Bursa'daki gezilerine CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ve bazı partilileriyle sabaha karşı başlayan Kılıçdaroğlu, Yıldırım ilçesi Yeşilyayla Mahallesi'nde esnaf ziyaretlerinde bulundu.
Daha sonra Arabayatağı İstasyonu'nda hafif raylı sistem (BursaRay) aracına binerek Şirinevler İstasyonu'na kadar giden Kılıçdaroğlu, vatandaşlarla sohbet etti. Yıldırım ilçesi Hacivat Mahallesi'nde inşaat işçisi Mehmet Somuncu ve ailesini evinde ziyaret eden Kılıçdaroğlu, Oto Sanayi Sitesi'ndeki (Otosansit) Kamyon Garajı'nda bir kahvehanede kamyoncularla görüştü.
Kılıçdaroğlu, kahvehanede bir gazetecinin, "Sabah erken saatlerden itibaren ziyaretlerde bulundunuz. Nasıl bir izlenim elde ettiniz?" sorusu üzerine, kendisinin izlenimlerinden ziyade vatandaşların gözlemlerinin önemli olduğunu söyledi.
Kamyoncuların sorunlarını dinlediğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Bir bakın kamyoncu esnafa, hepsi dertli. Dünyanın cezasını kesmişler, vergi ödüyorlar ve ödedikleri vergilerin de kendilerine dönmesini istiyorlar. Haksızlıklara uğradıklarını söylüyorlar. Haksızlıklarla muhatap olduklarını söylüyorlar. Biz de siyasetçi olarak dinliyoruz. Haklı olarak da şunu söylüyorlar; 'Sorunlarımızı kim dile getirecek?' Vatandaşların sorunlarını dinlemek, artı onların sorunlarını parlamentoda dile getirmek bizim görevimiz. Şunu açıklıkla söyleyeyim; bu kadar fazla dert sahibi olduklarını şahsen bilmiyordum, ilk sefer öğreniyorum. Daha önce Gebze'ye gitmiştim. Orada da onların bir yeri var. O zaman bu kadar dert yoktu. İki yıl sonra geldim buraya, öyle görüyorum ki dertleri daha da büyümüş. 'Kamyoncunun sahibi yok' diye bir şey söylediler. Herkesin sahibi var arkadaşlar. Sahibi yok derken şunu kastediyorum, bizim görevimiz, seçilenler olarak sorunu olan her vatandaşa, mesleğe yardımcı olmak, onun sorununu dile getirmek. Sorunlarını yeteri kadar belki dinlemedik. Şimdi bakın, petrol fiyatları yüzde 60 düştü, bizde mazot düşmedi. K1 belgesinden şikayet var. Eskiden beri şikayet vardı. Şimdi öğreniyoruz ki işte yeni cezalar yazılıyor ve bu cezalar az buz cezalar değil."
- "Siyaset, halka hizmet etme sanatıdır"
Kılıçdaroğlu, Türkiye ekonomisinde ciddi bir durgunluk olduğunu, kamyoncuların borçlarını ödemek için beklediğini savundu.
Siyaset kurumunun görevlerine değinen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Siyasetin görevi şudur; siyaset halka hizmet aracıdır, zenginleşme aracı değildir. Türkiye'de siyaset, maalesef üzülerek söylüyorum, zenginleşme aracı olarak kullanılıyor. Siyasete bulaşanlar ya da siyasete giren insanlar hep zenginleşti, köşeyi döndü. Kendisi, çoluğu çocuğu, yengesi, akrabası, dayısı, herkes köşeyi döndü. Damadından tutun nereye kadar. Bu tabloyu değiştirmek zorundayız. Bu tabloya bakın, halktan yana, esnaf için, kamyoncu esnafı için, taksi şoförü için, siz sanıyorsunuz ki sadece bizim derdimiz var. Manisa'ya gidin. Geçen sene üzüme verilen 5 lira, bu sene verilen fiyat 2,5 lira. Ne ucuzladı da 2,5 liraya veriliyor. Narenciyeciye gidin, dalda kaldı narenciyeler. 25 kuruşa alıcı yok. Gidin markete 4,5 lira. Yani 25 kuruşa alıcı yok, markette 4,5 lira. Türkiye'de nereye dokunursanız orada dert var. Yani bir dert varsa sorumlusu kim?"
Bir kamyoncunun, "Sorumlusu devlet" demesinin ardından Kılıçdaroğlu, "Hayır efendim, niye devlet olsun. Devlet biziz, devlet Merkez Bankasıdır, devlet Maliye Bakanlığıdır. Ülkeyi kim yönetir? Siyasi parti, hükümet yönetir. O zaman sorumlu kimdir? Hükümettir" ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, bir esnafın, "Siyaset nedir Sayın Başkanım?" sorusuna ise "Siyaset, halka hizmet etme sanatıdır" yanıtını verdi.