Oturuma başkanlık eden Liberal Demokrat Partili Lord Steel, İsrail'in Hamas'la müzakere etmesi gerektiğini belirterek, "İsrail'in sürekli füze tehdidi altında yaşaması kabul edilemez ancak buna verilen 2009 ve 2014 Gazze saldırıları tepkisi, kesinlikle haklı bir tepki değildir" dedi.
Söz alan Lord Cope da "İsrail'in Filistin topraklarını zorla ele geçirdiğini" kaydederek, "Birleşik Krallık'ın Filistin'i devlet olarak tanıma zamanı geldiğine inanıyorum" dedi. Ancak bazı Lordlar, Ortadoğu'da bir barış anlaşmasına varılmadan Filistin'i tanımanın doğru olmayacağını savundu.
Lord Pannick, "İngiltere'nin Filistin'i tanımamasının haklı bir gerekçesi bulunduğunu" savunarak, "Bu dönemde Filistin'i tanımak bir barış anlaşmasına varılmasını zorlaştıracaktır çünkü her iki tarafın da bu süreçte fedakarlıklarda bulunması gerekiyor" diye konuştu.
İngiliz hükümetinin Gazze politikasından dolayı geçen yıl İnanç ve Toplumlardan Sorumlu Bakanlık görevinden istifa eden Barones Sayeeda Warsi ise "İki devletli çözümün mümkün olmayacağını gören Filistinliler çaresizlikten savaşmak zorunda kaldı. Çünkü var olmak istiyorlar. Bu çaresizliği anlamak hiç de zor değil" ifadesini kullandı.
KKTC kökenli Barones Meral Ece de geçen yaz tanıştığı Filistinli bir gencin aktardığı bir olaydan bahsederek, "Filistinli genç bana Ramallah'ta evine yürüyen bir futbolcunun, İsrailli keskin bir nişancı tarafından bacaklarından vurulduğunu anlattı. Trajik bir olay. Bu kişi bir daha asla futbol oynayamayacak, içi nefret dolacak. İngiltere Filistin halkına sırtını dönemez. İngiltere'nin İsrail ve Filistin halkıyla sadece tarihi bir bağı değil, bu halklara yönelik manevi bir sorumluluğu vardır" diye konuştu. Barones Ece, konuşmasında İngiliz hükümetinin Filistin'i tanıması çağrısında bulundu.
İngiliz Parlamentosu'nun alt kanadı Avam Kamarası geçen yıl ekim ayında Filistin'in tanınmasına ilişkin önergeyi kabul etmişti. 274 milletvekili, İngiliz hükümetinin Filistin'i tanıması gerektiği yönünde oy kullanmıştı. Ancak devletleri parlamentolar değil, hükümetler tanıyor.
İngiliz hükümeti, "Filistin devletinin tanınabileceğini ancak bunun iki devletli bir çözümü sağlayan müzakerelerin parçası olması gerektiğini" belirtiyor. Dolayısıyla İngiltere'nin Ortadoğu politikasının olası bir anlaşmaya kadar değişmesi beklenmiyor. İngiltere, geçen ay Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde yapılan Filistin tasarısı oylamasında "gerekli müzakereler yapılmadığı" gerekçesiyle çekimser kalmıştı.
