Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Başbakan Yardımcısı Akdoğan: (3)

Başbakan Yardımcısı Akdoğan: (3)

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-01-22 18:55:07

Başbakan Yardımcısı Akdoğan: (3)
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Cizre ikinci bir Kobani olayına çevrilmek istendi: Bunun üzerinden nasıl sürece zarar verebiliriz. Burada kirli ellerin karanlık ellerin devreye girdiğini gördük. Açık tahrikler, provokasyonlar içerisine girdiklerini gördük. Bunlarla ilgili tabii gerekli soruşturmalar yapılıyor" dedi.

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, Ülke TV'de gündeme ilişkin soruları değerlendirdi.

Akdoğan, Cizre'deki olaylara ilişkin soru üzerine, Çözüm Süreci ve önceki demokratik açılım süreçlerinin birçok sabotaja uğradığını belirterek, "Cizre ikinci bir Kobani (Ayn el-Arap) olayına çevrilmek istendi: Bunun üzerinden nasıl sürece zarar verebiliriz. Burada kirli ellerin karanlık ellerin devreye girdiğini gördük. Açık tahrikler, provokasyonlar içerisine girdiklerini gördük. Bunlarla ilgili tabii gerekli soruşturmalar yapılıyor. Ama 4-5 gündür geçen haftaya göre daha sakin olduğunu biliyoruz, şu anda bölgede herhangi bir şey yok" diye konuştu.

Bölgede birilerinin, provokasyon ve tahrik peşinde olabileceğini ifade eden Akdoğan şöyle konuştu:

"Ama ortada bir örgüt var. Bununla ilişkili birtakım çevreler var, onlar bu işleri yaptılar yani hendeği kazan, provokatörler gelip hendeği kazmadı, kazan anlayışın ne olduğu belli. Sokaklara çocukları salan, sağa sola molotof atan bu anlayış da belli. Devlet burada güvenliği sağlayabilecek güç ve kudrete sahiptir ve gereğini yapar. Ama bu siyasi bağlantılı yapıların bu tahriklerden uzak durması kitleyi sokaklardan çekmesi, bu olaylara zemin hazırlamaması önemlidir. Bizim de bu siyasilere bu çağrıyı yapmamız gayet doğaldır. Bu bağlamda birkaç defa bu olayların son bulması için girişimler oldu. Öcalan'ın mesajı okundu. Ertesi gün çocuğun vurulması hadisesi yaşandı. Daha önce Kandil bir açıklama yaptı, yüzlerinizi kapatmayın, molotof atmayın... Ertesi gün başka hadiseler meydana geldi. Bunların hepsi boşa çıktı. Karanlık eller bunları boşa çıkarmak için bu işleri yaptılar."

-Cizre emniyet müdürü-

"Hrant Dink cinayetiyle ilgili soruşturmada adı geçen şaibeli bir emniyet müdürünün Cizre'de görev almasının garip olduğuna" ilişkin soru üzerine Akdoğan, şöyle devam etti:

"Devam eden soruşturmalarda bizim peşinen birtakım hükümler vermemiz doğru olmaz. Neticede birtakım kişilerin itibarları söz konusu olduğu için daha hassas davranmak lazım. Devam eden davaları görmek lazım, ona göre yorum yapmak lazım. Ama o hadiselerde birtakım karanlık ellerin devreye girdiği ihmallerin olduğu, konuşuluyor. Bu, suçun içinde neye tekabül eder, yani bir pay çıkarır mı çıkarmaz mı? Ona yargı karar verecek. Bölgede yaşanan bu olumsuzluklarda birtakım örgüt içi dinamiklerin veya çözüm sürecinden hazzetmeyen farklı odakların yani uluslararası aktörlerin bunu manipüle edebildiklerini veya paralel yapı gibi birtakım şeylerin çözüm süreci akamete uğrasın birinci amaç. İkinci amaç da AK Parti seçim öncesi bundan zarar görsün şeklinde terörü tekrar tırmandırabilir miyiz?. Bunu tahrik ettiklerini görüyoruz. AK Parti gitsin de Türkiye ne olursa olsun. Sorumsuzca bir yaklaşımları olduğunu daha öncede gördük. Çok farklı saiklerle birtakım kirli ellerin orada işin içinde olduğu anlaşılıyor."

-"Paralel yapı"-

Akdoğan, "paralel yapı"yla ilgili bir istihbarat örgütü gibi çalışabilecek bir yapının, maskeleri ne olursa olsun, bir siyaset mühendisliği çabasının ötesinde, başka birtakım amaca hizmet ettiğini anlattı.

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Karanlık bir yapıdır. Düşünün polisin içinde hakim, savcı vesaire, bunun dışarıdan bir imam sivilden talimat alması, o talimatlara göre hareket etmesi bu idari bir suçlu olmanın ötesinde, örgütsel bir suçtur. Bu paralel yapı meselesi ortada bir örgüt olduğunu gösteriyor. Örgütsel organize bir suç yapıldığını gösteriyor. Devletin gücünü kullanan ama başka amaçlara hizmet eden ve meşruiyeti kendinden menkul hiç bir hukuki ve siyasi meşrutiyet yok. Ama bir şekilde ben yönetirim sevdasına kapılmış, bir tablo bu." değerlendirmesinde bulundu.

Akdoğan, her yolu amaca ulaşmak için mubah görmenin doğru olmadığını vurgulayarak, "Hakikatin merkezine kendisini koyup, cezalandırıcı olarak gidip birtakım infazlar yapmak bu doğru değildir. İslami de değildir, kabul edilebilir de değildir" ifadesini kullandı.

-Seçim sürecinin yaklaşması-

Seçimlerin yaklaşmasıyla Çözüm Süreci'nin akamete uğrayıp uğramayacağı yönündeki soruya da Başbakan Yardımcısı Akdoğan, şöyle yanıt verdi:

"Hükümet iyi niyetle samimi bir şekilde bu kronik sorundan kurtulmaya çalışıyor. Burada tam bir irade var, bu konu her kurulda, devletin bütün kurumlarında konuşulan tartışılan bir devlet politikası olarak hayata geçirilen bir durumdur. Cumhurbaşkanının iradesi tamdır, Başbakanın ve hükümetin iradesi tamdır. AK Parti'nin iradesi tamdır. Bu süreç de tam bir kararlılıkla sonuç almaya çalışıyoruz. Ama bunlar çok kolay süreçler değil. Onlarca yılın meselesi akşamdan sabaha çözülmüyor. Çok farklı dinamikler devreye girebiliyor. Burada Asayişi bozan olaylara müsaade etmemek onların da buna çanak tutmaması önemli, algıyı bozan eylem veya söylemlere müsaade edilmemesi önemli."

Akdoğan, Çözüm Süreci'nin seçime endeksli bir süreç olmadığını, siyasi polemiklere veya seçim hesaplarına da kurban edilmemesi gerektiğini, sürecin el birliğiyle götürülmesi gerektiğini söyledi.

-Gaffar Okkan isimli çocuklar-

Diyarbakırlı Ali Gaffar ismini alan 102 çocuğu yarın ağırlayacak olmasına ilişkin soru üzerine de Akdoğan, "Diyarbakır halkı seviyordu, devletle halkı buluşturan bir anlayışa sahipti. Sevilen bir insandı. Onun şehit edilmesinden sonra birçok çocuğa Gaffar Okkan ismi verilmiş. O çocuklar Ankara'ya gelecekler, biz de kabul edeceğiz. Diyarbakır halkının asker polis fark etmez, bir şekilde halkın yanında olan şu an AK Parti'nin de temel yaklaşımı bu. Artık devlet halkın içinde. Bu açıdan önem taşıyor" diye konuştu.

(Bitti)

SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara