Yoğun Müslüman nüfusun yaşadığı Bosna Hersek, Makedonya ve Arnavutluk'taki analistlerin kimi ülkelerinde İslamofobi olduğu görüşünde, kimi ise buna karşı çıkıyor.
Bosna Hersek İslam Birliği Dini Özgürlükler Komisyonu Başkanı Cermana Şeta, AA'ya yaptığı açıklamada, Bosna Hersek'te de İslamofobi nedeniyle bazı olayların yaşandığını ancak bunların çok fazla gündeme gelmediğini vurguladı.
Dini Özgürlükler Komisyonu tarafından 2014 yılı içerisinde ülkede yaşayan Müslümanlara yönelik 15 ayrımcılık vakasının tespit edildiğini anlatan Şeta, "Müslümanlara yönelik ayrımcılık da İslamofobinin bir parçasıdır. Tespit ettiğimiz durumlarda, bazı işverenlerin çalışanlarının namaz kılmasından, Cuma namazına gitmesinden ya da başörtüsü takmasından rahatsız olduğunu gördük. Çoğu kişi, işini kaybetmemek için ayrımcılığa göz yumuyor" diye konuştu.
Şeta, Bosna Hersek'te dini özgürlüğü garanti altına alan yasal düzenlemelerin olmasına rağmen, Müslümanlara karşı sözlü saldırıların sayısının da arttığına işaret etti. Vatandaşların karşılaştıkları sözlü saldırıları şikayet etmeye cesaret edemediğini belirten Şeta, ülkedeki dini özgürlükler hakkında nadiren konuşulduğuna, vatandaşların bu konuda cesaretlendirilmesi gerektiğine dikkati çekti.
- Makedonya'da İslamofobi
Makedonyalı uzmanlar, diğer Balkan ülkeleri ile karşılaştırıldığında, ülkelerinde İslamofobinin "daha az yaygın" olduğu kanısında.
Eski Kültür Bakanı ve siyasi analist Güner İsmail, din temelli korkuların Balkanlar'da hala etkin olan totaliter rejimler tarafından desteklenip körüklendiğini öne sürerek, etnik temelli ayrımcılığın da dini ayrımcılıklara neden olduğunu savundu.
Din, ibadet ve kültür konularını içeren kişisel hak ve özgürlükleri savunabilecek demokrasi ve özgürlük ortamının olup olmamasının asıl sorulacak konu olduğuna dikkati çeken İsmail, dini hoşgörüye sahip Osmanlı'nın Balkanlar'dan çekilmesinin ardından bölgede dini ayrımcılığın arttığını söyledi.
Üsküp'teki tarihi İsa Bey Camisi'nin eski imamlarından Ramadan Ramadani, Makedonya'da din temelli nefretin olmadığını ve ülkedeki çatışmaların genellikle etnik kökenli çatışmalar olduğunu savunurken, sosyolog Ali Payaziti ise İslamofobinin Balkanlar'da mevcut olduğunu ve bunun hem medyada hem de akademik alanda görülebildiğini ifade etti.
"Son derece kırılgan" olarak nitelendirdiği Balkanlar'da son 20 yıldır etkin İslam karşıtlığı bulunduğunu savunan Payaziti, "Makedonya'daki bazı camilere haç çiziliyor. İki sene önce Vevçani Karnavalı'nda da İslam'ın kutsal değerleriyle alay edilmişti" dedi.
Makedonya'da, özellikle 2001 yılında cereyan eden Makedon-Arnavut krizi sırasında camiler hedef alınmış, Pirlepe'deki Osmanlı mirası tek cami kundaklanmıştı.
- Arnavutluk'ta İslamofobi ve radikal İslam yok
Arnavutluk'taki dini temsilciler, ülkede İslamofobi ya da radikal İslam'ın olmadığı görüşünde.
Tiran'da görev yapan imam Elvis Naçi, son dönemde Fransa'da yaşanan olayların bölgede olduğu gibi ve Arnavutluk'ta da tedirginlik yarattığını söyledi.
Farklı dinlere mensup vatandaşları Arnavutluk'ta sorunsuz yaşadığını kaydeden Naçi, son günlerde yaşanan olaylara rağmen, ne İslamofobi ne de radikal İslam konusunda, ülkedeki durumun değişmeyeceğini savundu.
Arnavutluk Katolik Kilisesi Piskoposu George Frendo da Arnavutluk'ta dini aşırılık riski olmadığı ve Paris'te yaşanan olayların ardından, özellikle Arnavutluk İslam Birliği'nin çabalarını takdir ettiğini söyledi.
Frendo, Arnavut Müslümanların bir arada yaşama konusunda uyumlu davranmasından dolayı da duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Farklı dinlere mensup vatandaşların bir arada yaşama konusunda bölgeye ve tüm dünyaya örnek olabileceğini ifade eden Fredo, ülkedeki bu durumun korunması gerektiğini vurguladı.