Cumhuriyet Savcısı Ersin Akdere'nin hazırladığı iddianamede, müştekilerden Sebahattin Tatlılıoğlu'nun Ankara'dan, Kadir Evlice'nin Antalya'dan, Gül Ulutaş'ın Sapanca'dan ve Mehmet Zahir Taş'ın Kulp'tan suç duyurusunda bulundukları belirtildi ve müştekilerin beyanları özetlendi.
Buna göre müştetiler şikayetlerinde, bazı küçük televizyon kanallarında, İstanbul'daki bir numarayla bağlantı kuranlara, 219 ya da 220 liraya, "garantili", akıllı cep telefonu gönderileceğinin bildirildiğini, bunun üzerine sipariş verdiklerini anlattılar.
Müştetilerden Tatlılıoğlu, parayı ödeyip, kargoyu aldığında kutu içinden "oyuncak şeklinde, çalışmayan telefon", Evlice "başka bir telefon", Ulutaş "arızalı bir telefon", Taş ise "sahte bir telefon" çıktığını beyan ettiler ve bunları iade etmelerine karşın, paralarını ya da vaat edilen telefonu alamadıklarını aktardılar.
Şikayetler üzerine başlatılan soruşturmaların bağlantılı olduğu, bu nedenler soruşturmaların, müştekilerin parayı yatırdığı posta çeki hesabının bulunduğu yerde yetkili olan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığında birleştirildiği ifade edilen iddianamede, sanıklardan Muhammet K. ile Eşref K'nin ifadeleri özetlendi.
Muhammet K, firma sahibi olduğunu belirterek, "call center" yöntemiyle pazarlama yaptıklarını kaydetti. Posta çeki hesabının firmasına kayıtlı olduğunu ancak diğer şüpheliye vekalet verdiğini anlatan Muhammet K, müştekilerin iddialarındaki akıllı telefonu sattığını "söylemediğini", Tahtakale'den Çin malı akıllı telefonları alıp, isteyenlere sattığını iddia etti ve suçlamaları reddetti.
Sanık Eşref K. ise Muhammet K'ninkine benzer bilgiler verdikten sonra, "firmanın, televizyon ve radyo kanallarına reklam verdiğini, telefonların orijinal olmayan, replika ürünler olduğunu" söyledi ve suçlamaları kabul etmedi.
İddianamede, sanıkların fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek, "garantili, orijinal ürünler" sattıkları yönünde yanıltıcı reklamlar verdikleri, müştekilerden bu yolla para aldıkları, ancak değersiz ürünler gönderdikleri kaydedildi ve "basın yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık" suçunu işledikleri belirtildi.
Sanıkların, bu suçu 4 müştekiye karşı işlemeleri nedeniyle 8'er yıldan 28'er yıla kadar hapisleri istendi.
Müştekilerden Tatlılıoğlu, AA muhabirine, "Reklamı gördüğümde bayramdı. Numarayı arayan herkese faturası, garantisiyle bayram hediyesi olarak telefonu göndereceklerini söylüyorlardı. Ama, oyuncak tabir edilen telefonlardan çıktı. İnsanları kandırdıkları için şikayetçiyim" dedi.