Merkezi Hollanda'nın Lahey kentinde bulunan UCM'ye İHH adına itiraz başvurusunu sunan Ramazan Arıtürk, Gülden Sönmez, Burak Turan, Cihat Gökdemir, Geoffrey Nice, Rodney Dixon ve Hakan Camuz'dan oluşan hukuk ekibi, saldırıda rolü bulunan İsrailli yetkililerin uluslararası hukuk karşısına çıkmasını istediklerini dile getirdi.
Ramazan Arıtürk, avukatlar adına yaptığı açıklamada, UCM savcılığı tarafından verilen kararda yazılan esaslar dikkate alındığında İsrail'in Mavi Marmara gemisine yaptığı saldırının mahkemenin yetki alanına girdiğine inandıklarını belirterek, itirazlarının mahkemenin ön bürosu tarafından inceleceğini söyledi.
UCM savcısının aldığı "soruşturmaya gerek olmadığına ilişkin kararın" ön büro mahkemesi tarafından kaldırılarak, dava açılması beklentisi içinde olduklarına işaret eden Arıtürk, itirazlarına ilişkin sonucun büyük ihtimalle bu yıl içinde belli olacağını ifade etti.
Arıtürk, Mavi Marmara gemisine yapılan saldırının UCM savcısı tarafından bile uluslararası hukuka aykırı, gaddarca ve hak ihlali olarak değerlendirildiğine değinerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Ancak burada yeterince ağırlık oluşmadığı, yani çok az kişinin öldürüldüğü ifade ediliyor. UCM'nin kendi kararları, özellikle Sudan kararı var. Sadece 11 kişinin ölümüyle medyana gelen bir olay sebebiyle Sudan devlet başkanını yargılama kararı almıştır. Oysaki Mavi Marmara'da 700'den fazla yolcusu olan, 50'den fazla ağır yaralı olan ve 10 kişinin öldüğü bir davadan bahsediyoruz. Sudan davasıyla Mavi Marmara davasını mukayese ettiğimiz zaman Mavi Marmara'nın Sudan davasından daha ağır sonuçlar doğurduğu ortadayken, sayın savcı tarafından dava açılmamasını açıkçası hukuka aykırı görüyoruz."
Arıtürk, Filistin'in UCM'ye taraf olma başvurusunun mahkemeye yaptıkları itirazda etkisi olup olmadığına ilişkin bir soruya ise şöyle cevap verdi:
"İsrail tarafından uluslararası sularda yapılan saldırı aslında Filistin ve Gazze'ye yapılan saldırının bir parçası olmasına karşılık, bu olay (itiraz başvurusu) tek başına bağımsızdır ve tamamen kendi inisiyatifimizdir. Ancak Filistin'in UCM'ye taraf olması ve sözleşmeyi imzalaması elbette yapmış olduğumuz başvuruyu destekler mahiyette olduğunu söylemek istiyoruz."
UCM savcısı, geçen kasımda davayla ilgili yaptığı açıklamada, Mavi Marmara saldırısında İsrail'in savaş suçu işlediğini ama olayın yoğunluk açısından UCM'de görülmeye yeterli olmadığını bildirmişti.
Abluka altındaki Gazze'ye yardım malzemesi götüren Mavi Marmara gemisi, 2010 yılında uluslararası sularda İsrail askerlerinin saldırısına maruz kalmış ve müdahale sonunda 10 kişi yaşamını yitirmiş, çok sayıda kişi de yaralanmıştı. İHH ile mağdur aileler, olaydan sonra UCM'ye yaptıkları suç duyurusunda, saldırıda rolleri olan İsrailli yetkililerin yargılanmasını istemişti. Türkiye ve İsrail'in taraf olmadığı UCM, Mavi Marmara gemisi kendilerine üye Komor Adaları'nda kayıtlı olduğu için başvuruyu kabul etmişti.