Güllüce, Çırağan Sarayı'nda Yapı Üreticileri Federasyonu üyeleriyle bir araya geldiği toplantı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın, TMMOB ve ilgili odalara idari ve mali denetim yapması konusundaki eleştirileri şöyle yanıtladı:
"Biz onların isminin başında Türkiye olduğu için denetlenebilir olduğunu söylüyoruz. Türkiye'de denetlenemeyen hiçbir şey yok. Cumhuriyet ve demokrasinin tarifi budur zaten. Bakanlar, başbakanlık, cumhurbaşkanlıkları, bütün kamu ve başında Türkiye yazan her şey denetlenebilir ve denetlenmelidir. Mühendisler odasını da denetleme görevi bizim bakanlığımıza verildi. Neden denetlenmekten rahatsız oluyorlar? Bunun mesleki baskı olarak düşünmeleri son derede yersiz. 'Biz denetlenmek istemiyoruz' demelerini de doğru bulmuyorum. Herhangi bir mühendis o odaya kaydolmadan iş yapamıyor. Sen onun mühendisliğini tanımıyorsun. Sen anayasal bir kurum olduğunu iddia ediyorsun, o zaman denetlenmeyi de kabul edeceksin."
Herkesin zorunlu üye olduğu bir yerin denetlenmemesinin söz konusu olamayacağını söyleyen Güllüce, bu konudaki yasanın 1983'te kabul edildiğini aktardı.
Bakan Güllüce, "rant vergisi" konusunda ise bunun binanın değer artışıyla ilgili olmadığını anlatarak, "Emsali 1 olan arsanın emsali 3 olduğunda aradaki farkı konuşuyoruz. Yoksa sizin daireniz 100 bin liraydı isterse 10 bin lira olsun. Onlar onu "binanın" diye anladılar. Yoksa arsanın değeri başkadır. İmar planı değiştiğindeki değeri başkadır. Bu vergi de o değiştirildiğindeki zamanı kapsıyor" diye konuştu.
Fikirtepe'deki kentsel dönüşümde bakanlığın rolünü de değerlendiren Güllüce, bakanlığın sadece plan yapma ve yönetme dışında müdahil olmadığını söyledi. Güllüce, anlaşmazlıkların yer sahipleri ve firmaları ilgilendirdiğini ifade etti.