Savcı Viviana Fein tarafından hazırlanan belgeler, Nisman ile çalışan bilişim uzmanı Lagomarsino'nun, Nisman'a yasal olmayan yollarla silah verme suçundan 6 yıl hapis cezasına çarptırılabileceğini gösteriyor.
Lagomarsino'nun verdiği silahın, Nisman'ın ölümüne neden olan silah olabileceği düşünülüyor.
Lagomarsino, ifadesinde, Nisman'ın hayatının tehlikede olduğunu düşündüğünden kendisinden silah istediğini söyledi.
Arjantin Devlet Başkanı Fernandez de Kirchner, Nisman'ın intihar etmiş olabileceğini açıklamış, daha sonra ölümünün intihar olmadığı konusunda ikna olduğunu ve bir tuzağın parçası olarak öldürülmüş olabileceğini belirtmişti.
Devlet Başkan Yardımcısı Amado Boudou da savcının ölümü üzerine ortaya atılan suçlamaların, muhalefetin ekim ayında yapılacak devlet başkanlığı seçimleri öncesinde hükümeti zayıflatma taktiğinin parçası olduğunu ifade etti.
Soruşturma kapsamında ortaya çıkan son bilgiler ise savcının evinin bulunduğu apartmanın servis kapısının açık olduğu ve havalandırma borusundan birilerinin içeri girdiği spekülasyonlarının yayılmasına neden oldu.
İlk belirlemelere göre intihar ettiği düşünülen Nisman'ın, başkent Buenos Aires'teki evinin kapısını açan çilingir, mutfaktaki servis kapısının da açık olduğunu bildirdi.
Ülkede 1994'te 85 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısını araştırması için atanan ve devlet başkanını İran ile gizlice anlaşmaya varmakla suçlayan Nisman'ın, salı günü parlamentoda yapılacak kapalı oturumda Devlet Başkanı Cristina Fernandez de Kirchner ve Dışişleri Bakanı Hector Timerman'ın adlarının geçtiği soruşturmayla ilgili bilgi vermesi bekleniyordu.
Nisman, Devlet Başkanı Kirchner'i, Dışişleri Bakanı Timerman'ı ve diğer bazı yetkilileri, Tahran ile ticari ilişkilerin zarar görmemesi için 18 Temmuz 1994'te Arjantin-İsrail Derneği'ne (AMIA) düzenlenen 85 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırıda İran ile bağlantıları örtbas etmeye çalışmakla suçluyordu.
Savcı Nisman, Fernandez'in Tahran'a sığır eti ve bakliyat satıp karşılığında petrol ve doğal gaz almak için İranlı zanlılar hakkında Interpol tarafından çıkarılan tutuklama emrinin kaldırılması girişiminde bulunduğunu ileri sürmüştü. Söz konusu iddiaları dile getirdiğinde hükümet kanadından eleştiri alan Nisman, ölmekten korkmadığını açıklamıştı.
