Hamzaçebi, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ekonomiyle ilgili açıkladığı yeni dönüşüm programının içinde herhangi bir şey bulunmadığını savunarak, "Programın tek olumlu yanı, bir cumhuriyet binası olan tarihi Ankara Palas'ta açıklanmış olmasıdır" diye konuştu.
Söz konusu programı "ömrü sabun köpüğü kadar sürecek" şeklinde değerlendiren Hamzaçebi, iktidarın bugüne kadar açıkladığı ekonomi programlarında akılda kalan hiçbir şeyin bulunmadığını iddia etti.
Davutoğlu'nun, programın uygulanmasını takip edeceklerini açıkladığını anımsatan Hamzaçebi, şöyle devam etti:
"Öncelikle, 13 yıl önce kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi Hükümeti'nin kamuoyuna verdiği taahhütlerin sonucunu açıklasınlar.
Dönemin acil eylem planında, elektrik faturalarındaki TRT payının 3 ay içinde kaldırılacağı belirtilmişti. Halen yüzde 2 oranındaki TRT payı alınmaya devam ediliyor.
Elektrik kayıp ve kaçakların azaltılması için 12 ay içinde gerekli her türlü önlemin alınacağı açıklanmıştı. 12 yıl geçti hala kayıp ve kaçak devam ediyor, millet sokaklarda.
Bir daha lojman almayacaklarını söylemişlerdi. 2002'den 2014 yılına kadar kamuda lojman sayısı 10 bin arttı. Kamuya otomobil almayacaklarını söylemişlerdi, sayı 10 bin arttı.
İlginç şeyler söyledi. Birincisi parayı bastırana imar dönemi... Kim parayı verirse istediği imarı çıkaracak. Sayın Başbakan daha önce, artık dikey değil yatay şehirler ve yaşanabilir çevre olacağını söylemişti. Şimdi, 'parayı bastıran imarı alacak' diyor.
Sayın Başbakan'ın verdiği sözün hiçbir inandırıcılığı yoktur, Sayın Başbakan samimi değildir. İmar konusunda kendi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na hakim olsun. Ama hakim olacak gücü var mı yok mu bilmiyorum."
-"Ekonominin 7 yıldır patinaj yapıyor"
Programda, mevcut esnek çalışma sisteminin gözden geçirileceğinin açıklandığını anımsatan Hamzaçebi, "Sayın Davutoğlu, bu, ne yardan ne serden vazgeçememektir. Kamudaki taşeron işçileri kadroya alacak mısınız almayacak mısınız? CHP, kamudaki tüm taşeron işçileri kadroya alma sözünü vermiştir" diye konuştu. Hamzaçebi, bu açıklamanın, sorunu zamana yayan bir anlayışı gösterdiğini ileri sürdü.
İşsizlik sigortasına değinen Hamzaçebi, bu kapsamda elde edilen 90 milyar lira varlığın yalnızca 8,4 milyar lirasının işsizlere ödendiğini söyledi. Hamzaçebi, partisinin, işsizlik sigortasından yararlanma koşullarını kolaylaştıracağını, seçim programlarında bu konunun bulunduğunu ifade etti.
Kadın erkek fırsat eşitliği bilincini artıracak etkinlik yapılacağının da açıklandığını belirten Hamzaçebi, iktidar partisini bu konuda da samimi bulmadıklarını, çünkü "kadının yeri çalışma hayatı değil evidir" anlayışının hakim olduğunu önü sürdü. Hamzaçebi, bu eşitliği sağlayacak partinin de CHP olduğunu söyledi.
Hamzaçebi ayrıca, Türkiye'nin AK Parti hükümetleri döneminde teknoloji yoğun ürünlerin üretiminde ve ihracatında kötüye gittiğini ileri sürdü. Ekonominin 7 yıldır patinaj yaptığını ifade eden Hamzaçebi, bu patinajın, 'istikrar' diye millete yutturulmaya çalışıldığını iddia etti.
-"Türkiye'yi diktatörlüğe taşıyacak bir model bu"
Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın, başkanlık sistemi üzerinde çalışma yürüttüklerini söylediğini kaydeden Hamzaçebi, şunları ifade etti:
"Hemen Adalet ve Kalkınma Partisi Sözcüsü Sayın Beşir Atalay da 'başkanlık sistemi seçim beyannamemizin özünü oluşturacaktır' diyor. Sayın Davutoğlu'na sormak lazım; saray diyor ki 'biz 2015'teki seçimi başkanlık sistemi seçimi olarak alıyoruz.' Recep Tayyip Erdoğan, tarafsızlığını bir kenara atarak meydan meydan dolaşıp başkanlık sistemine oy isteyecek, hemen Adalet ve Kalkınma Partisi Sözcüsü de 'evet başkanlık sistemi bizim seçim beyannamemizin özünü oluşturacaktır' diyor. Sayın Davutoğlu, siz meydanlarda ne için oy isteyeceksiniz? Herhalde kendinize oy istemeyeceksiniz. Sayın Erdoğan'ın başkanlık sistemi için oy isteyeceksiniz. Bu açıklamayla Sayın Davutoğlu'nun kukla olduğu ortaya çıkmıştır.
İstenilen başkanlık sistemi şu: Sayın Burhan Kuzu, Amerika'daki başkanlık sistemini örnek almayacakları konusunda güzel bir cümle söylemişti: 'Zavallı Obama...' Başkanlık sisteminin en iyi uygulandığı yer ABD'dir. Ama Obama'nın yetkileri bizimkini kesmiyor. Obama'nın kongreyi feshetme yetkisi yoktur, ama Erdoğan TBMM'yi feshetme yetkisini istiyor. Erdoğan'a mahsus, Türkiye'yi diktatörlüğe taşıyacak bir model bu.
Onların tasarladığı modele göre, Cumhurbaşkanı, başkanlık kararnameleri ile ülkeyi yönetecek. Bu hiçbir başkanlık sisteminde yoktur. 1982 Anayasası'ndaki cumhurbaşkanlığı Kenan Evren'e özeldi, şimdi Erdoğan, kendisine özel bir cumhurbaşkanlığı istiyor. Bunun adı diktatörlük."
Hamzaçebi, bir üniversitenin 2014 yılında yaptığı anketin sonuçlarına göre, parlamenter sistemi savunanların oranının yüzde 79.3 seviyesinde olduğunu belirtti.
-"Sadece 5 yıllık ara verilmiş olacak"
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hamzaçebi, AK Parti İstanbul Milletvekili İsmet Uçma'nın, kadına yönelik şiddetin önlenmesinde 'mahalle etkin olsun' önerisini değerlendirdi. Hamzaçebi, "Demokrasimiz adına, kadınlarımız adına, insanımız adına üzüntü verici açıklamalar bunlar. Recep Tayyip Erdoğan bir dönem esnafa polislik görevi vermişti. Aynı anlayışın buradaki yansımasıdır bu. Mahallenin namusunu mahalleli koruyacak, bu namusa el uzatan, dil uzatan biri varsa onu mahalleli cezalandıracak. Bu tam bir linç kültürü. Sayın Uçma'nın özür dilemesini bekliyorum" diye konuştu.
Akif Hamzaçebi, iktidar partisi milletvekilleri, bakanları, onların çocukları ve yakınları için işe girişlerde sınav olmadığını ileri sürerek, sınavın gariban Anadolu çocukları için geçerli olduğunu savundu.
Hamzaçebi, TBMM'de "Çevre Dostu Meclis" projesi kapsamında bloknot haline getirilen kullanılmış kağıtların arasında Meclis Soruşturma Komisyonu raporunun da yer almasına ilişkin soru üzerine, "Benim bloknotumda tape yok. Grup Müdürümüze söyledim, 'ben de tapeli olanlardan istiyorum' diye. Sayın Cemil Çiçek'in bugüne kadar yaptığı en başarılı uygulama, bu konuda kendisini kutlarım. Gerçekten çevreci bir yaklaşım. Öte yandan da güzel bir sözümüz var, 'Allah'ın sopası yok.' Bunları sakladılar, sonuçta herkesin eline geçti" değerlendirmesinde bulundu.
Akif Hamzaçebi, Cumhurbaşkanlığı Forsu'nun kaldırılmasına ilişkin soruya da şu yanıtı verdi:
"Çankaya Köşkü, cumhuriyetin sembolüdür. O istediği kadar o forsu oradan kaldırsın götürsün. Bizim için Cumhurbaşkanlığı Köşkü orasıdır. Türkiye, Erdoğan'dan sonra tekrar Cumhurbaşkanlığı'nı Çankaya Köşkü'ne taşıyacaktır. Sadece 5 yıllık ara verilmiş olacak. Onlar cumhuriyete reklam arası olarak bakıyorlar. Biz Çankaya Köşkü'ne 5 yıllık bir ara verildiğini düşünüyoruz. Türkiye tekrar gerçek cumhurbaşkanına Çankaya Köşkü'ne kavuşacaktır."
