Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, TBMM Genel Kurulu'ndaki Yüce Divan oylamasıyla 4 eski bakanın AK Parti'li milletvekilleri tarafından kurtarıldığını öne sürerek, şu ifadelere yer verdi:
"Görünen odur ki AKP, hukuk devleti ilkesini tasfiye edip her türlü hukuksuzluğu inşa ve ihya amacını siyasi misyon olarak seçmiştir. Gazi Meclis hiç bu kadar yara almamış, hiç bu kadar ilkesizliğe ve itibarsızlığa mahkum edilmemiştir. Aynı şirret emellerin etrafında kümelenen kim varsa rüşvet ve yolsuzluğa kol kanat germiş, haklarında çok ciddi suçlamalar bulunan dört eski bakanı koruyup kollamıştır. Bu 4 eski bakanı adaletten kaçırma ve yargıdan uzak tutma operasyonuna destek veren herkes, vicdanen suç işlemiş, ahlaken iflas etmiştir. Yaşananlar neresinden bakılırsa bakılsın bir zillettir ve zilletten gurur duymak, zillete bel bağlamak ve buna da milli irade demek akıl, izan ve maneviyatla bağdaşmayacaktır. Esasen, TBMM'de rüşvet ve yolsuzluk zanlıları aklanmamış, yasa, anayasa, milli ruh ve milli ahlak felç edilmiştir. Dört eski bakan temize çıkmamış, üzerlerinde atılı duran pek çok ithamlardan arınmamış, buna karşılık dürüstlük ve namuslu olmak yeniden ağır bir hasar almıştır. Rüşvete onay verenler, onca rezilliğe geçer not vermişlerdir. Hırsızlığı savunmak için el kaldıranlar, soygunu selamlamak amacıyla el sallayanlar demokrasiyi baltalamış, milli ve manevi değerleri temelinden dinamitlemişlerdir."
"TBMM'de hukuk ve haysiyete kastedenler, temiz siyaset ve temiz yönetime sırt çevirenlerin her şeyden önce milletin emanetlerini çiğnediğini, edilen yeminleri inkar ettiğini" ileri süren Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:
"Kara propagandayla siyasi dizayn peşinde koşanlar, karanlık kampanyalarla sağlam irade yalanlarıyla siyasi vesayet makamı olanlar, Türkiye'nin geleceğini karalamak için olağanüstü gayret göstermişlerdir. Türk milleti, belgeli, delilli ve her yönüyle somut olan rüşvet ve yolsuzluk iddialarını ve taraflarını Yüce Divan'a göndermeyip suça ortak olan AKP'yi ibret, esef ve teessüfle izlemiştir.'
'Türkiye'nin ibresinin tam anlamıyla adaletsizliğe çevrildiğini, çıkarlarına hizmet eden siyasi çete ve uzantılarının zulme bir kez daha ortak olduklarını' savunan Bahçeli, 'Ayrıca TBMM'deki oylamada vicdanının sesini dinleyen, faziletin yörüngesinden çıkmayan, hukuka saygı ve riayetin çekim alanından ayrılmayan milletvekillerinin yanı sıra önemli sayıda AKP'li milletvekilinin de dört eski bakan aleyhinde tutum takınması mühim bir gelişmedir. Böylelikle AKP'de derin, alttan alta kaynayan, örtülemez, geçiştirilemez, bastırılamaz çatlak ve çatışmaların varlığı gün yüzüne çıkmıştır' ifadesini kullandı.
-"7 Haziran 2015 tarihi bir dönüm, hayati bir kavşaktır"
Bahçeli, Davutoğlu başkanlığında kurulan 62. hükümetin fiilen, fikren ve zihnen düştüğünü savunarak, bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını ileri sürdü. Bahçeli, açıklamasında şunları kaydetti:
"Dünden itibaren AKP hükümetinin meşruiyeti artan ölçüde sorgulanacak ve hakkındaki soru işaretleri katlanarak devam edecektir. Bunca tahribattan sonra, TBMM'de tehdit ve baskı mekanizmasıyla Yüce Divan'a gönderilmeyen eski bakanların ve 17-25 Aralığın saraya saklanan failinin hesap vermesi kaçınılmaz bir zarurettir. Bu kokuşmuşluğun hesabını MHP soracak, KPSS imtihanlarına kadar sıçrayan yolsuzluk kanserinin üstesinden MHP gelecektir. Bu ertelenmiş adalet ve temizlik hareketini Türk milleti mutlaka yapacaktır... Bunun için de 7 Haziran 2015 tarihi bir dönüm, hayati bir kavşaktır. İnanç ve iddiayla söylemek isterim ki, Milliyetçi Hareket Partisi bu milli ve kaçınılmaz hesaplaşma için sabırsız ve heyecanlıdır."