Kılıçdaroğlu, Avcılar'daki Double Tree By Hilton Otel'de, iş adamı ve sanayici Abdullah Teber'in ev sahipliğinde iş adamlarıyla bir araya geldi.
Burada konuşan Kılıçdaroğlu, ülkenin en zor dönemlerinde büyük başarılara imza attığını ve karanlıkları aydınlattığını belirterek, kimsenin umutsuzluğa kapılmamasını istedi.
Şu anda Türkiye'de var olan kaygının aynısını Avrupa Birliği, Rusya, Irak, Suriye hatta bütün dünyanın taşıdığını dile getiren Kılıçdaroğlu, dünyada yaşayan 7,2 milyar insanın 500-600 milyonunun uygar dünyayı oluşturduğunu, kişi başına gelirlerinin 25 ila 60-70 bin dolar arasında bulunduğunu, bu kişilerin yaşadığı ülkelerin ortak özelliğinin "hukuk, demokrasi ve insan haklarında gelişmiş olması" olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, bugüne kadar Türkiye'nin imza attığı 3 büyük devrimin; cumhuriyetin kurulması, çok partili hayata geçilmesi ve ülkeye sosyal demokrasinin gelmesi olduğunu ifade ederek, "Şu anda geldiğimiz noktada çok değişik partiler, liderler geldi gitti ama hiçbirisinin cumhuriyetle, rejimle bir sorunu yoktu" dedi.
- "Farklı düşüncelere saygı duymak zorundayız"
"Şimdi bir dördüncü büyük devrime imza atmak zorundayız; o da demokrasi ve özgürlük devrimi. Bu topluma birinci sınıf demokrasiyi getirmek zorundayız. Eğer birinci sınıf demokrasiyi getirirsek, emin olun bizim önümüzde hiçbir güç duramaz" diyen Kılıçdaroğlu, ülkede her şeyin bulunduğunu ancak demokrasinin eksik olduğunu aktardı.
Kılıçdaroğlu, farklı düşüncelere saygı göstermek zorunda olduklarını, bu farklı düşüncelerin bir toplumun temel dinamikleri olduğunu kaydederek, bunu aklı, hukukun üstünlüğünü ve ilmi önceleyerek yapabileceklerini bildirdi.
- Güney Kore ile Türkiye karşılaştırması
Ekonomi alanında Türkiye ile Güney Kore'yi kıyaslayan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin Güney Kore'den önce otomobil ürettiğini, kalkınma sürecine aynı dönemde başlanılmasına rağmen Güney Kore'nin şu anda dünya çapında 3 otomobil markası olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, Güney Kore'nin LG, Samsung gibi markalara sahip olduğunu, Türkiye'yi yönetenlerin buzdolabı yapmakla övündüğünü belirterek, hiçbir devlet başkanının 1800'lerin ürünü olan buzdolabını üretmekle övünemeyeceğini dile getirdi.
Türkiye'de yüzde 10,5 olan işsizlik oranının Güney Kore'de yüzde 3,5'ta kaldığını, 100 bin kişiye düşen patent sayısının Türkiye'de 6, Güney Kore'de 376 olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, iş gücünde ilkokul mezunu oranının Türkiye'de yüzde 63, Güney Kore'de ise yüzde 23 olduğunu anlattı.
Kılıçdaroğlu, kişi başına eğitim harcamasının Türkiye'de 276 dolar, Güney Kore'de 1037 dolar olduğunu kaydederek, Türkiye'den ilk 500'e hiç marka girmezken, Güney Kore'den 12 markanın girdiğini aktardı.
- "İran'daki bilimsel yayınların sayısı Türkiye'dekileri geçti"
"Bilgi toplumunu yakalayamazsanız, üniversiteleriniz bilgi üretmezse, kusura bakmayın 'biz kalkınırız' diye kimse bir laf etmesin. Bilgi üretmeyen bir toplumun büyüme şansı yoktur" diyen Kılıçdaroğlu, özgür, üniversitelerin konuştuğu toplumda bilginin üretilebileceğini, İran'daki bilimsel yayınların sayısının Türkiye'deki yayınların sayısını geçtiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, yeni bir anlayış ve felsefeyle yola çıkmaları gerektiğine vurgu yaparak, CHP olarak geçmişte belki iş dünyasıyla biraz mesafeli olduklarını, iş dünyasının da kendilerine "CHP ekonomiyi yönetebilir mi?" diyerek biraz kaygıyla mesafeli baktığını ifade etti.
"Şunu açık ve net söyleyeyim artık ekonominin dinamosu özel sektördür. Özel sektörün olağanüstü bir gücü var ama bu gücü katma değeri yüksek ürünle pekiştirmesi lazım" diyen Kılıçdaroğlu, bol miktarda makine halısı yapmanın hiçbir şeyi çözmeyeceğini, Güney Kore'nin ürettiği cep telefonunun bilgiyle üretilebileceğini anlattı.
- "Demokrasi ödenilen verginin nereye gittiğinin sorulmasıyla başlar?"
Kılıçdaroğlu, "Eğer bu ülkeye özgürlüğü, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü yeniden el birliğiyle getirebilirsek bizim sanayici Türkiye'yi uçurur. Yabancı sermaye de gelir. 40-50 milyar dolar niye gelmesin? Türkiye'nin bulunduğu konum olağanüstü. Asya, Afrika, Avrupa... 3 saatte 300 milyonluk nüfusa ulaşabiliyorsunuz" diye konuştu.
Yüz ölçümü Konya'dan küçük Hollanda'nın yıllık tarım ürünü ihracatının 100 milyar doların üzerinde olduğunu, Türkiye'nin bu alandaki ihracat rakamının 12 milyar dolarda kaldığını dile getiren Kılıçdaroğlu, bu konuda eksik olan şeyin "ülkeyi düşünen siyasetçiler" olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Eğer işbirliği, gönül birliği yapabilir, geçmişi bir tarafa bırakıp geleceğimizi ve çocuklarımızı düşünürsek, emin olun bu ülkede her şeyi yapabilir, bütün sorunlarımızı çözebiliriz. Bir parlamento düşünün yolsuzlukların üzerini kapatıyor. Böyle bir parlamento olmaz" dedi.
Medyası özgür olmayan toplumun kendisinin de özgür olmadığını aktaran Kılıçdaroğlu, "Siyasi ahlakın olmadığı bir toplumda siz ödediğiniz vergilerin hesabını soramıyorsanız orada oturup hep beraber düşünmemiz gerekiyor, nereye gidiyor bu paralar diye? Demokrasinin çıkış noktası iş adamının ödediği verginin nerelere harcandığını sormasıyla başlar" diye konuştu.
- "Vergi denetimi bir sopa olarak kullanılmamalı"
Kılıçdaroğlu, "CHP'nin kurmayları var mı?" diye kaygı olduğunu belirterek, her türlü konuda sanayici, iş adamı gibi kurmayları bulunduğunu, devleti devlet yapanın kurumları olduğunu ifade etti.
Sanayicinin öneminin farkında olduklarına ve iş adamlarına karşı vergi denetiminin bir sopa olarak kullanılmaması gerektiğine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, kendisinin 12 yıl vergi denetmenliği yaptığını, hiçbir kimsenin bu süreçte kendisine telefon açarak "Burayı neden inceliyorsun?" demediğini bildirdi.
Siyaseti kirlilikten arındıracaklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Her kuruşun hesabını verme sözünü de veriyoruz size. O kadar ki 'her kuruşun hesabını vermek namus borcudur' diyoruz. Bu kadar açık, net söylüyoruz. Ve sizden destek istiyoruz, deneyin CHP'yi. Bakın bakalım bir ülke nasıl yönetilir, bir ülkenin saygınlığı nasıl korunur" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, geçmişte bazı hatalar yaptıkları, hiç kimsenin yaşam tarzına karışmayacaklarını, o hatalardan arınacaklarını belirterek, "Daha güzel bir Türkiye'yi hep beraber inşa edeceğiz. Kaygılardan arınmış, geleceğe umutla bakan, huzurlu bir Türkiye istiyoruz" dedi.
Toplantıya, eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, CHP'li bazı milletvekilleri, CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, VakıfAy Genel Başkanı Tekin Küçükali, çok sayıda oda başkanı, iş adamı ve sanayici katıldı.