben buna inanıyorum. Eğitimleri de bu yönde sürdürüyoruz" şeklinde konuştu.
Çolak, işaret dilini dünyaya duyurmak için çeşitli aktiviteler yaptıklarına da dikkat çekerek, işaret diline karşı herkesin duyarlı olması gerektiğini sözlerine ekledi.