Çiçek, resmi davetli olarak bulunduğu Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'da, Uluslararası Yahudi Soykırımı Kurbanlarını Anma Günü dolayısıyla düzenlenen "Dördüncü Uluslararası 'Bırak Halkım Yaşasın' Forumu"nun açılışına katıldı.
Beraberindeki heyetle Cumhurbaşkanlığı Ofisi'ne geçerek, Çek Parlamentosu Senato Başkanı Milan Stech ile görüşen Çiçek, daha sonra forum kapsamında düzenlenen ve aralarında Çek Cumhuriyeti Parlamentosu Temsilciler Meclisi Başkanı Jan Mamacek, İsrail Parlamentosu Başkanı Yuli-Yoel Edelstein ile Romanya Temsilciler Meclisi Başkanı Valeriu Ştefan Zgonea'nın da bulunduğu "Siyasetçilerin Rolü" başlıklı panelde konuştu.
Çiçek, soykırımın yanı sıra İslam karşıtlığı, ayrımcılık, ırkçıklık ve nefret söylemlerinin yeni tehditler olarak ortaya çıktığına dikkati çekerek, "Ayrımcılığın her türlüsüne, ırkçılığın her türlüsüne birlikte tavır koymadığımız takdirde hiçbir ülkenin tek başına yapacağı çalışmalar yetmez" ifadesini kullandı.
Tüm siyasetçilerin hiçbir ayrım yapmadan teröre karşı samimi bir duruş ortaya koyması gerektiğini vurgulayan Çiçek, "Terörü kınarken önüne arkasına herhangi bir cümle koymamamız lazım. Kim işlerlerse işlesin, kime karşı işlenmişse işlensin ve hangi ülkede işlenirse işlensin ortak bir tavır koymamız lazım" diye konuştu.
Fransa, Nijerya, Suriye ve Irak'ta yaşanan terör olaylarına ortak tepki göstermek gerektiğinin altını çizen Çiçek, terörün, ayrımcılığın İslam karşıtlığının ve soykırımın her türlüsüne karşı ortak tavır konulduğu takdirde daha sağlıklı netice alınacağını ifade etti.
-Türkiye'nin AB üyeliği
Moderatörün, "Türkiye'nin AB üyeliği" konusundaki sorusuna Çiçek, "Türkiye bir taraftan Avrupa Birliği'ne girmek istiyor. Eğer engeller çıkarılmazsa bu konuda samimiyeti defaatle test edilmiştir. Maalesef bu konuda adaletli bir tavır olmadığını söylemek durumundayım. Biz eksikliklerimizin farkındayız, bunu gidermek için de yoğun bir çaba gösterdik ve göstermeye de devam ediyoruz. Bundan kimsenin tereddüdü olmaması gerekir" yanıtını verdi.
-"Parlamentolar uluslararası bir ceza mahkemeleri değildir"
Çiçek, Türkiye'nin "Ermeni sorunu" ile yüzleşip yüzleşemeyeceği konusunda yöneltilen bir soruyu ise "Parlamentolar uluslararası bir ceza mahkemeleri değildir. Geçmişteki olaylar tarihçilerin karar vereceği bir olaydır. Biz tarihimizle yüzleşmeye hazırız. Bu konunun parlamentolarda kabul edilmesi soykırım kavramını da dejenere etmiş olur" diye cevapladı.
-İslam karşıtlığına ortak tavır çağrısı
Avrupa'da artan ırkçılığa, İslam karşıtlığına, camilere ve başörtülü kadınlara yönelik saldırılara işaret eden Çiçek, "Avrupa'nın birçok ülkesinde insanlar yaşıyor. Acaba kaç tane cami kundaklandı, tecavüze uğradı, bunlara bakmamız lazım" şeklinde konuştu.
"İslam karşıtlığı ve başka tür ayrımcılığın her türlüsünü bir endişe olarak kabul edip ortak bir tavır koymazsak o zaman yeni tartışmalara kapı aralamış oluruz" diyen Çiçek, Avrupa'da artan İslam düşmanlığını, nefret suçlarını endişe ile takip ettiklerini bildirdi.
Dünya genelinde 1,5 milyar nüfusa sahip İslam aleminin en çok Filistin-İsrail ihtilafından etkilendiğini dile getiren Çiçek, Filistinlilerin Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen haklarının garanti altına alınması gerektiğini kaydetti.
Çiçek, batıda Hazreti Peygambere yönelik hakaret içeren yayınların yapılmasına değinerek, ifade özgürlüğünün inançlara hakareti içermediğini belirtti.
-Basın mensuplarına açıklama yaptı
Toplantı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulunan Çiçek, Yahudi soykırımının 70'inci yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen foruma 28 meclis başkanı ve 2 devlet başkanının katıldığını söyledi.
"Avrupa'da son dönemde artan İslam karşıtlığı, İslamafobi nefret söylemleri, ırkçılık gibi herkesi rahatsız eden konuların anlatılması ve konuşulması bakımından çok uygun bir platformdu" ifadesini kullanan Çiçek, foruma katılmasına yönelik eleştiriler için de şöyle dedi:
"Foruma bireysel bir kararla katılmadım. Türkiye aleyhine karalama kampanyası var. Tam da soykırımın konuşulduğu bir yer ve görüşlerimizi anlatmak bakımından önemli oldu. İkili görüşmelerimizde de yetkililere bunları ilettik. Avrupa'da en büyük Müslüman toplumu, Türk toplumu. Avrupa'nın birçok ülkesinde, Almanya başta olmak üzere 5 milyondan fazla bizim vatandaşımız yaşıyor. Birçok cami kundaklandı, yakıldı, yıkıldı. Bir taraftan Yahudi soykırımı konuşulurken, tüm Avrupa'da nefret söylemlerinin yükseldiği İslam karşıtlığının giderek aşırı bir kısım partiler tarafından politika haline getirildiği bir sürece girdik. Buna karşı Türkiye'nin görüşünü, tavrını anlatmak bakımından da önemli bir fırsat oldu."
-Filistin-İsrail ihtilafı
Çiçek, İslam dünyasındaki birçok problemin arkasında Filistin-İsrail ihtilafının çözülmemesinin yattığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Filistin meselesi çözülmeden, bu ihtilaf çözülmeden, Filistin'in Birleşmiş Milletler'ce tanınan hakları garanti altına alınıp bugünkü yaşanan vahşetlere, bugünkü yaşanan sorumsuzluklara karşı İsrail bir öz eleştiri yapmaz, 'nerede hata yaptık' diye bir vicdan muhasebesi yapmazsa Avrupa'daki gelişmeler bir yana İslam dünyasında şikayet edilecek bir husus yoktur. Giderek bu Yahudi karşıtlığı devam edecek. Bu işin merkezinde, temelinde Filistin ihtilafının çözülmemesi vardır. Gazze olayları başta olmak üzere son zamanlarda ve ondan evvel yaşanan vahşetler vardır. Bunları açıkça söyledik, konuştuk."
Foruma, Türkiye hakkındaki yanlış anlamaları ortadan kaldırmak üzere katıldığını anlatan Çiçek, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Türkiye kendine güvenen bir ülke. Biz bu ve benzeri toplantılara katılarak Türkiye aleyhine varsa bir kısım yanlış anlamalar ve anlatımlar onları ortadan kaldırmak bakımından bu platformları değerlendiriyoruz ve değerlendirmeliyiz. Çünkü burada bizim ağzımızdan bu nefret söylemleriyle ilgili, İslam karşıtlığıyla ilgili, aşırılıkla ilgili, ayrımcılıkla ilgili 'Türkiye ne düşünüyor' bunu bizim ağzımızdan doğrudan dinleme fırsatı oldu. Günümüzde maalesef bilgi kirliliği var, karalamalar var. Tüm dünyanın gözü önünde kendi görüşlerimizi açıklama fırsatı bulduk."
