Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Maliye Bakanı Şimşek Davos'ta:

Maliye Bakanı Şimşek Davos'ta:

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-01-22 12:48:25

Maliye Bakanı Şimşek Davos'ta:
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Avrupa'nın kendi sorunlarını çözmeye yönelik çabası ile ekonomiyi durgunluktan kurtarma çabalarının başarılı olması ve reformların da pekişmesinin Türkiye için son derece olumlu olacağını belirtti.

Davos'ta Dünya Ekonomi Forumunun yıllık toplantısına katılan Şimşek, burada CNBC-e'ye konuk olarak gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Avrupa Merkez Bankasının (ECB) bugünkü toplantısından çıkacak sonucun Türkiye'ye etkilerinin ne olacağının sorulması üzerine Şimşek, etkinin muhtemelen olumlu olacağını söyledi.

Avrupa'nın uzun süredir durgunluk içinde, şimdi de ciddi bir deflasyon riskiyle karşı karşıya olduğunu belirten Şimşek, "Avrupa bizim en büyük ticaret ortağımız. Avrupa'nın kendi sorunlarını çözmeye yönelik çabası, ekonomiyi durgunluktan kurtarma çabaları başarılı olur ve reformlarla da pekişirse Türkiye için son derece olumlu olur" dedi.

- "Avrupa'daki durgunluk devam ederse, aşırı sağ daha da güçlenir"

Parasal genişlemenin tek başına yeterli olmadığını vurgulayan Şimşek, şunları kaydetti:

"Parasal genişlemenin bize iki türlü katkısı olur. Birincisi doğrudan etki yoluyla. Avrupa en büyük ticaret pazarımız, Türkiye'ye en büyük fon ve en çok turist sağlayan bölge. Dolayısıyla Avrupa ekonomisinin toparlanması, iyileşmesi Türkiye'nin yararınadır. İkinci bir husus, dolaylı etki. Eninde sonunda Amerikan Merkez Bankası (Fed) faiz artışına gidebilir. Gittiği zaman global dolar likiditesinde bir miktar sıkışma söz konusu olacak. Bu da gelişmekte olan ülkelerde bir miktar oynaklığa sebep olabilir. Eğer ECB parasal genişlemeyi yaparken, Fed parasal sıkılaşmaya giderse, Fed'in sıkılaştırmasının çok ciddi etkilerini kısmen telafi edebilir. Dolayısıyla hem sermaye akışı hem de Türk pazarına olan talep kanalıyla Türkiye'yi olumlu etkiler. Bir husus daha söyleyeyim; Avrupa'daki bu durgunluk devam ederse, aşırı sağ daha da güçlenir. Hem İslamofobi hem Türkiye'ye karşı hem de genel anlamda o ülkelerde yabancılara karşı çok ciddi bir takım ırkçı yaklaşımlar gündeme gelebiliyor. O nedenle Avrupa'nın evini düzene koyması, aslında ekonominin de ötesinde sosyal, hatta uluslararası ilişkiler anlamında önemli sonuçları olabilecek bir gelişme olur."

-"Önemli olan küresel ekonominin toparlanması"

Maliye Bakanı Şimşek, Fed'in faiz artırımına ilişkin beklentisinin sorulması üzerine de Amerikan ekonomisinin iyi bir ivme sağladığını ancak bunun devam ettirilip ettirilemeyeceğine ilişkin soru işaretlerinin olduğunu ifade etti. Ayrıca, doların diğer para birimlerine karşı ciddi değer kazandığına işaret eden Şimşek, böyle bir ortamda doların değer kazanmasının da Amerikan ekonomisindeki ivmeyi sınırlayabileceğini dile getirdi.

Amerikan ekonomisinin bu ivmeyi devam ettirememesi halinde, faiz artışının ötelenebileceğini belirten Şimşek, "Bu konuda ortak bir pozisyon yok ama burada önemli olan küresel ekonominin toparlanması. Bu da sadece para politikasıyla mümkün değil. Ciddi reformlara ihtiyaç var" diye konuştu.

- "Petrol fiyatlarının düşük olmasının Türkiye ekonomisine etkisi net olumlu olacak"

Petrol fiyatlarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Şimşek, 2008 yılında da petrol fiyatlarının aşırı düştüğünü hatırlattı. O yıldaki düşüşün talep yetersizliğinden, bugünkü düşüşün ise arz fazlalığından kaynaklandığını belirten Şimşek, dolayısıyla bugünkü düşük seviyenin bir süre daha devam etme olasılığı bulunduğunu söyledi.

Türkiye'nin ise bu fiyatlara bağlı olarak kendi beklentilerini şekillendirmediğini anlatan Şimşek, buna karşın söz konusu fiyat seviyesinin Türkiye'yi olumlu etkileyeceğini kaydetti. Petrol fiyatlarının 60 dolar civarında olmasını dahi Türkiye'nin ekonomi dengelerini ciddi anlamda olumlu etkileyeceğinin altını çizen Şimşek, "Cari açık çok rahat şekilde 30 milyar dolar, hatta altına düşebilir. Enflasyon çok rahat şekilde 1,5-2 puan düşebilir. Büyüme bir miktar daha yüksek seyredebilir. Dolayısıyla petrol fiyatlarının düşük olmasının Türkiye ekonomisine etkisi net olumlu olacak. Zaten Türk hisselerine, tahvillerine talebin bu kadar güçlü seyretmesi, Türkiye'ye ilginin bu kadar yüksek olmasının en önemli sebepleri Türkiye'de açıklanan reform programı, devam eden siyasi istikrar ama kabul edelim, önemli ölçüde de petrol fiyatlarının düşmesidir" değerlendirmesinde bulundu.

Petrol fiyatlarındaki düşüşün, akaryakıt ürünlerine çok fazla yansımadığı yönündeki eleştirilere de cevap veren Şimşek, bir an için akaryakıttan gelir ihtiyacının olmadığı düşünülse dahi, sırf cari açık kaygılarıyla bu ürünler üzerindeki verginin yüksek tutulmasında ülke açısından uzun vadede fayda olduğunu söyledi.

"Belki bu söylediğim çok popüler bir söylem değil" diyen Şimşek, buna karşın memleket için doğru yaklaşımın bu olduğunu kaydetti.

Özetle, bu yıl Türkiye'nin cari açığının çok ciddi şekilde azalacağını vurgulayan Şimşek, "Yüzde 3,5-4 aralığına çok rahat bir şekilde inebilir. Bu da Türkiye'nin makro görünümüne ilişkin tüm o kaygıları giderir. Şu anda Türkiye'ye bu vesileyle çok ciddi yatırımcı ilgisi var" dedi.

- Turizm sektörüne destek

Maliye Bakanı Şimşek, Rusya'daki kriz ve avronun etkisiyle ihracatçıların ve turizmcilerin kaybına yönelik bir destek paketinin olup olmayacağının sorulması üzerine reel sektörü destekleyeceklerini ifade etti.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da turizm sektörüne yönelik talimat verdiğini bildiren Şimşek, "Muhtemelen bu hafta sonu ya da önümüzdeki haftanın başında turizm sektörü ile bir araya geleceğiz. Sektöre, zor dönemden geçerken ne yababilirizi masaya yatıracağız. İhracatçının finansman imkanlarını artırmıştık. Biz reel sektörün sorunlarına hassasız, onları destekleyeceğiz ve önlerini açacağız ama bunları yaparken diğer dengeleri de gözeteceğiz. İmkanlarımızın da bir sınırı var" ifadelerini kullandı.

- "Şeffaflık Paketi çok radikal bir reform"

Şimşek, rant vergisinden bütçeye ne kadarlık bir gelir beklendiğinin sorulması üzerine, bunun Yolsuzluğa Karşı Mücadele ve Şeffaflık Paketinin içinde yer aldığını hatırlattı.

Rant vergisinden gelirlerin belediyelere aktarılacağını vurgulayan Şimşek, verginin bu anlamda bütçeye doğrudan bir etkisinin olmayacağını söyledi.

Şimşek, bunun ülkenin kredibilitesinin, mahalli idarelerin gelir imkanlarının artması noktasında önemli olduğunu kaydederek, "En önemlisi hukukun üstünlüğü ve yolsuzlukla mücadelenin önemli bir gündem maddesi olması. Belki o paket konjonktür gereği yeterince ülke gündemine oturmadı ancak ben o paketi siyasetin finansmanı ve rantın vergilendirilmesi anlamında çok radikal bir reform olarak görüyorum" diye konuştu.

Gelecek dönemde kendilerine ait 3 reform alanı olduğunu anlatan Şimşek, "İlk olarak biz kamu harcamalarını rasyonelleştireceğiz, israfı azaltacağız. İkincisi devletin gelirlerinin kalitesini artırıp vergide adaleti sağlamaya çalışacağız. Üçüncü olarak da kayıt dışılıkla mücadele edeceğiz" dedi.

- "Düşük faiz ortamı yatırım hamlesine dönüştürülebilir"

Bakan Şimşek, Türkiye'nin G-20 Dönem Başkanlığı dönemindeki yapacağı çalışmalar hakkında bilgi vererek, kapsayıcı bir yaklaşım içinde olacaklarını belirtti.

Yatırım konusuna da önem vereceklerini dile getiren Şimşek, "2035 yılına kadar 60-70 trilyon dolarlık altyapı yatırımına ihtiyaç olacak. Şu andaki gidişatla 57 trilyon dolarlık bir finansmana gerek duyulacak. Biz kendi dönem başkanlığımızda yatırımı önceliklendireceğiz. Biz deneyimlerimizi ve modellerimi paylaşacağız" dedi.

Şimşek, İsviçre, Avro Bölgesi ve Japonya'da 7,3 trilyon dolarlık devlet tahvillerinin faizinin eksiye düşmüş durumda olduğuna dikkati çekerek, "Doğru bir model kurgulanabilirse ve Türkiye buna önayak olursa, biz bu düşük faiz ortamını, dünya için bir yatırım hamlesine dönüştürebiliriz" ifadesini kullandı.

Açıklanan reform paketlerinin G-20 tarafından denetlenmesinin önemini vurgulayan Şimşek, G-20'nin esnek bir yapıya sahip, küresel ekonominin yüzde 85'ini temsil eden önemli bir otorite olduğunu belirtti.

SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara