Dövüş sporlarının felsefeleri, düşünsel aşamaları ve etik değerlerini anlatan milli karateci Erkan, mental boyutun önemli olduğunu ve her zaman olumlu düşündüğünü belirtti.
Yenilme ihtimalini aklına getirmediğini kaydeden Erkan, "Her gece uykudan önce en az 2 dakika gözlerimi kapayarak odaklanıyorum. Rakiplerimi yendiğimi ve kürsüye çıktığımı düşünüyorum. Bu düşünsel boyutu hiçbir sporcunun atlamaması gerektiğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Genç sporcu, aldığı darbelerden canının yandığını ama oyun içinde her şeyin olağan olduğunu dile getirerek, rakibe karşı davranışlara dikkat edilmesi gerektiğini anlattı.
- "Darbe aldığım anlar, motivasyonumu ön planda tutuyorum"
Milli boksör Adem Kılıçcı ise organizasyonlar öncesi her zaman stres yaşadığını ama bunu aşmak için ekstra bir çalışma yapmadığını söyledi.
Olimpik bir branş olarak boks sporunun sanıldığı gibi sert bir kavga gibi olmadığını ve darbe alındığında motivasyonun ön planda tutulduğunu dile getiren Kılıçcı, "Omuzlarımda aşırı baskı ve yük hissetmek, bir süre sonra beni o yükü kaldıramayacağım bir duruma getirebilir. Bu nedenle ülkemi temsil etmenin onuruyla ve mutluluğuyla ringe çıkıyorum. Rakiplerime karşı galibiyet arzusuyla mücadele ediyorum" diye konuştu.
- "Olumsuz düşünce, sportif anlamda da olumsuzluk getirir"
Milli judocu Hasan Vanlıoğlu ise yoğunlaşma sürecinde önemli organizasyonlara yıllar önce çalışmaya başladıklarını ve hazırlıklarının büyük bir bölümünün konsantre aşaması olduğuna dikkati çekti.
Günlük yaşantısından ödün vererek spor hayatını sürdürdüğünü ifade eden Vanlıoğlu, "Beni olumsuz etkileyebilecek her duruma kulaklarımı kapıyorum. Çünkü herhangi bir olumsuz süreç, sportif anlamda başarılarımı da olumsuz etkileyecektir" dedi.
-Uzman görüşü
Uzman spor psikoloğu Beren Kayrak, fiziksel hazırlığın yanı sıra sporcuların başarı elde etmesinde zihinsel hazırlığın da önemli olduğunu ifade etti.
Sporcuların en doğru zihinsel süreçleri uygulamadıkları durumlarda motivasyon sorunu yaşayabileceğini belirten Kayrak, "Spor psikolojisi desteğiyle zihinsel süreçlerini keşfetmiş olan sporcular, negatif algılanabilecek durumlarda bile kendi kendini motive ettikleri görülüyor" diye konuştu.
Dövüş sporunun ciddi bir konsantrasyon gerektirdiğini anlatan Kayrak, şunları kaydetti:
"Karate, judo, boks gibi branşlarda sporcular, beden ile zihin arasındaki bağı keşfedip, zihinlerini maksimum performans sergileyebildikleri durumlara odaklamaya çalışmalıdırlar. Örneğin, bir sporcu öfkelendiği zaman iyi performans sergilediğinin farkındaysa, bu öfkeyi kontrollü bir şekilde lehine kullanabilir."